Fairburn'ün Bulimia Nervoza Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapisi
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Fairburn’ün bilişsel davranışçı terapisi, psikolojik düzeyde bulimia nervoza ile savaşmak için bir tedavidir. Bulimia nervoza, dengesiz beslenme ve yeme şekli ile birlikte sık sık aşırı yeme nöbetleri ile karakterize bir yeme bozukluğudur. Ayrıca, yemek yemeyi genellikle kendi kendine kusma veya müshil kullanımı gibi telafi edici davranışlar izler. Bu, bulimialı bir kişinin aşırıya kaçtığında hissettiği yoğun kaygıya tepki olarak ortaya çıkar. Aslında suçluluk ve utanç duyguları nedeniyle kendilerini aşırı yeme eyleminden kurtarmaya çalışıyorlardır.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, Fairbum’un bilişsel davranışçı terapisi, klinik uygulamada bu bozukluk için en etkili ve yaygın olarak kullanılan tedavilerden biridir. Metodolojisi yarı yapılandırılmış, problem odaklı ve yaklaşık beş ay sürüyor. Ayrıca, Fairburn’ün terapisi geçmişten çok, öncelikle bugüne ve geleceğe odaklanır.
Terapi üç farklı aşamadan oluşmaktadır. Temel amaç, bulimia nervozadan muzdarip bir hastanın kendi diyeti üzerinde kontrol sahibi olmasıdır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli hedef, zaman içinde kilo ve beden imajı hakkında sağlıklı bir bakış açısı yaratmaktır.
Bir hastanın değişimden sorumlu olduğunu anlaması sağlanacaktır. Terapist motive etme, destekleme ve rehberlik ve bilgi sunma rolünü sürdürür.
Fairburn’ün bulimia nervozayı yenmek için üç aşamalı planı
Birinci adım: bulimia nervoza’yı anlamak
İlk adım yaklaşık sekiz hafta sürer. Bu süre zarfında, daha şiddetli semptomlar ortaya çıkmadıkça hasta haftalık görüşmelere tabi tutulur. Ancak terapist, tehlikeli beslenme alışkanlıkları olan kişilere ek seanslar ayırabilir. Bu sekiz hafta boyunca, terapist herhangi bir özel ilgi noktasını belirlemeye ve bir tedavi planı tasarlamaya çalışacaktır. Bunu yapabilmek için bulimia nervozanın bilişsel yapısını dikkate almaları gerekir.
Bulimia nervozanın kısır döngüsü, hastaların ideal kiloları ve görünümleri hakkında gerçekçi olmayan bir fikre sahip olmaları anlamına gelir. Bu da son derece düşük kalorili diyetler tüketmelerine neden olur.
Bu tür aşırı diyetler, tıkınırcasına yemeyi kolaylaştırır. Bunun nedeni hastanın normalden daha fazla aç hissetmesidir. Bu ataktan sonra suçluluk, utanç ve diğer olumsuz duygular ortaya çıkar. Hastayı kusturmaya ve müshil kullanmaya yönlendirirler. Olumsuz duygularının bu kısa süreli serbest bırakılması, bir kez daha diyet fikrini hastaya çekici hale getirir. Böylece döngü yeniden başlar.
Günlük tutmak
Beden imajına veya daha doğrusu bilişsel faktöre dayalı benlik saygısı, bozukluğu anlamanın anahtarıdır. Bulimia nervoza’nın önde gelen nedeni olan tipik bilişsel bozulma iki şeyden oluşur. Birincisi, hastanın vücut şeklinden memnuniyetsizliğidir. İkincisi, kilolarına çok fazla önem verme eğilimleridir. Araştırmacılar, ikincisini tüm bulimia vakalarında buluyor.
Hastaların günlük yiyecek alımlarını bir günlükte izlemeleri ve not etmeleri önemlidir. Bu şekilde, problemin ve yaklaşan atakların farkında olmayı öğrenirler.
Her terapi seansı hastanın günlüğündeki notlara odaklanır. Aşırı yeme davranışlarına yol açan faktörleri ve tetikleyicileri anlamaları gerekir. Aslında, aşırıya kaçtıklarında, buna yol açan düşünce süreçlerini hatırlamaları gerekir.
Ağırlığın önemini değerlendirmek
Bazı hastalar güvence için haftada beş ila altı kez tartılırken, diğerleri kaçınma nedeniyle bunu hiç yapmazlar. Fairburn tedavisinin ilk adımı, hastayı haftada bir defadan fazla veya daha az tartmamaya yönlendirir.
Ek olarak, hasta kilosunu, yiyecek alımını ve yıkıcı düşüncelerini günlüğüne not eder. Daha önce de belirtildiği gibi, terapistin görevlerinden biri hastayı bulimia nervoza hakkında bilgilendirmek ve eğitmektir. Bu nedenle, diyet kalıpları ve diyet sırasında müshil ve diüretik kullanmanın olumsuz etkileri gibi konuları tartışacaklar.
Terapist, günde beş orta öğün yemek gibi düzenli bir yemek düzeni reçete edecektir. Bu, hastayı tıkınırcasına yemek yemeyi ve açlık hissini önlemek için gerekli araçlarla donatır.
Son olarak, hastaya farklı uyaran kontrolü senaryoları yaşatılacaktır. Bu, hastalara anında tatmin olma konularında gösterilmiştir.
Hastalara yemek yerken sadece yiyeceklerine odaklanmaları ve onu yemeleri ve tadını çıkarmaları öğretilir. Bir başka ipucu da, her zaman aynı yerde yemek yemeleri ve tabaklarında biraz yemek bırakmalarıdır. Son olarak, ‘tehlikeli’ veya aşırı sağlıksız yiyeceklere maruz kalmalarını sınırlamak her zaman iyi bir fikirdir.
İkinci adım: diyeti yenmek
Bu adım bilişsel yapı ve yeniden yapılandırmaya odaklanır. Birinci adım gibi, haftalık seanslarla yaklaşık sekiz hafta sürer. Temel amaç, hastanın herhangi bir diyete uymasını engellemektir. Gerçekten de, hasta zaten aşırı yemeye meyilli olduğundan, diyeti bırakmaları çok önemlidir.
Terapist, hastayı şimdiye kadar kaçındığı yemekleri yemeye teşvik eder. Hem terapist hem de hasta bu yemekleri artan zorluk derecesinde dört gruba ayıracaktır. Sekiz haftanın her biri için terapist, hastayı en kolayından başlayarak bu ‘yasak’ yemeklerden birini tüketmeye teşvik edecektir.
Diyet eğilimleriyle mücadele ettikten ve hastayı önceden kaçındığı yemeklerini yemeye teşvik ettikten sonra bilişsel terapi başlayabilir. Birinci adımda, hasta olumsuz düşünce süreçlerini tanımlamayı öğrendi. Şimdi, hasta farklı bilişsel çarpıtmalar hakkında bilgi edinmelidir. Daha sonra hangi bilişsel çarpıtmayı en çok tanımladıklarını belirtirler.
Hasta kendi bilişsel çarpıtmasını tanımlayabildiğinde, Sokratik kendi kendine diyalog yürütmeye teşvik edilir. Bu şekilde hasta, sorularla bulimia nervoza ile ilgili düşünce süreçlerinin gerçekçi ve abartılı olduğunu keşfeder.
Bu noktada, terapist muhtemelen ev ödevi verecektir. Örneğin hasta aynada kendisine bakmalı ve dar giysiler giymelidir. Bu tür etkinlikler, olumsuz düşünce süreçlerini tanımlamayı öğrenmelerine yardımcı olacaktır. Bunları günlüklerine yazarlar ve haftalık seanslarda terapistleriyle tartışırlar. Ayrıca, ilgili düşünce süreçleri tutarlılık ve doğruluk açısından değerlendirilecektir.
Son olarak, terapist hastayı zor gerçek yaşam senaryolarına hazırlayacaktır. Ancak, bazı günlük engellerin net veya kesin çözümleri olmayacaktır. Bu tür senaryolar için adım adım alternatiflerle bir problem çözme stratejisinin nasıl uygulanacağını öğrenmek hastalar için hayati önem taşır.
Üçüncü adım: rotada kalmak
Fairburn’ün bulimia nervoza tedavisine yönelik bilişsel terapisinin son adımında terapi seansları iki haftada bir olmak üzere üç ziyarete düşürülür. Üçüncü adımın temel amacı, hastanın önceki davranışlarına dönmesini engellemektir. Bunun nedeni, Fairburn’ün tedavisinin hastayı daha iyi hissetmesine rağmen semptomlarının devam edecek olmasıdır. Bu nedenle, terapist hastaya hata yapmak ve eski haline dönmek arasındaki farkı öğretmelidir.
Hata yapmak, sürecin bir parçasıdır. Bununla birlikte, bir nüksetme, başlangıç noktasına geri dönmek anlamına gelir. Hastalar bulimik tekerrürlerden kaçınmalıdır. Bu nedenle, bir nüksetme durumunda izlenecek adımların yazılı bir planını oluşturmaları gerekir.
Sonuç olarak, Fairbum’un bulimia nervoza tedavisi ampirik olarak en çok desteklenen tedavilerden biridir. Gerçekten de, sadece bulimiden muzdarip olanlara değil, aynı zamanda tıkınırcasına yeme bozukluğu olan bireylere de yardım etme konusunda büyük umut vaat ediyor.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Fairburn, C, G. (1985). Cognitive-behaviural treatment for bulimia. Handbook psychotherapy por anorexia nervosa and bulimia (pp 160-192). New York: Guildford Press
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.