Kendine Yönelik Düşünmek: Kişisel Gelişim ve Duygusal Özgürlüğün Anahtarı
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Kendine yönelik düşünme bazı kesinliklerden kurtulmaya ve katı fikirleri sorgulamaya yardımcı olur. Böylece özgür ve kendi kararlarını alabilen varlıklar olduğumuzu hatırlarız.
Az sayıda kişisel gelişim bakış açısı, kişinin kendi benliğiyle samimi ve tam bir bağlantı içinde olmasını desteklemektedir. Kendine yönelik düşünmek, kendimize gerçekten yaşamdan ne istediğimizi ve bize neyin mutluluk verdiğini sormamıza yardımcı olur.
Kişisel gelişim gurularının çoğu, “kendine yönelik düşünme sanatının psikoloji tarafından unutulduğunu” söyler. Bu, çok basit bir nedenden kaynaklanır. Toplumda başımıza gelen talihsizlikler için başkalarını ve kötü şansı suçlamak daha kolaydır. Bunun yerine başımıza gelenlerin ister engellenir ister engellenemez şeyler olsun davranışlarımızdan kaynaklandığını bilecek kadar cesur ve kabiliyetli olmalıyız.
“Hayat çok basit ama zorlaştırmak için uğraşıyoruz.”
– Konfüçyüs
Mutsuz hissediyorsam bunun nedeni eşimin beni nasıl mutlu edeceğini bilmemesi. Hiç güvenecek arkadaşım yok çünkü herkes çok bencil. Bir sınavdan defalarca kalıyorsam bunun sorumlusu öğretmendir. Eğer kendimi mutsuzluktan kurtaramıyorsam bunun nedeni dünyanın değerimi bilmemesi.
İnsanların her zaman başına gelen şeyler için bir sorumlu ve neden aradığını görüyoruz. Belki arkadaşlarımız, ailemizden birileri veya sınıf arkadaşlarımızdan bunu duymuş olabiliriz. Ailedeki problemler kişinin kendine yönelik düşünmesine engel olabilir. Yarıca ilişkilerin sonlanması veya anlaşmazlıklar da buna neden olabilir.
Eğer kişi belirli sorular soramıyorsa bu yüzden tatminsiz hissedebilir. Eğer aynı kişi kendi duygularını anlamakta güçlük çekiyor, hatalarından ders çıkaramıyor veya kendi davranışlarının sorumluluğunu üstlenmiyorsa düşünmemesinin sonucunda eline geçenin sadece “mutsuzluk” olduğunu anlayacaktır.
Huzuru bulmak için kendine yönelik düşünmek, kendi içine yolculuk
Hepimiz öyle ya da böyle şunu demişizdir: “seyahat etmeliyim”, “kendi sınırlarımı aşmak için gitmeliyim”. Yavaş yavaş bulunduğumuz fiziksel yeri değil kendi düşünce şeklimizi değiştirmemiz gerektiğini fark ediyoruz. Nereye gidersek gidelim kendimizden kaçamayız. Bilgelik aslında içimizde ve bunu kullanmak için düşünmeyi öğrenmek gerekiyor.
Aynı şekilde bu becerinin bir gecede kazanılması söz konusu değildir. Kendi gerçekliğimizi farklı açılardan görebildiğimiz bir kişisel gelişim sürecidir. Kendimize zorlayıcı sorular sormak ufuk açar. Böylece etrafımızdaki her şeyi sorgular ve hatta kendimizi de sorgulamaya başlayabiliriz. Kendin içine yönelmek ve düşünmek hepimizin elinde olan bir anahtar.
Ve her ne kadar kulağa tuhaf gelse de bunu her zaman iyi değerlendiremiyoruz.
Düşünmek başarının anahtarıdır
Başarı derken toplumda ayrıcalıklı bir pozisyonda olmaktan söz etmiyoruz. Her şeyden önce başarı kendi mutluluğumuzun mimarıdır. Daniel Goleman’ın yaptığı araştırmaya göre düzgün işleyen duygusal zekaya sahip olmak için kendine yönelik düşünmeyi bilmek çok önemlidir.
Psikologların “kendini düşünme farkındalığı” dediği şeyi anlamamız gerekiyor. Bu aslında çalışıp geliştirebileceğimiz bir “üstbiliş”tir. Anlamak ve bunu kullanmak için birinin kendi zihinsel ve duygusal süreçleri üzerinde düşünmesi gerekir.
Kendine yönelik düşünmeyi bilen kişi dürtülerini kontrol etmeyi de bilir. Bu kişinin planlı ve sosyal bilinci yerinde olduğunu gösterir. Hayatın devam eden bir süreç olduğunu ve çevremizdeki her şeye açık olmamız gerektiğini anlar.
Böyle insanlar sağlıklı ve verimli iç diyaloglar kurabilir, hatalarını, eksiklerini, güvensizliklerini ve zorlandıkları şeyleri fark edebilir ve günden güne bunları giderip daha iyi bir insan olmak için çalışabilir.
Öte yandan, Emmanuel Kant’ın bir zamanlar Saf Sebep Eleştirisi’nde ne söylediğini hatırlamaya değer. Bu Königsberg filozofu için, bizi çevreleyen dış, aslında içsel benliğimizin yansımasıdır. Ve böylece, eğer içsel imajımız öz-benlik saygısı, katı düşünmek ve kendine yönelik düşünmek için var olmayan bir kapasiteyle karakterize edilirse, o zaman bu olumsuz özelliklerin hepsi dış dünyayı baskıcı, gri ve bize hiçbir şey sunmayan bir dünya olarak gösterecektir.
Düşünmeyi ilerletmek için tavsiyeler
Bu sadece bir hedeften daha fazlası yani bir ihtiyaç olmalıdır. Bunun için düzenli olarak iradeli bir şekilde her gün çaba gösterilmesi gerekir. Böylece özgür olabiliriz. Bunu yeniden bir doğuş ve bilincin uyanması olarak düşünebiliriz. Şunu anlamak gerekiyor ki daima başkalarını memnun etmek zorunda değiliz. Hepimizin bir sesi ve özgür iradesi var. Kendi isteklerimiz doğrultusunda çalışmak için aşağıdakileri yapabiliriz.
Bilinçlenin, aile tarihini araştırın
Kendimizi tanımanın en iyi yolu köklerimizi öğrenmektir. Bazen belirli ebeveyn davranışları ve eğitim kişinin şu anki kimliğini ve hayata bakış açısını tamamen etkileyebilir.
İhtiyaçları, motivasyon kaynaklarını ve duyguları anlayın
İnsanların sosyal dürtüleri vardır. Yakınlık kurmaya, belirli bir gruba ait olmaya ve bazı emellere ulaşmaya ihtiyaç duyarız.
Eğer motivasyonlarımızı bilirsek duygularımızın da çoğunu anlayabiliriz. Dahası, bu isteklerin bazen temelde kişisel gelişimize hiçbir katkısı olmadığını da anlarız.
Savunma mekanizmalarınızı anlayın
Kimliğimiz tehlike altına girdiğinde veya kendimiz hakkında tehlikeli bir haber aldığımızda savunma mekanizması devreye girer. Bu tepkilere neyin neden olduğunu bilmek ve mekanizmanın çalışma şeklini anlamak en derin korkularımızı ve ihtiyaçlarımızı fark etmemizi sağlar.
Güçlü ve zayıf yönlerinizi irdeleyin
İnsan zayıflık ve güç, değer ve eksiklik, ışık ve gölgelerin toplamından oluşur. Bunları her birinin bilincinde olmak ve bunları incelemek düşünce üzerinde kendimizi geliştirebileceğimiz bir araç sunar.
Hayattaki amacınız ne?
Amaçsız bir hayat sadece nefes alıp vermektir. Hedefleri olmayan bir akıl mutlu olamaz, motivasyonsuz kalır ve her sabah uyanmak için bir neden bulamaz. Bu yüzden hedeflerinizin yazdığı bir liste yapın ve hayattaki amacınızı belirleyin. Neden önemli olduklarını ve bunlara ulaşmak için neler yapılabileceğini düşünün.
“Devamlı olarak mutsuz hissetmek istemiyorsanız size bağlı olmayan şeyler dilemekten vazgeçin.”
– Epiktetos
Etrafınızdaki sosyal çevrenin farkında olun
Eleştirel perspektifle yaklaşılmadığı sürece kendine yönelik düşünmenin hiçbir faydası yoktur. Yaşadığım toplum beni nasıl etkiliyor? Modanın kölesi miyim? İnsanların hakkımda düşündükleri benim için çok önemli mi?
Düşünmeyi günlük alışkanlık haline getirin
Düşünmeyi günde en az yarım saatlik bir alışkanlık haline getirmeliyiz. Bu süreçte hayattaki önemli şeylere, duygusal ve zihinsel durumlara, etrafınızdaki şeylere odaklanın. Kafanızı boşaltmayı, günlük tutmayı, yürüyüş yapmayı ve sessiz bir yerde kaliteli zaman geçirmeyi deneyin.
Son olarak, her gün biraz daha özgürleşmek için bilinçli şekilde kendiniz hakkında düşünmeyi öğrenin. Güvenli bölgenizi terk edin. Kendinizi yeniden bulabileceğiniz bir yer inşa edin.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.