Logo image
Logo image

Koşu Bağımlılığı: Koşmak Asla Yeterli Olmadığında

3 dakika
Koşu Bağımlılığı: Koşmak Asla Yeterli Olmadığında
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Laura Reguera
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Genellikle egzersize yapmak zaman ve çaba gerektirir. Egzersizi bir alışkanlık haline getirmek ise çok fazla öz denetim ve iradeye ihtiyaç duyar. Bunu bir alışkanlık haline getirdikten sonra, hayatımızda yeri doldurulamaz bir hobi halini alabilir. Spor yapmak, daha iyi bir vücut ve daha olumlu duygular olmak üzere pek çok fayda sağlar. Ancak bir egzersiz zararlı hale gelebilir mi? Evet, tabii ki de. Aslında, egzersiz hayatımızın odak noktası haline gelirse bir takıntı halini bile alabilir. Söz konusu egzersiz bizi tatmin etmede yeterli olmayacak ve sürekli olarak daha fazlasını istememize neden olacaktır. Koşu bağımlılığı bu takıntıya bir örnek olarak verilebilir.

Koşmanın faydaları

Egzersiz daha sağlıklı bir bünyeye katkıda bulunur. Bir yandan, kardiyovasküler problemleri ve diğer kronik hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Ayrıca erken ölüm riskini azaltır. Egzersiz ayrıca ruh halimizi iyileştirir ve olumlu duyguları teşvik eder. Buna ek olarak, uyku kalitemizi etkiler. Ama koşmanın spesifik faydaları nelerdir?

“Uzun uzadıya koşmak ideal bir antidepresandır, çünkü koşarken bir yandan kendinize acımak zordur.”- Monte Davis

Some figure

Bu etkinlik, insanda, koşucu sarhoşluğu (runner’s high) olarak adlandırılan bir coşku üretebilir. Koşucu sarhoşluğu, araştırmacılar tarafından uzun süredir incelenen bir fenomendir. Koşarak uzun mesafeler katettikten sonra ortaya çıkan nörolojik bir ödüldür. Etkileri açıktır. Bireyin ruh halini iyileştirir ve herhangi bir ağrı hissini azaltırken onda refah hissi uyandırır.

Koşu bağımlılığına nasıl son verebiliriz?

Şimdi, koşu gibi faydalı bir eylem nasıl oldu da bir bağımlılık haline geldi ve size zarar veriyor? Gerçek şu ki, koşmak, bu probleme katkıda bulunan bir dizi fizyolojik, psikolojik ve sosyokültürel faktörü bünyesinde barındırır.”

“Günlük egzersiz alışkanlıklarınıza kilometreler koymak, bankaya para koymak gibidir. Anında faizini almaya başlarsınız.”

– Hal Higdon

Fizyolojik seviyede, koştuğumuz zaman beynimizin endojen opioid sistemi aktif hale gelir. Opioid maddeler etkinleşir ve bu da, analjezik bir etkiye ve duygusal refahın artmasına katkıda bulunur.

Psikolojik seviyede, bu süreci etkileyen faktörlerin başında koşunun ruh halimizi iyileştirmesi gelir. Düzenli olarak koşmak, benlik saygısında ve kendine güvende bir artışa neden olur ve sosyal ilişkileri güçlendirir.

Son olarak, “ideal” vücut görüntüsüne bağlı sosyokültürel faktörler de önemli bir etkiye sahiptir. Bizler koşmayı mükemmel bir vücuda sahip olma yolunda bir aracı olarak görüyoruz. Tehlike, koşmanın daha iyi bir vücut gibi bir dizi kişisel çıkar için bir araç haline gelmesinde yatar.

Koşu bağımlılığı insanlarda ne zaman ortaya çıkıyor?

İlk başlarda, bir koşma alışkanlığı mutlaka kötü bir şey değildir. Aslında, düzenli ve dengeli bir rutininiz varsa, kendinize zarar vermeden bu eylemin olumlu yönlerinden faydalanabilirsiniz.

“Daha önce koşan herkes, koşmanın en önemli özelliğinin gerginliği ortadan kaldırması ve günün getirebileceği bütün endişeleri serbest bırakması olduğunu bilir.”

– Jimmy Carter

Bağımlılık, artık zevk için koşmadığımız zaman ortaya çıkar. Aksine, bu eylem bir zorunluluk ve rutinlerimizi kontrol eden bir takıntı haline gelir. Bu nedenle, bu davranışı kontrol etme kabiliyetimizi kaybederiz. Bu da genel olarak yaralanma ya da rahatsızlık duyma riskimizi arttırır.

Some figure

Ayrıca, koşu bağımlılığı ile mücadele ederken, davranışlarımız genel olarak değişir, çünkü egzersiz yapmamız gerektiğine inanırız. Bu nedenle, hayatımızın diğer alanlarında daha endişeli ve sinirli hale geliriz. Koşmak ön plana çıkarken diğer alanlar bir kenara itilebilir. Sosyal, aile ve iş hayatımız bozulabilir, çünkü ana hedefimiz, eskiden bizim için önemli olan şeyleri bir kenara atmak anlamına gelse bile, koşmaktır.

Görseller, Seth Macey, Steven Lelham ve Emma Simpson’ın izniyle kullanılmıştır.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.