Paranoid Şizofreni: Anlamı, Sebepleri Ve Tedavisi
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Bir insanın “ben şizofrenim” dediğini duymuş olma ihtimaliniz çok düşüktür. Birinin onu takip ettiğini, onu incitmek istediğini, onunla dalga geçtiğini ya da ona zıt gittiğini düşünen biri için “paranoyak” lafını pek kullanmayız. Fakat akademik bir görüş bildirmek gerekirse paranoyaklık bundan çok daha fazlasıdır. Bu yazıda psikozun alt gruplarından biri olan paranoid şizofreniden bahsedeceğiz.
Tarihsel olarak “psikotik” terimi hiçbiri evrensel olarak kabul edilmemiş birçok farklı şekilde tanımlanır. “Psikotik” deyince iki grupta toparlanabilecek belirli semptomların görüldüğü bir insan düşünürüz: pozitif semptomlar ve negatif semptomlar. Bunlara detaylı bir şekilde göz atalım.
Şizofreni: ciddi bir akıl hastalığı
DSM-5-TR (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı) şizofreniyi 1 aylık (ya da başarıyla tedavi ederse daha az bir sürede) bir süreç içerisinde baş gösteren iki (ya da daha fazla) semptom ile tanımlar. Bu semptomlar şunlardır: yanılsamalar, halüsinasyonlar, mantıksız konuşmalar, mantıksız ya da katatonik davranışlar ve negatif semptomlar.
Pozitif semptomlar normal fonksiyonların aşırı biçimde işlemesi ya da bozulması; negatif semptomlar da normal fonksiyonların azalması ya da tamamen kaybıdır. Pozitif semptomlar, bozukluklar ya da (önceden tartışılan “paranoyak” fikirleri içeren yanılsamalar olarak adlandırılan) muhakeme ile ilgilidir. Aynı zamanda halüsinasyonlara, mantıksız konuşmalara ve mantıksız davranışlara sebep olurlar.
Diğer bir yandan negatif semptomlar şunları içerirler: duyguların ifadesi ve etkileşim alanlarında küçülme (duyguları yansıtamama etkisi), düşünce ve dilde akıcılığın ve üretkenliğin azalması (aloji), ve irade eksikliği (irade yitimi).
“Bilim henüz deliliğin bir zeka belirtisi olup olmadığını göstermedi.”
– Edgar Allan Poe
Yanılsamalar
Yanılsamalar genellikle deneyimlerin ya da algıların yanlış yorumlanmasından doğan yanlış inanışlardır. Birçok şeyle ilgili olabilirler (örn:, işkence, özreferans, hastalık, din ya da yücelik). En yaygın olanı işkence yanılsamalarıdır.
İşkence yanılsamaları gören bir insan (paranoyaklardır ya da paranoyak fikirlere sahiptirler) birilerinin onları rahatsız ettiğini, takip ettiğini, aldattığını, gözlediğini ya da onlarla dalga geçtiğini düşünürler. Özreferans içeren yanılsamalar da oldukça yaygındır: bu insanlar bazı hareketlerin, yorumların, kitaplardaki ya da gazetelerdeki kısımların, şarkıların ya da çevredeki diğer şeylerin onlar için olduğunu sanmalarına sebebiyet verir.
“Deliler gerçekliğe yeniden kavuşamazlar, sürekli olarak kendi hayal dünyalarında yaşarlar.”
– Carlos Castilla del Pino
Garip yanılsamalar şizofreni gibi düşünülse de bu durumların anormal olarak yargılanması çoğu zaman zordur; özellikle de farklı kültürlerde. Olası ya da kıyaslanabilir değillerse ve hayatta tecrübe edilebilecek durumlara dayanmıyorlarsa (örneğin, hareketlerinin izlenmesi için derilerinin altına mikroçip gizlendiği gibi) garip durumlar çılgınca görülürler.
Yanılsamalara diğer bir örnek ise hiçbir yara alınmamasına ya da yara izine sahip olunmamasına rağmen iç organların başka bir insanınkiyle değiştirildiğinin düşünülmesidir. Beden ya da zihin üzerindeki kontrolün yitirildiği yanılsamalar genellikle garip olarak algılanır.
Yanılsamalar sosyal, ilişkisel ya da iş bazında sorunlar yaratabilirler. Yanılsama yaşayan insanlar diğer insanların tartıştıkları şeyleri anlayabilir ve fikirlerinin mantıksız olduğunu düşünebilirler. Fakat tartışılan şeyleri kabul etmezler. Bu insanların çoğu çok asabi olurlar. Aynı zamanda bu asabilik yanılsamalara olan bağlılıklarının bir tepkisi olabilir.
Psikoz ya da paranoid şizofreni
DSM-5-TR’ye göre farklı çeşitlerde ya da alt gruplarda şizofreni türleri vardır:
- Paranoid
- Düzensiz
- Katatonik
- Çocukluk
- Şizoafektif
Önceden de söylediğimiz gibi bu makalede paranoid şizofreniye odaklanacağız.
Paranoid tipindeki şizofreninin özellikleri
Paranoid şizofreninin ana özellikleri yanılsamalar ve işitsel halüsinasyonlardır. Fakat kişilerin düşünce akışı ya da duygularıyla ilgili bir sıkıntısı olmaz. Yanılsama yaratan fikirler genellikle işkence, yücelik ya da ikisiyle birden ilgilidir fakat başka şekillerde de ortaya çıkabilirler. (örn: kıskançlık, dinsellik ya da hastalık).
Paranoid şizofrenide çeşitli yanılsamalar olabilir fakat genel olarak bu yanılsamalar aynı tema etrafında toplanırlar. Halüsinasyonlar da genel olarak yanılsamalarla ilişkilidir.
“Paranoid şizofreninin ana özellikleri yanılsamalar ve işitsel halüsinasyonlardır.”
Paranoid şizofreni ile ilişkilendirilen semptomlar
Semptomlardan bazıları, endişe, sinir, pes etme ya da tartışmaya meyilli olmak olarak sıralanabilir. Kendilerini diğerlerinden daha üstün görebilir ve yukarıdan bakabilirler. Aynı zamanda gururlu, sıkıcı ya da garip olabilir ya da insanlarla olan ilişkilerinde hararetli davranabilirler.
İşkence hissiyatı, onları intihar etmeye sürükleyebilir ve işkence yanılsamaları ve sinirli tepkilere mahal veren üstünlük hissiyatı şiddete eğilimli olmalarına sebep olabilir (tabii bu her zaman geçerli değildir ve insandan insana değişebilir).
Bu açıdan spontane ve beklenmeyen agresiflikler pek de sık görülmez. Agresiflikler daha çok genç erkeklerde, şiddet geçmişi olan kişilerde, terapiyle iyileşmeyen vakalarda, sürekli suistimal edilmiş kişilerde ve dürtülerine hakim olamayanlarda görülür. Her koşulda, şizofren insanların çoğunun agresif olmadıklarını kabul etmeliyiz. Dahası, şizofren olan insanlardan daha da fazla bir şekilde agresifliğe maruz kalmış ya da suistimal edilmişlerdir. Agresif olmaktansa daha çok agresifliğe maruz kalmışlardır.
“Herkes biraz delidir. Yalnızca bazıları bunu diğerlerinden daha iyi gizler.”
– Michelle Hodkin
Paranoid şizofreninin baş göstermesi diğer şizofreni türlerine göre daha geç olur. Ayrıca, özellikleri zaman içinde daha stabil olabilir. Bazı veriler gösteriyor ki paranoid şizofreniye sahip olan bireylerin dış görünüşlerini diğer şizofreni hastalarına göre daha iyidir. Genel olarak bu insanlar kendi hayatlarını daha iyi idare edebilirler.
Sebepleri nelerdir?
Sebepleri hala net değildir ve tartışmaya açıktır. Fakat yine de bazı risk faktörleri vardır:
- Çevresel faktörler: Kışın ortasında ya da ilkbaharın başında doğmak gibi insanın doğduğu mevsim bir faktör olabilir. Şizofreni ve buna bağlı bozukluklar kırsalda yaşayan çocuklarda ya da azınlık sayılan gruplarda büyüyenlerde daha sık görülür.
- Genetik faktörler: Genetik faktörler de şizofreniyle oldukça ilişkilidir. Hem yaygın olan mutasyonlardan hem de nadir görülen mutasyonlardan kaynaklanabilir. Buu mutasyonlar bipolar bozukluk, depresyon ve otistik spektrum bozukluğu gibi diğer akıl hastalıklarında etkili olabilir.
- Psikolojik faktörler: Hamilelikle yaşanan sıkıntılar, hipoksiya (oksijen eksikliği) atlatan çocuklar ve ileri bir yaşta çocuk sahibi olmak bebekte şizofreni hastalığının ortaya çıkması ihtimalini artırır. Ayrıca, stres, enfeksiyon, kötü beslenme, anne diyabeti ve başka medikal durumların da yer aldığı diğer doğum öncesi ve sonrası yaşanan komplikasyonlar şizofreniye yol açabilir. Fakat bu risk grubunda olan çoğu çocuk şizofren olmaz.
Paranoid psikozun tedavisi
Kronik paranoid psikoz genellikle yatıştırıcı, antipsikotik, kaygı dindirici ilaçlar ve bunları destekeleyen psikoterapi ile tedavi edilir. Fakat hastalar hastalıklarının farkında olmadıkları için genellikle iyi bir şekilde tedavi olmazlar. Kötü hissederler fakat bunun kafalarındaki bir sorundan değil de talihsizliklerinden kaynaklı olduğunu düşünürler. Hayatları boyunca ilaç tedavisi görürler. Bazı vakalarda hastaneye yatırılmalırı gerekir.
Gördüğümüz gibi paranoid şizofreninin diğer şizofreni türlerinden daha farklı özellikleri vardır. İşkence hayalleri, üstün hissetme ya da her ikisi de yaygındır. Fakat mantık yürütebilmeleri paranoid şizofrenlerin kendi kendilerini idare edebilmelerini sağlar.
Bibliyografi:
- American Psychiatry Association (2014). Manual diagnóstico y estadístico de los trastornos mentales (DSM-5), 5ª Ed. Madrid: Editorial Médica Panamericana.
- Chinchilla Moreno A. Las esquizofrenias. Barcelona: Elsevier Masson; 2007.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- American Psychiatry Association (2014). Manual diagnóstico y estadístico de los trastornos mentales (DSM-5), 5ª Ed. Madrid: Editorial Médica Panamericana.
- Gonzáles, J. M., Abelleira, C., & Benítez, N. (2018). Riesgo suicida, desesperanza y depresión en pacientes con esquizofrenia y autoestigma. Actas Esp Psiquiatr, 46(2), 33-41. https://medes.com/publication/134763
- Labrador, R. G. (2017). Influencia de la disfunción neurocognitiva, el estilo de afrontamiento y el ajuste premórbido en el pronóstico y funcionalidad de pacientes con diagnóstico de esquizofrenia paranoide (Tesis doctoral, Universidad Autónoma de Madrid). https://dialnet.unirioja.es/servlet/tesis?codigo=147336
- Martín, M., Villa, R. S., Goñi, J. J. L., & Tirapu, J. (2017). Empathy, social cognition and subjective quality of life in schizophrenia. Anuarios Del Sistema Sanitario De Navarra, 40(2), 211-219. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28765659/
- Pankow, A., Knobel, A., Voss, M. H., & Heinz, A. (2012). Neurobiological correlates of delusion: beyond the salience attribution hypothesis. Neuropsychobiology, 66(1), 33-43. https://karger.com/nps/article-abstract/66/1/33/233602/Neurobiological-Correlates-of-Delusion-Beyond-the?redirectedFrom=fulltext
- Paul-Samojedny, M., Kowalczyk, M., Suchanek, R. et al. Polimorfismo funcional en los genes de interleucina-6 e interleucina-10 en pacientes con esquizofrenia paranoide: un estudio de casos y controles. J Mol Neurosci, 42, 112-119 (2010). https://link.springer.com/article/10.1007/s12031-010-9365-6
- Penadés, R., Garcia-Rizo, C., Bioque, M., González-Rodríguez, A., Cabrera, B., Mezquida, G., … & Bernardo, M. (2015). Búsqueda de nuevos biomarcadores de la cognición en esquizofrenia. Schizophrenia Research: Cognition, 2(4), 196-203. https://linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S2215001315000244
- Scherzer P, Leveillé E, Achim A, Boisseau E, Stip E. A study of theory of mind in paranoid schizophrenia: a theory or many theories? Front Psychol, 3, 432 (2012). https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3497936/
- Sebiani Moreira, J. (2022). Revisión de Literatura Sobre Anormalidades Neurobiológicas en la Esquizofrenia. PsicoInnova, 5(2), 18–30. https://www.unibe.ac.cr/ojs/index.php/psicoinnova/article/view/109
- Testal, J. F. R., Calderón, C. S., & Garcelán, S. P. (2014). Del DSM-IV-TR al DSM-5: análisis de algunos cambios. Revista Internacional de Psicología Clínica y de la Salud, 14(3), 221-231. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S169726001400012X
- Esbec, E., & Echeburúa, E., (2016). Violencia y esquizofrenia: un análisis clínico-forense. Anuario de Psicología Jurídica Volume 26, Issue 1, Pages 70-79. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1133074016000027
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.