En Az Bilinen Zihinsel Hastalıklar
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre, 21. yüzyılda dünya nüfusunun %10’u bir takım zihinsel rahatsızlıklardan şikayetçidir. Bu hastalıkların birçoğu da, yaşlılığa bağlı rahatsızlıklar ya da yetersiz beslenme gibi sosyo-kültürel tabana dayanır.
Her ne kadar zihinsel hastalıkların modern zamanlarda ortaya çıkan yeni bir olgu olduğuna dair bir inanış olsa da, antik çağlardan kalan tarihsel kayıtlar insanların antik zamanlarda bile psikolojik dengesizliklere maruz kaldıklarını göstermektedir. Tarihi kayıtlara baktığımızda, örneğin Orta Çağ’da insanların depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu özellikli davranışlarda bulunduğu gözlemlenmektedir (o zamanlarda bu terimler kullanılmıyordu).
Bugün ise, pek çok zihinsel rahatsızlığı tanımlayabiliyor olsak da, hala birçoğumuzun bilmediği pek çok rahatsızlık vardır.
En Az Bilinen Zihinsel Hastalıklar
Wendy Sendromu
Hastalığın ismi, Peter Pan masalından geliyor. Bu hastalığı olan birisi, kendisinden daha genç, daha deneyimsiz birisine bakmanın yükümlülüğü yüzünden tükenir. Ek olarak, terk edilme ya da reddedilme korkusu sebebiyle, diğer kişiyi memnun etme dürtüsü de vardır. Genellikle kadınlarda eşleri ya da çocukları bazında görülüyor.
Katofrofobi (Aynalardan korkma)
‘Kişinin aynada kendisine bakmaktan duyduğu aşırı korku’ olarak ifade edilen bir sendromdur. Tam olarak bilinmeyen ise, korkunun temelinin aynanın kendisi mi yoksa aynadaki görüntü mü olduğudur. Bu sendromu bulunan birisi, aynalı asansörlerden kaçınır ya da banyoda daha az zaman geçirir. Hastalığın risk faktörleri; düşük duygusal zeka ve özgüven eksikliğidir.
Capgras yanılsaması
Bu sendromdan muzdarip kişiler, sevdiklerini tanıyamaz ve onların yerine benzer ve sahte birilerinin yerleştirildiğine inanırlar. Problemin kökeninde, bireyin aktif hafızası ile görsel tanıma sistemi arasındaki kopukluk yatar. Bu hastalık ile ilgili daha çok bilgi edinmek isterseniz, 2008 yapımı ‘Parçalanmış’ (The Broken) filmini izleyebilirsiniz.
Aksan Sendromu
Yabancı bir ülkeye gidildiğinde ya da bir yabancı ile iletişime geçildiğinde, aksanın ana dile ‘yapışması’ gayet normal bir durumdur. Yine de, bu sendrom, o aksan ile herhangi bir şekilde iletişime girmemiş kişilerde meydana gelir. Hemoraji gibi önemli bir serebral lezyonla ilgilidir.
Euphobia (İyi haber korkusu)
İyi haber alma fobisi diye bir şey duydunuz mu hiç? Euphobia’lı insanlar kötü haberler ile mutlu mesut yaşarken, iyi haberlere bir türlü katlanamazlar. Bu hastanın kötü biri olduğu anlamına gelmez, sadece iyi bir şey olduğunda korkar ya da acı çekerler.
Permarexia
Beslenme bozuklukları günümüzde oldukça yaygındır ve özellikle blumia ve anoreksi, medyada sıkça yer almaktadır. Ama beslenme ile ilgili hastalıklar sadece bunlar değildir. Permarexia’lı bir insan diyet üstüne diyet yaparak yaşar.
Yaptıkları diyetten sıkıldıkları zaman, hemen yeni bir diyet bulup sıkı bir şekilde uygulamaya başlarlar. Ek olarak, çok zor kilo verme hedefleri belirlerler ve bu hedefler onların kendileri ile ilgili iyi hissetmelerine hiç de yardımcı olmaz. Hedeflerine ulaşamayınca da, suçu kendilerinde bulup, diyetin gerektirdiği güce ve zekaya sahip olamadıklarını düşünürler.
Öfke, depresyon, azalan öz güven ve öz sevgi, ve her şeyden önce belirli besin maddelerinin eksikliği sonucunda yememesi nedeniyle fiziksel dengesizlikler baş gösterir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.