Öfkenizi Yenmek İçin 4 Tavsiye
Buddha, “Öfke, birine fırlatma amacıyla kızgın bir kömür parçasını sımsıkı tutmaya benzer; eli yanan siz olursunuz.” sözüyle ünlüdür. Bu söze baktığımızda, doğru şeyin, öfkemizi yenmek olduğunu görüyoruz.
Ama hepimizin öfkelenmeye hakkı olduğunu unutmamalıyız. Her şeyin ters gidiyor gibi gözüktüğü ve kızgınlığımız ile öfkemizi ifade etmek zorunda hissettiğimiz o küçük anlar, gerçekten de faydalıdır.
Hiç faydası olmayan şey ise sürekli öfke, kötü ruh hali ya da dış öfke tavırlarına sıkışıp kalmaktır. Sinir krizi evresi geçtikten sonra yapılacak en iyi şey, ne kadar zor gözükürse gözüksün ilerlemektir.
Öfkeyi yenmek
Çoğu insan için öfkelerini yenmek çok zor bir iştir. Fakat herkes için faydalı olabilecek egzersiz ve tavır dizileri geliştirmiş olan bilimsel ve psikolojik çalışmalar mevcut.
Bütün bu çalışmalar içinde bilhassa ilginç olanları, Güney Florida Üniversitesinden doktor Charles Spielberger ve Colorado Üniversitesinden doktor Jerry Deffenbacher tarafından yürütüldü. Bu isimlerin her ikisi de Amerikan Psikoloji Derneği üyeleri ve öfke yönetimi alanında uzmanlaşmış psikologlar.
Deffenbacher ve Spielberger, öfkeyi normal ve sağlıklı bir duygu olarak tanımlıyor. Öfkeli bir kişinin tuhaf ya da anormal biri gibi görülmesi için hiçbir somut sebep yok. Öfke, kızgınlık ve sinir konusundaki sorun, kontrolümüzü kaybettiğimizde ortaya çıkıyor. O anda duygu yıkıcı bir hâl alıyor ve her bireyin hayat kalitesini olumsuz olarak etkiliyor.
Öfkeyi tasvir etme
Doktor Charles Spielberger öfkeyi, hafif sinir bozukluğundan gerçek anlamda öfkeye dönüşen şiddetli kızgınlığa kadar farklı yoğunluklarda görülen duygusal bir durum olarak tasvir ediyor. Durum ne olursa olsun, bir dizi biyolojik ve psikolojik değişim de beraberinde geliyor.
Bir öfke süreci boyunca kalp atışı ve kan basıncı artar. Ayrıca enerji hormonları yani noradrenalin ve adrenalin seviyesinde de artış görürüz.
Mantıken doktor Deffenbacher ve Spielberger’in savunduğu gibi aşırı derecede yüksek öfke, orta ve uzun vadede vücut için korkunç sonuçlara yol açar. İşte bu nedenle, öfkemizi aşmayı öğrenmek gereklidir.
Öfkenizi aşmak için stratejiler
Öfke kronikleşmeden önce öfke yönetimi konusunda uzmanlaşmış psikologlar her çeşit insan için çok yararlı olabilecek bir dizi öneride bulunur.
Problem çözümü
Sorunların çoğu, insan olarak varlığımızda saklıdır ve dolayısıyla, kaçınılmazdır. Karşılaşmak zorunda olduğumuz çeşitli durumların yol açtığı öfkeyi aşmak için mümkün olan en iyi tavrı benimsemeliyiz. Bunun için doktorlar, problemlerimizi sakin ve nesnel bir şekilde ele almamıza yardımcı olacak metotlara yoğunlaşmamızı öneriyor.
İletişimi iyileştirmek
Hayattaki problemlerin çoğu; sinir kızgınlık ya da öfkenin yol açtığı eksik ve aceleye getirilen iletişimden kaynaklanır. Aklınızdan geçen ilk şeyi söylememek, daha iyidir.
Deffenbacher ve Spielberger aktif dinlemeyi, cevap vermeden önce dinlenip ağzımızdan çıkacak şeyleri iyi düşünmeyi tavsiye ediyor. Bu karmaşık bir süreçtir ama sürekli savunmada kalıp durumu daha kötüye götürecek şekilde misilleme yapmaya kalkmaktan daima daha iyidir.
“Öfke ve hoşgörüsüzlük, doğru anlamanın düşmanlarıdır.”
– Mahatma Gandhi
Mizah anlayışımızı asla yitirmemek
Doktorlar, mizah anlayışının öfkeyi yenmek üzere kullanılacak bir mekanizma olduğunu savunmakta. Ne var ki sadece duruma gülmek ya da zalim ve alaycı davranmak için kullanılmamalı. Doktorların önerdiği yönetme metodu çok farklı.
Deffenbacher ve Spielberger, aktif bir mizah anlayışını teşvik etmektedir. Mesela, birine hakaret etmek istiyorsanız, sessiz durup bir şeyler hayal etmek daha iyidir. Bunu gözünüzde canlandırın ve duruma gülün. Bu yöntem sayesinde öfkeniz bir ölçüde yatışacaktır.
Ortamda değişiklik
Son olarak, öfke yönetiminde uzmanlaşan psikologlar, çevremizin de ruh hâlimizi etkileyebileceği fikrindeler. Bulunduğunuz ortam sinirinizi bozuyor ve öfkelenmenize neden oluyorsa, daha güzel bir ortam aramanız akıllıca olacaktır.
“Sürekli öfkeliysen ya da şikayet edip duruyorsan, insanların sana ayıracak zamanı olmaz.”
– Stephen Hawking
Öyleyse, öfkenizi aşmak artık imkansız bir iş değildir. Sadece doğru araçlara ihtiyacımız var ve artık ne yapacağınızı biliyorsunuz. Ayrıca şunu da bilmeliyiz ki öfkemizi kontrol etmeyi öğrendiğimizde hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımız büyük bir iyileşme gösterecektir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.