Logo image
Logo image

Hamilelikten İtibaren Huzurlu Bir Çocukluk Dönemi

4 dakika
Hamilelikten İtibaren Huzurlu Bir Çocukluk Dönemi
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas

Tarafından yazılmıştır Sara Clemente
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Stres, yaştan bağımsız olarak herkesi etkiler. Çocuklar da stresi hisseder, hatta doğmadan önce bile bu duyguyu yaşarlar. Çocuklarda stresi tetikleyen faktörleri belirlemek yetişkinler için güç olabilir ama bu durum çocuklar için çok zordur. İşte bu yüzden huzurlu bir çocukluk ve dolayısıyla anksiyeteden uzak bir yetişkinlik dönemi sağlamak için elinizden geleni yapmanız çok önemlidir.

Çocukların bu genç hayatlarında başa çıkmak zorunda kaldıkları pek çok stres unsuru var. Okula gitmek için ailelerinden ayrılmak, bir öğretmen tarafından azarlanmak, arkadaşlarıyla kavga etmek, yemek yemediği için cezalandırılmak, yalnız uyumaya çalışmak… Bütün bunlar çocukların, sınırlı araçları ve kaynaklarıyla çözmek zorunda oldukları günlük problemlerdir. Çocuklar kendi başlarına bu tür stresle başa çıkmak için olgunluğa sahip değildir.

Stressiz bir hamilelik dönemi

Tanınmış bir Fransız doğum uzmanı olan Michel Odent, hamileliğin ve doğumun çocukların duygusal gelişimini nasıl etkilediğini incelemeye hayatını adamıştır. Odent, hamile annenin duygusal durumunun gelişimde çok önemli bir rol oynadığına inanır.

Esasen, bu dönemin hayatının ilk yılında çocuğun kendi duygusal durumuna göre daha uzun süreli bir etkisi olduğunu söylüyor. Dr. Odent’in teorisi bize, annenin stres yaşamasına neden olan herhangi bir dış faktörün, doğmamış bebeğe de yansıdığını göstermektedir.

“Hamile kadınların duygusal durumunu korumak önemlidir. Ne de olsa gelecek nesillerimizi yetiştiriyorlar. Doğacak bebeklerin fiziksel ve duygusal sağlığı, annenin esenliği ve duygusal dengesine bağlıdır.”

– Michel Odent

Some figure
Hamilelik sırasında, bir kadın gergin veya endişeli olabilir. Yaptırması gereken testler vardır. Bu testler sık gerçekleşmediği takdirde ana rahmindeki bebeğe zarar vermez. Fakat stres uzun bir zaman sürdüğünde, anne ve bebeğe fiziksel ve zihinsel zarar verebilir.

Teratojenlere dikkat edin

Doğum öncesi ana rahmi dış dünyadan çok daha istikrarlıdır. Bununla birlikte, embriyoyu etkileyebilecek ve huzurlu bir gebeliği bozabilecek çevresel faktörler vardır. Bunlara teratojenlere diyoruz. Bu ajanlara doğrudan veya dolaylı olarak maruz kalan çocuklar yapısal veya fonksiyonel bozukluklardan muzdarip olabilirler. Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra da bu geçerlidir.

Teratojenlere maruz kalmanın sonuçları oldukça ciddi olabilir. Teratojenler düşük doğum ağırlığına, erken doğum, doğum kusurları ve hatta ölüme neden olabilir. Ebeveynler ve bir bütün olarak toplumun, anne karnındaki bebeğin gelişimi için güvenli bir ortam yaratmak üzere yapacağı çok şey vardır.

Bazı teratojenler psiko-aktif maddelerdir. Mesela, hamilelik sırasında nikotin tüketiminin en bilinen etkisi bebeğin düşük ağırlıkla doğmasıdır. Ama nikotin düşüğe de neden olabilir. Radyasyon, çevre kirliliği ve toksoplazmoz, tavuk çiçeği veya kabakulak gibi bakteriyel ve paraziter hastalıklar da tehlikelidir.

Annenin doğru beslenmesi

Hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında bebeğin doğru gelişimi ve huzurlu bir çocukluk dönemi  için annenin dengeli beslenmesi çok önemlidir. Doğru beslenme, rahimde sağlıklı gelişime yardımcı olur ve çocuğu doğuma hazırlar. Esasen, annenin hamilelik öncesi beslenme durumu bebeğin ağırlığını, annenin hamilelik sırasında aldığı kiloya göre çok daha fazla etkileyecektir.

Anne adayının beslenme eksiklikleri varsa, huzurlu ve stressiz bir hamilelik dönemini başarmak zordur. Yetersiz beslenmenin sonucunda bebeğin bağışıklık sistemi ve sinir sistemi eksik gelişecektir.

Doğal ve huzurlu bir doğum

Bir bebek için doğum, oldukça stresli ve “travmatik” bir dönemdir (Otto Rank, 1923). Bebek, korunmaktan ve anne rahmine bağımlı olmaktan, kendi başına nefes alması gereken dış dünyaya geçiş yapmak zorundadır. Daha düşük bir sıcaklığa, ışık ve ses değişikliklerine uyum sağlamalıdır. Birdenbire, bağımsız olmalıdır.

Bilimsel araştırmalar, doğal doğumun anne ve bebek için daha sağlıklı olduğunu göstermektedir. Doğal doğumda, sentetik hormonların kullanılması gerekmez. Örneğin, sentetik oksitosin (Pitocin) kullanımı doğum sırasında bazı zorluklara yol açabilir. Ancak hiç müdahale olmasa bile bebek yeni çevresinin etkisini hissedecektir.

Some figure

Çocuğun huzurlu bir çocukluk dönemi geçirmesi, onların gelişimi için elverişli koşulların yaratılması anlamına gelir. Doğumdan sonra, yeni doğan bebeğin iç düzenleme sisteminin yeni çevreye uyum sağlaması önemlidir.

İlk saatte cilt teması

Ne güzel bir an! Yenidoğan bebeğin annesinin göğsüne konduğu ilk temas anı adeta sihirli andır. Araştırmalar, erken fiziksel temasın laktasyonu artırdığını ve bebekleri yatıştırdığını gösteriyor. Cilt teması, doğumdan sonraki ilk saatlerde bebeğin stresini azaltır.

Bu ayrıca bir ekolojik geçiş anıdır (Bronfenbrenner, 1979). Doğumdan sonra, hamilelik sırasında anne ve bebek arasındaki fiziksel bağlantı, psikolojik bir bağlantı ile yer değiştirir.

İkinci dokuz ay

Doğumdan sonra, exterogestation veya bebeğin ikinci dokuz aylık dönemi gelir. Bu aşamada bebek, rahmin dışında “gestate” yapmaya yani gelişmeye devam eder. Anne, bebeğin fizyolojik ve duygusal düzenleyicisi olur. Bu yüzden bebeğe verdiği duygulara dikkat etmesi önemlidir.

Annenin stresli olması durumunda, bebek aynı toksik cevabı yeniden üretebilir. Bütün bunlar huzurlu bir çocukluk dönemi için anahtar niteliğindedir.

bebek gelişimi
Yetişkin destek ağı

Çocuk büyüdükçe, ilişkileri ve arkadaşlarının iç çevresini de büyür. Dolayısıyla, çocuğun bir koruma ve destek ağı oluşturan bir yetişkin grubuna sahip olması gerekir.

Bu, yetişkinlerin çocuğu aşırı korumuş olduğu anlamına gelmez. Çocuğun zor durumlarda yardım için başvurabileceği bir destek kaynağına sahip olduğu anlamına gelir. Strese karşı aşırı duyarlı olmak yerine, çocuk zorluklara karşı daha dirençli hâle gelecektir.

Çocuğun bir nedenden dolayı stres tepkisi varsa, birincil bağlanma figürü olan anne bir tür dengeleyici olarak davranacaktır. Bu tür bir destek ağına sahip olmayan bir çocuk stresli durumlardan daha fazla acı çeker. Çocukların sevgi, bakım ve koruma görmesi için bir yetişkine ihtiyaçları vardır. Stres karşısında ancak bu tür bir engel, mutlu ve huzurlu bir bebeklik ve çocukluk sağlayacaktır.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.