İnsan Bağışıklık Sistemi Nasıl Çalışır?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
İnsan vücudu sürekli olarak her türlü patojen tarafından saldırıya uğruyor. Bağışıklık sistemimiz, sağlıklı kalabilmemiz, hücresel bozulmaları tespit edebilmemiz ve kanseri önlememiz için var. Peki insan bağışıklık sistemi tam olarak nasıl çalışır?
Bunu açıklamak o kadar da kolay değil, ancak ana fikir sistemin her bileşeninin hastalık ve rahatsızlıklar karşısında bizi savunmak için bir rol oynuyor olmasıdır. Ne yazık ki, gerçekte bağışıklık sistemimizi zayıflatan ya da direkt olarak aşabilen birtakım hastalıklar da var.
İki farklı insan bağışıklık sistemi tepkisi
Birincil bağışıklık sistemi tepkisi beyaz kan hücrelerini üretir ve birbirlerinden ayırır, ikincil tepki ise antijenleri yakalar ve işler.
Birincil tepki
Timüs bezi
Bu bir çeşit bağışıklık sistemi salgı bezidir. Vücudumuzdaki T-hücrelerinin (beyaz kan hücreleri) olgunlaştığı yer burasıdır. Bu hücreler istilacı unsurlara adapte olur. Bu hücreler o kadar önemlidir ki bağışıklık sistemimiz onlar olmadan çalışamaz.
Timus bezi direkt olarak göğüs kemiğinin arkasında, akciğerlerin arasında yer alır, bu da glukokortikoidler karşısında çok hassas olduğu anlamına gelir. En temel gayesi T hücrelerini eğitmektir (başka bir deyişle, onları olgunlaştırmak).
Kemik iliği
Bu, göğüs, omurga, kafatası, leğen ve omuz kemiği gibi bazı uzun kemiklerin iç kısmında yer alan bir doku türüdür. Şu sıralar özellikle çok popülerdir zira ağırlıklı olarak kök hücrelerden oluşmaktadır. Vücudumuz tarafından bağışıklık hücrelerimizi, özellikle de B-hücrelerini ayırt etmek için kullanır.
İkincil tepki
Dalak
Bu organ lenf sistemine ait. Karnın sol üst kısmında bulunur ve sorumlu olduğu şeyler:
- Mevcut kanı filtrelemek.
- Eski kırmızı kan hücrelerinden kurtulmak.
- Kanımızdaki antijenleri yakalamak.
Lenf düğümleri
Lenf düğümleri bağışıklık sistemine aittir. Vücudumuzda çeşitli noktalarda bulunan, küçük, yuvarlak düğümlerdir. Hepsi birbirine lenfatik damarlar aracılığıyla bağlıdırlar. Görevleri, yabancı parçacıkları filtreden geçirmektir, bu da bağışıklık sisteminde önemli bir role sahip oldukları anlamına gelir.
Lenf bezi
Bu organ burun boşluğunun alt noktasından başlar ve boğaza doğru uzanır. Boyutu bireyin yaşına göre değişiklik gösterir. Çocukluk döneminde büyüktür ve yaşlandıkça küçülür. Enfekte olduğunda şişer.
Peyer plakaları
Bağırsakta bulunurlar. İnce bağırsağın iç astarını kaplayan ve yiyeceklerdeki antijenleri tespit eden lenfatik doku gruplarıdır.
Lenfatik olmayan organlar
Bağışıklık sisteminin lenfatik olmayan ve antikorlar olarak bilinen bileşenleri de vardır. Ayrıca bağışıklık sisteminini çalıştıran yapının büyük bir parçasını oluştururlar ve bulundukları bölgeler arasında:
- Sindirim ve solunum salgıları
- Tükürük bezleri.
- Gözyaşı kanalları.
- Meme bezleri.
- Mukoza zarları.
Bağışıklık sistemi hücre türleri
Bağışıklık sisteminde yer alan tüm hücreler %54 oranında plazmadır. Plazma, kanımızın hücresel olmayan kısmını oluşturur; başka bir deyişle, kırmızı ve beyaz kan hücrelerini çıkardığınızda geriye kalan şeydir. Bu da demek oluyor ki, bu hücreler bağışıklık sistemi tepkimizin geriye kalan %46’sını oluşturmaktadır.
Birkaç çeşit beyaz kan hücresi vardır:
- Granülositler, iltihaplanmalara karşı savaşan nötrofiller ,parazitlere karşı savaşan eozinofiller ve alerjilere karşı savaşan bazofiller olarak üçe ayrılır.
- Monositler.
- Lenfositler: Bu grup B hücreleri, T hücreleri ve NK hücrelerini kapsar.
Lenfositer
B hücreleri ve T hücreleri, adaptif bağışıklık tepkisinin bir parçasıdır. Vücudumuz, doğuştan gelen yanıtlarda sadece NK hücrelerini (doğal katil hücreleri) kullanır. Her hücre türünün görevi:
T hücreleri
T hücreleri kemik iliğinde üretilir. Daha sonra, timusa taşınırlar ve burada “olgunlaşırlar”. T-hücrelerinin çeşitli türleri vardır:
- T yardımcı hücreleri: Bağışıklık tepkisini aktive ederler. Ayrıca monositlerin daha etkili olmasına yardımcı olurlar. Son olarak, T-hücreleri ve B-hücreleri arasındaki denge varlığından emin olurlar.
- Sitotoksik T hücreleri: Virüsleri ve kanser hücrelerini yok ederler.
- Baskılayıcı T hücreleri: Bağışıklık tepkisini sona erdirirler.
B hücreleri
Bu hücreler antikorları üretir. Bir tür glikoprotein olan antikorlar IgM, IgD, IgG, IgA ve IgE, çeşitli yapı ve fonksiyonlara sahiptirler:
- IgM: Bunlar birincil tepkinin bir parçasıdır.
- IgD: B hücrelerinin yüzeyinde bulunurlar.
- IgG: İkincil tepkinin bir parçasıdırlar ve plasentaya girebilirler.
- IgA: Mukus, tükürük ve anne sütünde bulunurlar.
- IgE: Alerjik reaksiyonlar nedeniyle ortaya çıkarlar.
Antikorlar:
- Antijenlerin hücrelerimize yapışmasını önlerler.
- Antijenleri sarmalar ve bağlarlar.
- Makrofaj ve nötrofil fagositozunu kolaylaştırırlar.
- Ayrıca antijenleri yok eden sistemle birlikte çalışırlar (hücre duvarındaki delikler aracılığıyla).
Gördüğünüz gibi, “insan bağışıklık sistemi nasıl çalışır?” sorusunun yanıtı biraz karmaşık. Tehdit türüne bağlı olarak hangi hücrelerin devreye gireceği ve hangi bağışıklık sistemi tepkisinin verileceği değişkenlik gösteriyor. Yine de, insan bağışıklık sisteminin genel görev tanımı olabildiğince basittir: bizi antijenlerin günlük saldırısından korumak ve sağlığımızı korumamıza yardımcı olmak.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Ganglios linfáticos (nódulos). (2018). Retrieved from https://www.ganglioslinfaticos.com/
-
Linares, V. R., Burón, R. R., Rodríguez, J. A. P., López, L. J. G., & Guadalupe, L. A. O. (2008). Psiconeuroinmunología: conexiones entre sistema nervioso y sistema inmune. Artículos en PDF disponibles desde 1994 hasta 2013. A partir de 2014 visítenos en www. elsevier. es/sumapsicol, 15(1), 115-142.
-
Vera Villarroel, P. E., & Buela Casal, G. (1999). Psiconeuroinmunología: Relaciones entre factores psicológicos e inmunitarios en humanos. Revista latinoamericana de Psicología, 31(2).
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.