Kendinizi Haddinden Fazla Eleştirdiğinizi Gösteren 11 İşaret
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González
Çoğumuz bilinçli olarak elimizden gelenin en iyisini yapabilmek için doğru yolu seçmeyi arzularız. Çabalarımızı ölçmek için sahip olduğumuz en iyi araç kendi kendimizi analiz etmektir. Elbette bir şeyleri yaparken elinizden gelenin en iyisi yapmak için uğraşmak ve olabildiğince iyi olmaya çalışmak hayranlık duyulacak bir şeydir. Bu yüzden bir dahaki sefere kendimizi geliştirebilmek için genellikle negatif şeylere odaklanırız.
Kendi kendini analiz etmek, davranışlarınızı gözlemlemenin, zayıflıklarınızın ve kötü alışkanlıklarınızın üstesinden gelmenin en iyi yolu olsa da, haddinden fazla öz eleştiri yapar bir hale gelmek kolaydır.
Uzun dönemde çok fazla öz eleştiri başarınızı ve ruhsal sağlığınızı etkileyebilir. Haddinden fazla öz eleştiri yapmak kendinize olan saygınızı ve öz güveninizi zedeleyebilir. Hatta haddinden fazla öz eleştiri, düşük öz saygı seviyesi ve mükemmelliyetçilikle doğrudan ilişkilidir.
Öz eleştirel olmak öz saygımızı negatif biçimde etkiler.
Kendinizi haddinden fazla mı eleştiriyorsunuz?
Kendimizi eleştirmeye başladığımızda oto-pilot moduna geçiyorsak bu, bir soruna dönüşür. Uyanmalı ve farkında olmadan sebep olduğumuz zararın farkına varmalıyız. Çok fazla öz eleştiri yapıp yapmadığınızı anlamak için bu listeye bir göz atın. Eğer orada yazanlar günlük bazda yaptıklarınızla uyuşuyorsa, buna dur demenin ve ruhsal sağlığınıza daha fazla özen göstermenin zamanı gelmiş demektir.
Suçlamak
- Kendiniz dahil hiçbir şey sizin için yeterince iyi değildir. Hiçbir zaman yeterince iyi iş çıkardığınızı düşünmezsiniz. Size göre hiçbir şey olması gerektiği gibi değildir. Kendiniz dahil, etrafınızdaki her şey yetersizdir.
- Tüm olumsuz durumlar için başkalarını değil yalnızca kendinizi suçlarsınız. Kötü bir şey olduğunda bununla ilgili kişisel bir sorumluluk hissedersiniz. Yaşanan olaylarla ilgisi olabilecek kontrolünüz dışındaki harici faktörleri göz ardı eder, kolayca sorumluluğu üzerinize alırsınız.
- Kavrayıp geliştirebileceğiniz bir konu olduğunda bile kendinizi hayal kırıklığına uğratmış gibi hissedersiniz. Ne zaman yanlış bir şey yapsanız başarısız biriymişsiniz gibi bir duyguya kapılırsınız. Bir hata yaptığınızda – bu, belirli, açık ve net – ve değiştirilebilir – bir davranış olsa bile – tamamen başarısız biri olduğunuzu varsayarsınız. Soruna sebep olan davranışa odaklanmak yerine genelleme yapmayı tercih edersiniz.
- Israrla hatalarınızı analiz ettiğiniz için suçluluk duygusu sizi boğmaya başlar. Nelerin yanlış gittiğini ve nasıl bunlardan sorumlu olduğunuzu analiz etmek için çok fazla zaman ve enerji mi harcıyorsunuz? Sonunda da hiçbir zaman geçmişe iyimserlikle bakmanızı sağlayacak bir sonuca ulaşamıyor musunuz? Bir dahaki sefer için alternatif çözümler düşünmek yerine suçluluk duymaya devam ediyor, neleri yanlış yaptığınızı, almanız gereken hangi sorumlulukları almadığınızı düşünüyor olabilirsiniz.
Risk almaktan kaçınmak
- Sizin için risk almak bir seçenek değildir. Risk almazsınız çünkü başarısız olacakmış gibi hissedersiniz. Size göre, eğer risk alırsanız, geçmişte olduğu gibi işler kötü gidecektir. En iyi ve en güvenli seçeneğin hiçbir şey yapmamak olduğuna inanırsınız.
- Fikrinizi ifade etmekten kaçınırsınız. Aptalca, delice veya uygunsuz bir şey söylemekten korkar, hiçbir şey söylememeyi seçersiniz. Söyleyecek ilginç bir şeyinizin olmadığını düşünürsünüz. Fikirlerinizin sıkıcı olduğuna veya kabul görmeyeceklerine inanıyor olabilirsiniz.
Negatiflik
- Başarılarınız hiçbir zaman sizi tatmin etmez. Yaptığınız işlerde sürekli hata bulursunuz. Eğer bir şeyi mükemmel bir şekilde yapamıyorsanız hiç yapmamanın daha iyi olduğuna inanırsınız. Ortaya çıkan sonuç pozitif olsa bile kaçınılmaz eksikliklere odaklanırsınız.
- Her zaman en kötü ne olabilir diye düşünürsünüz. Hep en kötüsünün olabileceği beklentisi içinde misiniz? Geleceği düşündüğünüzde düşünceleriniz “Ya şöyle olursa…” gibi ihtimalleri hesaplayan cümlelerle dolu olabilir. Gelecekte yapacağınız tüm davranışları olası başarısızlık gözlüğüyle filtrelersiniz. Zafer ve başarı yerine aşağılanma ve başarısız olma korkunuz size rehberlik eder.
- Görünümünüzle ilgili sorunlarınız var. Bir türlü vazgeçemediğiniz saplantılarınız olabilir. Vücudunuzun kötü yerlerinin başkalarının size duyacakları saygıyı ve verecekleri değeri etkileyeceğini düşünüyorsunuz. Görünümünüzle ilgili fikirleriniz profesyonel ve sosyal açıdan ilerleme kaydetmenizi engelliyor olabilir.
- En ufak bir eleştiride kendinizi savunma moduna geçiyorsunuz. Yapıcı veya mantıklı eleştiriler bile canınızı sıkıyor. Abartılı tepkiler veriyorsunuz ve insanların söyledikleri şeyleri kişisel algılıyorsunuz.
Öz eleştiri ile kendinizi sabotaj etmeyi bırakın
Sürekli yoğun biçimde öz eleştiri yapmak bir tür sabotajdır. Kendimizi eleştirerek bizim için sağlıklı olan şeyin aksini yapıyoruz. Peki, neden böyle davranıyoruz? Çünkü bu, reddedilme, korku ve baskı gibi ağır yükler taşıdığımız, daha büyük psikolojik resmin bir parçası.
Böylece negatiflik içinden çıkılması zor bir tuzağa dönüşüyor. Tanıdık olduğu için o tuzağa düşüyor; adeta onu sahipleniyoruz. Oto-pilot moduna geçip negatiflik arıyoruz çünkü o olmadan kendimizi çıplak hissediyoruz.
Eğer haddinden fazla öz eleştiri yapmayı ve kendinizi sabote etmeyi bırakmak istiyorsanız, kendinizi daha iyi tanımak zorundasınız. Aynı zamanda içsel diyaloğunuzu da değiştirmeniz gerekiyor.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.