İstismar İçeren Durumlar: Bunlardan Çıkmak Neden Bu Kadar Zor?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
İstismar günlük hayatımızda hala önemli bir konudur. Sürekli olarak, tacizci ilişkilerinden kaçamadıkları için eşleri ya da eski eşleri tarafından öldürülen kadınlar hakkında üzücü haberler okuyoruz. Bazı insanlar eski eşlerine ya da sevgililerine saldırır, yine de kurban tekrar tekrar bu kişiye döner. Ya da kişiyi istismar eden ilişkiden çıkmayı asla başaramazlar. Bu neden?
Bu birçok insanın anlaması zor bir şeydir ve genelde kurbanı suçlarlar. “Seni çok incitiyorsa, neden ona geri dönüyorsun ya da onunla birlikte kalıyorsun?” diyen sorular duymak yaygındır. Gerçeklik bu kadar da basit değildir. Suçlanması gereken kişiler aslında bu kadınlar değil. Gerçekten kötü bir durumdan çıkmanın bu kadar zor olmasının birçok nedeni var. Bu nedenleri öğrenmek için okumaya devam edin ve belki de bu durumda olan birisine yardım edebilirsiniz.
“Bir başka kişi üzerinde komuta, kontrol ve iktidar kurmaya dair mantıksız ihtiyaç ev içi şiddete yol açan temel şeydir.”
– Luis Rojas Marcos
Duygusal bağımlılık ve istismar
Bir ilişkide olduğunuzda, diğer kişi tarafından sevildiğinizi hissetmeniz gerekir. Peki duygusal bağımlılığı nasıl tanımlarız? Diğer kişinin obsesif düşüncelerini ve sürekli terk edilme korkusunu besleyen ortağın sevgisine olan aşırı bir ihtiyaçtan gelir. Bu bir kadının, sevgilisini kaybetmemek için ona itaatkar davranmasına yol açar.
Ortağını herkese ve diğer her şeye (kendisi de dahil olmak üzere) göre ön planda tutar ve idealleştirir. Bu onun sadece iyi niteliklerine odaklanmasına (pek fazla olmasa bile) ve zulmünü ve saldırganlığını örtbas etmesine yol açar. Ayrıca agresif ortağın kendisinden üstün olduğu inancını kabul eder.
Bu ayrılık korkusuyla bağlantılıdır. Bu korku, kişinin ilişkide olabilecek en kötü şeyin ayrılık ya da sonunda yalnız kalmak olduğuna inanmasına sebep olur, böylece ayrılık kaygısına dönüşür. Yani kişi bunun olmasını önlemek için elinden geleni yapacaktır. Bu, istismarın düzenli olması durumunda daha da derinleşir çünkü agresif ortak kendini sık sık üzgün hisseder ve verdiği zararı “telafi etmeye” çalışır.
“Şiddetten, kendi duygularımıza göre daha az korkuyoruz. Kişisel, özel ve tek başına yaşanan acı, başkalarının yol açabileceğinden çok daha korkutucudur. ”
– Jim Morrison
Bu benim hatam
Bu istismarcı ilişkilerdeki mağdurlar, yaşadıkları şiddetten dolayı kendilerini suçlayabilirler. Bir kadının eşini kibar ve incelikli olarak kabul ettiği bir düşünce şemasında, onun şiddetli davranışını kabul edecek bir yeri yoktur. Bu durumda, kurban bir sebep arar ve genellikle kendini sebep olarak görür. Bu yüzden bu kadınlar kendilerini kurban olarak görmez, bunun yerine kendilerini suçlu ya da sorumlu hissederler.
Sonra olan şey, ilişkinin güzel ve rahat anlara nazaran, çok daha korkunç ve saldırganlık içeren anlara sahip olmasıdır. Bu senaryoda, kurban genellikle birinci kısmı daha sık gerçekleştirmek için mümkün olan her şeyi yapar. Bu, kendisini daha derin ve daha derinlere gömmek anlamına gelse bile bunu yapacaktır.
Kadınların istismarcı bir durumda kalmasının diğer nedenleri
Bir mağdurun taciz edici bir ilişkiyi bırakmasını engelleyen başka bir faktör vardır – düşük benlik saygısı. Kendisini doğru şeyler yapamayan ya da değersiz bir insan olarak görür ve bu da, onu kötüye kullanan kişinin sürekli söylediği şeydir. Sözel şiddet söz konusu olduğunda “değersizsin” çok yaygın bir ifadedir.
Ancak istismarcı, kurbanına karşı fiziksel ya da psikolojik şiddet kullanmaz. Bir erkeğin bunu yaparken o kadının sosyal destek ağından uzaklaşmasına yol açması da yaygındır. Kurbanın izolasyonu onu istismarcıya bağımlı olarak kılar ya da istismara daha da bağımlı hale getirir. Bu stratejinin nihai hedefi, mağdurun kimseyle konuşmayacak ya da kimseden yardım istemeyecek olmasından emin olmaktır.
Başka bir istismar şekli de öğrenilmiş çaresizliktir. Kurban yavaş yavaş gücünü ve özgürlüğünü kaybetmeye başlar, bu yüzden bu durumdan kaçmak için yapabileceği hiçbir şey olmadığını düşünür. Sonra çaresizlik hayatını ele geçirir ve bir çıkış yolu göremez.
“İstismar, korkuyu, aşağılamayı ve sözlü ya da fiziksel saldırıları kullanarak başka bir kişiyi kontrol etmek ve / veya boyun eğdirmek için tasarlanmış herhangi bir davranıştır.”
– Susan Forward
Resimler Misael Nevarez, Volkan Olmez ve Xavier Sotomayor’un izniyle kullanılmıştır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.