Homer: Önemli Bir Epik Şairin Biyografisi
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Homer, Antik Yunan’ın ilk şairlerinden biri olarak bilinmektedir. Ya da en azından eserlerini muhafaza ettiğimiz kişilerden biridir. Klasik Antik dönem eserleri söz konusu olduğunda, çoğunun kaybolduğunu veya parçalanmış halde geldiğini unutmamalıyız. Eski zamanlarda, matbaa yoktu ve yazılı metinlerin iletimi ve korunması masraflıydı. Roma İmparatorluğunun çöküşünden sonra, yazılı metinlerin çoğu kayboldu; Ortaçağda, manastırlar Greko-Latince metinleri tercüme etmek ve kopyalamakla görevliydi.
Örneğin, Roma’da yaklaşık 800 yazar olduğu var sayılır. Bizler ise bu yazarlardan sadece 140 kadarını biliriz. Bu nedenle, antik dönem eserlerini ve yazarlarını izlemek ve sınırlandırmak gerçekten zordur. Aynı şekilde, en iyi bilinen eserlerin çoğunun yazarlığını kesin olarak bilmek zordur. Homer söz konusu olduğunda ise Antik Yunan tarihine damgasını vuran iki önemli eser akla gelir: İlyada ve onun devamı niteliğinde olan MÖ 8. yüzyılda yazılan Odysseia.
Birçok tarihçi ve yazar için Homer, edebiyatın kapılarını Batıya açtı. Ayrıca Yunan mitolojisinin tanınmasına fırsat verdi ve onun sayesinde yaşadığı dönemde Antik Yunan halkının nasıl olduğu hakkında bir fikir sahibi olabiliyoruz. Bu nedenle, Homer’den bahsettiğimizde, tarihsel ve etnografik bir kaynak olan Batı edebiyatının doğuşuna, yaşadığı çağda ne kadar önemli bir şair olduğuna tanıklık edebiliyoruz.
Homer kimdi?
İki büyük eseri en ince ayrıntısına kadar incelenmesine rağmen, Homer’in biyografisi tam olarak bilinmemektedir. Dönemin birçok yazarında olduğu gibi, ipuçlarımız ve varsayımlarımız var ama bu konuda kesin bir şey söyleyemiyoruz. Onun zamanından sonraki tarihsel metinlerde kökenine dair ipuçları bulunmaktadır ancak bazı durumlarda birbirleriyle çelişkili ifadeler içermektedir.
Bu nedenle, Homeros’un antik dönemde dolaşan biyografilerinin çoğunun şair hakkında güvenilir veriler içermediği düşünülmektedir. Ancak günümüz tarihçileri, Homeros’un eserlerinin dil özelliklerini temel alarak İyonya’nın Küçük Asya’daki sömürge bölgesinden geldiğini kabul etmektedir.
Gerçek ve kurgu, hem karakterleriyle hem de eseriyle yakından bağlantılıdır. Eski çağlarda İlyada ve Odysseia, gerçek olayları anlatan tarihi metinler olarak kabul edildi. Bu nedenle biyografisi hakkında çelişkili ifadelerin olması şaşırtıcı değildir.
Bu sayede, Homer figürü gerçeklik ve efsane arasında bir noktada birleşir. MÖ 8. yüzyılda Helenistik dünyayı gezen kör bir şair olarak nitelendirilmesinin sebebi de budur. Seyahatlerinde, kendisini dinleyenlere destansı şiirlerini okuyarak mesleğini icra etti. Seyirci kitlesi bir meydanda biriken sıradan insan kalabalığından, saray içinde büyük akşam yemeklerinde toplanan soylulara kadar değişiklik göstermekteydi.
Edebi aktarımın çoğunlukla sözlü olduğunu unutmamalıyız. Sözlü anlatım, birçok metnin sadece klasik zamanlardan değil, orta çağlardan günümüze kadar korunmasını engellemiştir. Epik, kahramanın acılarının anlatıldığı bir edebi türdür. Bu edebi türün amacı, halkın değerlerini övmektir. Bu nedenle Antik Çağ’da zirveye ulaşmış ve ortaçağ döneminde (bazı değişikliklerle birlikte) birlikte devam ettirilmiştir.
Bu şiirlerin bazıları hiçbir zaman yazılı metinlere dönüşmedi veya zamanla ortadan kayboldu. İlyada ve Odysseia, hayatta kalmanın yanı sıra taklit edildi ve yüzyıllar boyunca büyük antik modeller olarak kabul edildi. Homer’in önemi tam da burada yatmaktadır.
Varoluş hakkında sorgulamalar
Odysseia ve İlyada üzerinde yapılan titiz analizler sayesinde belki de Homeros’un tek bir birey olmadığı ihtimalleri üzerinde durulmuştur. Bazıları, Homer’in çeşitli bilinmeyen yazarların gruplandırılacağı bir tür düşük takma isim olabileceğine işaret etmektedir. Varoluşla ilgili bu şüpheler, Homerik soru olarak adlandırıldı.
Homeros edebiyatı araştırmacıları arasındaki tartışmada iki önemli soru ortaya çıkmaktadır:
- İlyada ve Odysseia‘nın yazarları kim veya kimlerdi? Bu soruyu cevaplamak için araştırmacılar iki gruba ayrıldı. Bir yanda, iki eser boyunca Yunan dilinin farklı edebi tekniklerinin ve varyasyonlarının uzunluğu, anakronizmleri ve kullanımları nedeniyle birkaç yazar tarafından yazıldığına inananları görürken, diğer taraftan, yazarının sözlü tarihleri derleyip sentezleyerek eseri yaratmaktan sorumlu bir kişi olduğunu düşünenler vardır.
- Hangi şartlar altında yazıldı? Bu sorunun cevabında, araştırmacılar arasında daha büyük bir fikir birliği var. İster bireysel ister toplu şekilde yazılmış olsun, eserin, zamanın popüler sözlü kompozisyonlarının derlenmesinin ürünü olduğu düşünülmektedir. Birkaç nesil boyunca Homeros adı altında aktarılan, İlyada ve Odysseia şeklinde yazılı olarak sentezlenen kompozisyonlardır.
Homer’in Batı kültürüne mirası
Bu tartışmalara rağmen Homeros’un ve eserlerinin Batı edebiyatının bir dayanağı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Edebiyat veya sanat tarihi okuyan herkes bilir ki, edebiyat alanında görülen ilk isim Homer’dir. Homer, antik çağda zaten taklit edilmiştir. Bu nedenle Roma İmparatorluğu’nun büyük destanı olan Aeneid, Homeros’un eserlerinin bir tür yeniden yazımıdır.
Beşeri bilimlerdeki çok az disiplin Homeros’un çalışmalarından kaçabilir. Edebiyattan felsefeye, arkeoloji ve tarihe değinerek Homer ya bir ilham kaynağı olarak ya da Antik Yunan’ı incelemek için tarihsel bir kaynak olarak sürekli alıntılanır.
Homer’in çalışmasını yalnızca İlyada ve Odysseia’ya indirgemek, üretkenliğini aşırı basitleştirmek olacaktır. Günümüzde Homer’e ait başka çalışmaların da olduğu düşünülmektedir. Örneğin, Kurbağalar ile Farelerin Savaşı (Batrakhomyomakhai) olarak adı geçen küçük komik destan. Ayrıca, Homer ilahileri ve Margites gibi diğer eserleri de yazdığı kabul edilir.
Homeros’un tüm çalışmalarının arkaik dönemin (MÖ 8. yüzyıl) sonlarında Yunan toplumunu yansıttığı söylenebilir. Tanrılara köleliğin ve kurbanların var olduğu, caudillismo’ya (siyasi otoriteye) dayalı bir toplumdur. Ayrıca kadınlara, yaşlılara, dilencilere ve düşman cesetlerine saygı gösteren mahkemeleri ve belirli etik değerlere sahip bir toplumu anlatır.
Kısaca Homer zamanın ötesine geçmeyi başaran bir yazar olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde de hem derslerde hem de günlük hayatta eserleri hayatımızın en önemli parçası olmaya devam etmektedir. Homer, kimliği ne olursa olsun, antik çağın büyük epik şairi olarak kalacaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Carlier, Pierre (2005). Homero. Madrid: Ediciones Akal.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.