Patolojik Endişe - Semptomları ve Tedavisi
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Patolojik endişe içindeki oksijen yavaş yavaş tükenen bir odaya benzer. Çıkışı olmayan bir labitentte, pencereleri olmayan bir evde hapis kalırsınız. Bu, neden geri dönemeyeceğinizi anlamadan eğimli bir yerde yürümek gibidir. Tahmin edebileceğiniz üzere, bu psikolojik durum anksiyete bozukluklarının temelinde bulunan şeydir.
O zaman, bunu neden yapıyorsunuz? İnsan beyni bu kadar rahatsız edici durumların bir parçası olmak konusunda neden bu kadar istekli? Anlamanız gereken bir şey, endişenin gerçekten de bilişsel açıdan anksiyetenin bir bileşeni olduğudur. Bu anksiyeteyi besleyip bu kadar dirençli bir hale getiren şeydir. Aynı şekilde, göz ardı etmemeniz gereken bir diğer açı daha var: endişeler de korkulardan beslenir.
İnsanlar, ne olacağından emin olmadıklarında endişelenme eğilimindedir. Kendilerine bir şeyin kötü gideceğini söylediklerinde, ya da bir problemi çözmeye teşebbüs ederken neredeyse her şeyden şüphe ederler. Bunların hepsinin arkasında olan şeyin olumsuzluk olduğu çıkarımında bulunabilirsiniz. Ancak bu yanlış olur, çünkü gerçekte olumsuzluğun arkasında da korkunun gölgesi bulunur.
Endişe patolojik hale geldiğinde bir zihinsel ıstıraba dönüşür. Bu psikolojik senaryoda da ne fikirler ne de arzular gelişebilir… umuttan bahsetmiyoruz bile. Bundan dolayı, bu tip zihinsel örgüleri deaktive edebilmek için ilk önce fark etmeniz gerekir. Bu konuda daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edebilirsiniz.
“Üzerinde kontrolünüz olmayan şeyler hakkında endişelenmenin hiçbir mantığı yoktur çünkü bu konularda yapabileceğiniz herhangi bir şey yoktur, ve kontrol ettiğiniz şeyler hakkında da neden endişelenesiniz ki? Endişelenme eyleminin kendisi sizi hareketsiz halde tutar.”
– Wayne W. Dyer
Neden Önemsiyoruz, ve Bunun Faydası Nedir?
Endişe normal bir psikolojik süreçtir. Amacı bir problemi, ne sebep ile olursa olsun iç rahatlığınızdan çalan bir şeyi, çözmektir. Bu bilişsel, duygusal ve psikofiziksel aktivasyon normal şartlarda sizi belirsizlik ve korkuları azaltıp bu durumu çözmeye yarayan başa çıkma stratejilerini uygulamaya iter.
Son yıllarda endişe konusundaki bilimsel ilginin de hatırı sayılır derecede artmış olması da ilginçtir. Uzmanlar neredeyse sadece insanların neden endişelendiğini ve bunun kişilerin anksiyete seviyesini nasıl etkilediğini keşfetmeye odaklanmıştır.
Ancak, son yıllarda California Üniversitesinden Dr. Mark Freeston’un yürüttüğü çalışma gibi çalışmalar, neredeyse herkes için geçerli olan endişe kaynaklarını belirlemeye çalışmıştır.
Endişeniz Son Derece Spesifik İki Sebebe Sahiptir
Dr. Freeston ve takımının çalışmasına göre endişelerinizin çoğunun iki çıkış noktası vardır:
- Önemsersiniz, çünkü olumsuz bir olayın gerçekleşeceğini öngörürsünüz. Örneğin; insanları hayal kırıklığına uğratmaktan, beklediğiniz şeyleri başaramamaktan, sizin için anlamlı olan bir şeyi kaybetmekten ve belirli şeyleri belirli şekillerde yapmadığınız için suçluluk hissetmekten korkarsınız.
- Önemsemenizin ikinci sebebi ise son derece ilginçtir. Ortalamaya vurulduğunda, belirli şeyler hakkında “çok endişelenmenin” sizi sorumlu hale getirdiğine inanmaya başlamışsınızdır. Sanki belirli şeyler üzerinde düşünmeye uzun saatler adamak bir çözüm bulmanıza ve durumlar üzerinde daha fazla kontrole sahip olmanıza yardımcı olabilecekmiş gibi endişelenirsiniz. Gerçekte durum bu değildir, çünkü aşırı endişelenmenin aslında yaptığı şey anksiyetenizi beslemektir.
Patolojik Endişe ve Geribesleme Döngüsü
Aşırı endişe, patolojik endişeden kaynaklanır. Bunlar, aynı şeyler hakkında düşünmeyi ve olumsuz sonuçlara hazırlanmayı bırakamadığınız zihinsel durumlardır. Bu; sorunu çözmekten çok büyüten ve ayrıca duygusal huzursuzluğunuzu da yoğunlaştıran bir ruminasyon türüdür.
Benzer şekilde, şundan bahsetmek de önemlidir: patolojik endişe, amigdalanız ile prefrontal korteksiniz arasında gerçekleşen ilginç bir geribesleme döngüsünden doğar. Amigdala, riskleri tespit edip beyne alarm mesajları göndermek üzere tasarlanmış bir bölgedir. Bu sinyal son derece spesifik duygusal durumlara dönüşen bir sinyaldir: korku ve acı. Bu durumlar var olduğunda da prefrontal korteksiniz mantıklı bir şekilde düşünemez ve endişelerinize refleksif bir şekilde daha doğru cevaplar veremez. Peki bu durumda ne yapabilirsiniz?
Patolojik Endişe İle Yüzleşmenin Üç Anahtarı
Beyninizi besleyen patolojik endişe ve olumsuz enerjiyi azaltmanın bir yolu konuşmaktır. Sözlü stratejiler, sıkıntıyı azaltmak için duygusal boşalma mekanizmaları olarak çalışır.
- Bundan dolayı; nasıl dinleyeceğini, anlayacağını ve yakın olacağını bilen biri ile bir diyalog sürdürün. Diğer insanlar ile konuştuğunuzda irrasyonel fikirlerinizi ve acınızı besleyen herhangi bir şeyi fark edebilir olacaksınız.
- İkinci adım sakinleşmektir; çünkü bu şekilde duygularınızın dengelenmesi, zihninizin nefes alması ve fikirlerinizin akması daha kolaydır. Böylece ıstırap gücünü kaybedecektir. Bu içsel duruma ulaşmak için kullanabileceğiniz rahatlamak, yürüyüşe çıkmak, ve farkındalık stratejileri kullanmak gibi teknikler vardır.
- Üçüncü adım probleme takılmayı bırakıp çözümlere odaklanmaktır. Bu duruma nasıl geldiğiniz önemli değildir. Dolayısıyla, yapmanız gereken son şey neyin olup olamayacağını tahmin etmeye çalışmaktır. Elzem olan şey problemi objektif bir şekilde tanımlamak ve bununla başa çıkma stratejileri üzerine düşünmektir.
Sonuç olarak, bir şeyi vurgulamak önemlidir: sürekli bir şekilde bir patolojik endişe durumuna maruz kaldığınızda bir profesyonele danışmalısınız. Değişmenize ve refahınızı arttırmanıza yardımcı olabilecek birçok etkili terapi vardır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Freeston, M. H., Rhéaume, J., Letarte, H., Dugas, M. J., & Ladouceur, R. (1994). Why do people worry? Personality and Individual Differences, 17(6), 791–802. https://doi.org/10.1016/0191-8869(94)90048-5
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.