Kişilik Çalışmasına Üç Yaklaşım
Yazan ve doğrulayan psikolog Alejandro Sanfeliciano
Kişiliğin ne olduğunu herkes bilir ama kimse bunu kelimelerle açıklayamaz. Bu, kişilik çalışmasındaki ana sorunlardan biridir. Her yazarın kavramın kendi bilimsel tanımı vardır. Buna rağmen kişiliğin belirli davranışsal özelliklerden oluşan bir yapı olduğu bilinmektedir.
Kişilik çalışmasıyla ilgili sorun nedir?
Kişilik çalışması birçok metodolojik sorunla karşılaştı. Bunlardan biri, onu ölçebilecek hiçbir aletin olmamasıdır.
Bu makalede, kişilik çalışmasında benimsenen farklı yaklaşımları veya modelleri tartışacağız. Üç ana yaklaşım, özellik teorisi, durumculuk ve etkileşimciliktir.
Özellik teorisi
Bu teori, bir kişinin davranışları için temelde aktif ve tanımlayıcı bir faktör olduğuna inanmaktadır. İncelediği temel özellikler, deneğin kişisel değişkenleridir. Bu nedenle, bu teori her bireyin kişilik özelliklerini vurgular.
Bu teori, bir kişinin kişiliğinin farklı durumlarda her zaman aynı olacağını belirtir. Bu nedenle, belirli özellikleri tanımlayabilir ve izole edebilirsek, bir kişinin gelecekteki davranışını tahmin edebiliriz. Bu teori, Beş Faktör Modeli (FFM) gibi birçok kişilik testinin temelidir.
Bu teori biraz eskidir ve gerçekçi değildir. Bu konuda çok bilgili olmayanlar için bile, insanların davranışlarını her duruma göre değiştirdiği açıktır. Örneğin, ailemize, arkadaşlarımızlayken davrandığımız gibi davranmıyoruz.
Ayrıca, sadece birkaç sabit faktörü analiz ederek bir deneğin kişiliğini kategorize etmeye çalışmak gerçekten karmaşık bir meseledir. Kişilik testlerinden elde edilen veriler, deneğin gerçek kişiliğinden çok benlik kavramını gösterir.
Durumculuk
Durumculuk, öznelerin pasif olduğunu ve belirli durumlara tepki verdiğini belirtir. Bu nedenle, durumsal değişkenler bir kişinin davranışını etkileyenlerdir. Bu yaklaşım, bir kişinin özelliklerini dikkate almaz. Bu yaklaşım, tüm davranışların öğrenildiği varsayımına dayanmaktadır.
Bu teori daha gerçekçi olmasına rağmen, yine de kusurludur; çünkü bir kişinin tutumunun davranışlarını etkilediği açık olmasına rağmen kişisel değişkenleri dikkate almaz. Bu doğru olsaydı, tüm insanlar aynı durumlarda aynı şekilde davranırdı.
Etkileşimcilik
Bu yaklaşım öncekileri birleştirmeye çalışır. Davranışın, farklı içsel eğilimler ve durumsal faktörler arasındaki etkileşim tarafından belirlendiğini belirtir. Bu teori, kişiliğin, öznenin bağlamlarıyla etkileşiminin bir ürünü olduğunu belirtir.
Bu yaklaşım, kişinin dünyasını kendi algı ve davranışlarıyla gözlemleyen ve inşa eden aktif bir özne olduğunu belirtir. Bu nedenle, kişilik değişkenleri ile durumsal faktörler arasındaki etkileşim, onları şu veya bu şekilde davranmaya iten şeydir.
Bu yaklaşımla ilgili sorun, çalışmanın veya keşfetmenin zor olmasıdır. Bu gerçeğe rağmen, kişilik çalışmasına kesinlikle ilginç bir yaklaşımdır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.