Terör: Normal İnsanlar Zalimliğe Nasıl İkna Edilir?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Ne yazık ki, haberlerde ve basında yer alan terör saldırıları, bizim hiç de istemediğimiz bir oranda günden güne daha da çok artmaktadır. Aslında, bu duruma o kadar alıştık ki, artık duyarsız bir hale geldik. Sonuç: yanlış bilgilendirme ve ilgide azalma olur. Ancak terör, güvenlik güçlerinin ve dünya liderlerinin bizzat çıkıp savaşabileceği bir olgu değildir. Terör, komşularımıza nasıl davrandığımız ile başlayan günlük bir mücadeledir.
Terör: Arkasında kimler var?
Terör, son derece endişe verici bir olgudur. Bir zamanlar çok nadir olarak görülen bir durum, artık günden güne yaygınlaşıyor ve ortak paydada bulunan değerlerimiz gün geçtikçe daha az ilgi görüyor.
Bu şok edici görüntüler ile birlikte, yeterli bilginin bir araya getirilememesi, genel olarak, terörün, Batı Dünyasından uzak bir vaka olduğunu düşüncesini aşıladı topluma.
Her ne kadar, bu acı eylemleri yüz yüze yaşayan insanlar olsa da, Batı dünyasının sokaklarında dolaşan insanların çoğu, hayatları boyunca başlarına böyle bir olay gelebileceğini hiç düşünmemişlerdir. Bunu asla bir tehdit olarak görmedikleri için de korkmazlar. Onların verdiği tek tepki, “uzaktaki kurbanlar” için diledikleri merhamettir.
Bu sözde uzaklık ve yanlış bilgilendirme, terörü marjinal, yoksul ve göçmen kesimler için bir fenomen haline dönüştürüyor.
Ama gerçekten durum bu mudur? Bir örnek olarak Avrupa’yı ele alırsak, çoğu terörist ne yoksul, ne de toplumsal olarak dışlanmış ya da göçmendir. Çoğunluğu, hayatlarını sürdürmeye başladıkları bu yeni diyarlara uygun bir şekilde adapte olmuş orta sınıf insanlardır. Çoğunlukla yaşadıkları ülkenin vatandaşlarına ve masum kurbanlarına saldırıyorlar. Bu korkutucu olabilir – bir teröristi dışarıdan analiz etmeye kalkarsak, bizden pek de farklı olmayacağını görürüz.
Bu durum bizi önemli bir soru ile karşı karşıya getiriyor: Terör, bu masum insanların canını alacak insanları nereden buluyor? Cevap eleman yetiştirmede saklı. Her ne kadar haberler genellikle insanların kendi kendilerine bir saldırı planlayıp, bunu icra ettiklerini söylese de, gerçek şu ki bu insanların arkasında onları çıkarları doğrultusunda hareket ettiren başka insanlar da var.
Terör – bu insanlar nasıl yetiştiriliyor?
Başlangıçta, terör örgütlerinde sözü geçen kimseler, kendi çıkarlarına hizmet etmeleri için muhtemel adayları belirliyor. Bu insanlar, hayatlarının o diliminde genellikle kötü bir zaman geçirir olurlar. Bazıları ceza evinde kalmış, diğerleri tuhaf bir ülkede yaşıyor olabilir. Bazıları sevgilisinden ayrılmış ve kimileri ise aile beklentilerine cevap vermeme stresinden mustarip olabilir. Durum ne olursa olsun, kendilerini toplumdan uzaklaştıracak ve bu örgütlerin pençesine düşüne kadar, normal yaşamları olan insanlar hakkında konuşuyoruz.
Kısacası, örgüte eleman kazandırmakla görevli olanlar, o sırada hayatlarını yöneten şartlara kızgınlık besleyen savunmasız kişileri bulurlar.
Bu insanlar, daha sonra zor durumdaki bu insanlarla ile yakınlık sağlayıp, ilk başta onlara destek sağlayacaklardır. Acılarını ve nedenlerini araştırırlar. Kötü bir zaman diliminden geçen insanlar genellikle kontrol dışı olurlar. Yaşadıkları stresli olaylar, ellerinde olmayan nedenlerden ötürü gerçekleşir ve böylece hissettikleri nefret duygusu da artar. Bu sayede terör örgütlerinin kıskacına düşüp, kontrol eksikliğinden yararlanılarak, daha sonra onlara içinde bulundukları durumdan bir çıkış yolu sunulur.
Kontrol eksikliği ile birlikte gelen toplumdan ayrışma hissi, bu insanların fiziksel olarak bağışıklık ve psikolojik olarak duygusal sistemlerini de etkileyecektir. Her iki seviyedeki savunmaları düşük olduğu için, tehlike ve ıstırap hissi her seferinde daha büyük olacaktır. Bu durumdaki bir insan kendini zayıf ve çaresiz hisseder.
Bu durum kaçınma olarak bilinir. Bir kişi bu durumda uzun bir süre kalırsa, fiziksel, bilişsel ve duygusal rahatsızlıklara maruz kalacaktır. Bu koşullar, kişiyi daha da duyarlı hale getirecek ve terör örgütlerine güvenme olasılıkları daha da yüksek olacaktır.
Kimlik değişikliği
Bu durumda, bir kişinin kendi durumunu kontrol edemediğini gördüğü için, kendisine olan güvenini kaybetmesi normaldir. Diğer sonuç ise kişisel kimlik kaybıdır. Gerçeklik ile olan bağlantısını kaybeden ve kendisini sosyal olarak tecrit eden bir insandan bahsediyoruz. Kişisel başarılar için çaba gösterme motivasyonundan yoksun olduğu için, ikna edilmesi daha kolay bir iş olur.
Bu süreçler yaşanırken, bu kişi, nefret, öfke, şüphe ve kızgınlık gibi güçlü ve aktif olumsuz duygular yaşayacaktır. Ayrıca aşağılama, korku ve hayal kırıklığı gibi daha pasif olumsuz duygular ile de karşılaşacaktır.
Bu süreçlere ek olarak, terör örgütleri, bu insanlara yaşamaları için bir gelecek sunar. Onlara bir grubun, namın, şöhretin ve sosyal desteğin bir üyesi olarak kimlik satarlar. Yaşamak için basit ve katı kurallar olacaktır. Ve aynı zamanda, kendilerini dışlayan herkese karşı, şiddeti haklı çıkaracak bir ideolojiyi de akıllarına kazıyacaklardır.
Gelecekteki teröristlerin yakalanması
Buradaki kişinin portesi, olumsuz bir tutumla etkisiz bir bireydir. Hayatlarına odaklanamaz, sinirli, öfkeli ve agresif olurlar. Sonuç olarak, başımıza gelen felaketlerin, bizi çevreleyen sosyal çevre ve onun parçası olan insanlar tarafından yaratıldığını düşünebiliriz. Terör örgütleri, bu durum kendi lehlerine çevirebilirler. Bu örgütler, kötü bir zaman geçiren herkesten yararlanmanın bir yolunu bulabilirler. Bu durumu, herhangi bir psikolojik ya da toplumsal destek alamayacakları şekilde kullanırlar.
Birinin, kendilerini savunmanın herhangi bir yolu olmadığını bildikleri zaman, onlara içinde bulundukları durumdan bir çıkış yolu sunarlar. Kendilerini dışlayanlara karşı bir intikam alma şansı verirler. Hayata yeniden başlama şansı ve o zamana kadar yaptıkları tüm hataları için affedilme olanağı sunarlar.
Bu nedenle, bu tür faaliyetleri önleme, yakın çevre ile başlar. Gördüğümüz gibi, toplumsal ve psikolojik desteğe sahip olmak, gelecekte önemli sorunlardan kaçınabilmek adına hayati önem arz eder.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.