Logo image
Logo image

İnternet Eleştirel Kapasitemizi Nasıl Azaltıyor

3 dakika
İnternet Eleştirel Kapasitemizi Nasıl Azaltıyor
Son Güncelleme: 07 Nisan, 2019

Çok sayıda çalışma, sürekli olarak İnternet’e bağlı olmanın eleştirel kapasitemizi azalttığını ileri sürer. Bu bir varsayım değil. Aksine, veri ve analizlerden ortaya çıkan sürekli bir sonuçtur. İnternet ile beynimiz arasındaki ilişki, sonuçları olan belirli sınırlar içerisinde iş görür.

Eleştirel kapasite, bu bağlamda, bilgileri ölçüp tarttığımız ve değerlendirdiğimiz kritere karşılık gelir. Bilginin geçerliliğini ve uygunluğunu belirlememizi sağlar. İnternet’in geçerli ya da uygun olmayan yönleri olduğunu söylememize gerek yok. Bu nedenle, İnternet eleştirel kapasitemizi azaltmaktadır.

“Vegas’ta olanlar Vegas’ta kalır. Twitter’da olanlar ise sonsuza kadar Google’da kalır!”

– Jure Klepic

Bu nasıl gerçekleşir? Arama motorları ve sosyal ağlar gibi birçok web sitesi algoritmalarla çalışır. Bu algoritmalar kullanıcının zevkleri ve tercihlerine göre reklamları ve sayfaları uygun hale getirmeye çalışır. Bu da zamanla, görmek istemediğiniz şeyleri görmenizi engeller. Sadece zevk aldığınız şeyleri görmeye başlarsınız. Bu nedenle, uzun vadede, İnternet eleştirel kapasitenizi azaltır. Bunu gerçekleştirmesinin üç temel yolu vardır.

Gördüğünüz bilgiler görüşlerinizi doğrular

İnternet’in topladığı tüm veriler bir arama motorunu kullandığınız zaman etkinleşir. Bu şekilde, ekranda çıkan ilk şeyler genellikle okuduğunuz siteler ya da genellikle danıştığınız bir bilgi dizisidir. Önemli miktarda malzeme sizin araştırmalarınızın dışında bırakılır.

Some figure

Sosyal medya siteleriyle de benzer bir şey olur. Bunları kullandığınız zaman, ağ en çok konuştuğunuz insanları hatırlar. Genel olarak, bu insanlarla düşünce biçiminiz muhtemelen çok benzerdir. Farkında olmadan, sosyal çemberiniz belirgin bir şekilde azalır.

Sorun, farkına varmadan kendinizi sadece kendi inançlarınızı doğrulayan ideolojik bir dünyaya yerleştirmiş olmanızdan kaynaklanır. Sizin görüşlerinizle çatışan bilgi veya düşüncelere ulaşamazsınız. Elde ettiğiniz tek şey tasdik olur. Bu da, sizi çevreleyen dünya hakkında sınırlı bir fikir dağarcığına sahip olmanıza neden olur. Büyük resmi kaçırdığınızı fark etmeden önünüzdeki ideal dünyanın gerçek olduğunu düşünmeye başlarsınız. Bu da, İnternet’in eleştirel kapasitenizi azaltmasının bir yoludur.

2. İnternet narsisizmi uyararak eleştirel kapasiteyi azaltır

Özellikle sosyal medya siteleri, yeni bir bağımlılık türü olan beğenilere bağımlılığı yarattı. Tam olarak bunu istediğinizi söylemiyoruz ancak sosyal medyada bir şey paylaştığınız zaman her seferinde başkalarının tepki vermesini beklersiniz. Eğer vermezlerse, hayal kırıklığına uğrayabilir ya da kendinizden şüphe duyabilirsiniz.

Bilim dünyası, beğenilerin dopamini etkin hale getirdiğine açıklık getirmiştir. Beğeniler, gitgide artarak bir ödül mekanizması olarak kabul edilirler. Sanki bir grup tarafından kabul ediliyormuş gibi hissettirdikleri için kendinizi iyi hissetmenize neden olurlar. Bu bağımlılık, bir şekilde, siz farkına varmadan fikirlerinizi ve kelimelerinizi şekillendirmeye başladığında bir sorun halini alabilir.

Some figure

Bu, İnternet’in eleştirel kapasiteyi azaltmasının başka bir yoludur. Başkaları tarafından onaylanmaya ihtiyaç duyan egomuzu bir sosyal tüketim ürünü haline getirir. Anlaşmazlık, belirli bir çevreyi terk etmek ya da kamusal dışlanmayla karşı karşıya kalmak anlamına gelebilir. Bu da düşünme şeklimizi koşullandırmamıza neden olur.

3. Alakasız sosyal ilişkileri teşvik eder

Sosyal medyada diğer insanlarla etkileşimde bulunmanın birçok yolu vardır. Sosyal medya uygulamalarının yanı sıra forumlar, sohbet siteleri ve benzeri medya aracıları mevcuttur. Bu şekilde, İnternet, insanlar tarafından çevrelendiğinize dair yanıltıcı bir his yaratır. Başı ya da sonu görünmeyen sonsuz sayıda sohbet yaşanır. Bu konuşmalara gelince, genellikle “yaygın” hale gelen konular etrafında dönerler. Hoşunuza gitse de gitmese de nihayetinde bunlardan bahsedersiniz.

Belli belirsiz bir şekilde, başkalarıyla fiziksel temas ihtiyacı giderek daha da azalıyor. İnternet’teki etkileşimler, neredeyse her zaman oturduğunuz ve bir ekrana baktığınız fiziksel bir duruşa adapte olmanızı kapsar. Bunun, bedeniniz ve beyniniz üzerinde etkileri vardır. Oysa egzersiz yapmak insanın zekasını arttırır. Fiziksel temas insanın empati, etkileşim ve sevgi kapasitelerini yükseltir.

Some figure

Bu makalede de gördüğünüz gibi, İnternet eleştirel kapasitemizi azaltır. Gönüllü olarak yeni yaşam biçimlerine ve başkalarıyla etkileşim yollarına uyum sağlıyoruz. İnternet, doğrudan, gerçek hayat deneyimlerimizi ortadan kaldırabilir. Ve sonunuz dünyayı küçük ve sınırlı bir pencereden görmek olabilir. Böyle bir riskin varlığını her zaman aklınızın bir köşesinde bulundurun.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.