Ebeveynlerin Terk Etmesi ve Doğurduğu Sonuçlar
Yazan ve doğrulayan psikolog Elena Sanz
Çocukluk, psikolojik ve duygusal gelişimde kilit bir aşamadır. Bir çocuğun ebeveynleriyle etkileşim biçimi, onların kendilerine ve çevrelerindeki dünyaya bakış açılarını etkiler. Çoğu zaman, ilk yıllarımızın neden olduğu hasarın tam olarak farkında bile olmayız. Ancak ebeveynlerin terk etmesi gibi bazı deneyimler, insanda oldukça derin izler bırakabilir.
Bu durumu yaşayan birçok kişi, bunun kendileri üzerindeki etkisinin hafif olduğunu ve hatta hiç olmadığını söyleyebilir. Bununla birlikte, bu tür bir terk edilmenin onları nasıl rahatsız etmeye devam ettiğini görmek için tutumlarını, düşüncelerini ve davranışlarını gözlemlemek fazlasıyla yeterlidir. Neler olduğunun farkına varmak için, ebeveynler tarafından terk edilmenin ana sonuçlarından bahsedeceğiz.
Ebeveynlerin terk etmesi derken neyi kast ediyoruz?
Ebeveynler tarafından çocukların terk edilmesinin sonuçlarını listelemeden önce, neyi ifade ettiğini açıklamalıyız. Temel olarak, asla çocuklarının yanında olmayan bir ebeveynin yokluğu anlamına gelmektedir. Örneğin, bekar ancak ebeveyn olan kadınlar veya erkekler üzerinden değerlendirecek olursak, ebeveynlerin terk etmesi durumunun oluştuğunu düşünemezsiniz. Benzer şekilde, iki babadan veya iki anneden oluşan bir ailede, karşı cinsten bir ebeveyn figürü olmasa bile herhangi bir terk edilme durumu olduğunu söyleyemezsiniz.
Nitekim, araştırmalar, bu tür bir ailede büyümenin, hetero ebeveynli ailelerde büyüyenlere kıyasla, çocuk için herhangi bir dezavantaj yaratmadığını göstermiştir.
Dahası, bir noktada çocuğun hayatının bir parçası olan bir ebeveyn (erkek veya kadın) ayrıldığında, ebeveynlerden biri tarafınfan çocuğun terk edilmesi durumu meydana gelir. Bu durumda da, ebeveyn çocukla fiziksel olarak bir arada olsa bile, ebeveynler tarafından çocukların terk edilmesinden bahsedebiliriz. Günün sonunda, ebeveyn olmak sadece o unvana sahip olmaktan daha fazlasıdır, çocukla duygusal bağlar da kurmak demektir. Bu olmadığında, bu tür bir terk etme de meydana gelir.
Ebeveynlerin terk etmesi ve sonuçları
İster gerçek ister sembolik olsun, bu tür bir terk edilmenin getirebileceği sonuçlar ciddi olabilir ve bireyi duygusal düzeyde büyük ölçüde etkileyebilir. Dahası, bunlar genellikle çocukluk döneminde yükselmeye başlar ve çoğu zaman yetişkinliğe kadar, bazen bilinç dışı bir seviyede devam eder. Bazılarını görelim.
Suçluluk ve düşük benlik saygısı
Küçükler genellikle ebeveynlerinin terk etmesi durumlarında kendilerini suçlarlar. Ebeveynlerinin onlara ilgi göstermesi için yeterince önemli olmadıklarını hissedebilirler. Belki de hayatlarında onlara sahip olmaya layık olmadıklarını düşünüyorlar. Ayrıca, terk etmeyi tetikleyen yanlış bir şey yaptıklarını düşündükleri de olabilir.
Böylece, büyük bir suçluluk duygusu ve düşük özgüvenle büyürler. “Dünyada beni en çok sevmesi gereken kişi yanımda olmamayı seçtiyse, kötü bir insan olmalıyım” diye düşünebilir bazıları. Size mantıksız gelebilir ama bu onlara kesinlikle mantıklı geliyor olacaktır. Kuşkusuz bu düzeltilmesi çok zor bir durum.
Başkalarıyla bağ kuramama
Ebeveynleri tarafından terk edilmekten muzdarip olanlar, duygusal olarak kuracakları bağlar için müsait olmama eğilimindedirler. Başka bir deyişle, diğer insanlarla duygusal olarak bağ kurmaları son derece zor olabilir.
Birincisi, ebeveynin terk etmesi, tam olarak çocuğun güvensizliğini ve şüphesini içerisine yerleştiren şeydir. Ek olarak, bu duyguların başka ilişkileri (aile, arkadaşlık veya romantik) de etkileyen faktörlere dönüşmesi de olasıdır. Bu da tabii ki bireyin normal gelişimini de engeller.
Terk edilme korkusu
Kuşkusuz bu sorunun getirdiği temel sonuç budur. Terk edilmiş çocuk, diğer herkesin de onu terk edeceğini düşünerek büyür. Bu onları, çoğu zaman kimseye yaklaşmamayı seçtikleri noktaya kadar korkutur. Birinin onu bir kez daha terk etmesi düşüncesi aşırı bir ıstırap yaratır. Bu korku, onları çekingen veya çok itaatkar ve başkalarına bağımlı veya aşırı derecede kayıtsız hale getirebilir.
Ebeveynlerin terk etmesi ve diğer sonuçları
Yukarıdakilere ek olarak, hem akademik hem de davranışsal olarak okul hayatında sorunların ortaya çıkması durumu son derece yaygındır. Bu bireyler için, ayrıca, bağımlılık ve diğer psikolojik bozukluklar geliştirme riski de artacaktır. Ayrıca, muhtemelen katı bir tutuma sahip olacaklar ve yaşam içerisindeki değişikliklere uyum sağlamak konusunda zorluklar yaşayacaklardır.
Yakın çevrelerinde terk edilme sürecini işlemek için gerekli olan koruma, destek ve güvenliği bulamazlarsa, bu kesinlikle yetişkinlerin gelişimini etkileyecektir. Duygusal olarak bağ kurma konusunda isteksiz, aşırı derecede endişeli, başkalarının sevgisini kaybetmekten korkan ve özsaygısı düşük olan insanlar bu terk etme durumunun sonuçlarına karşı özellikle savunmasızdır.
Bu nedenle, bu deneyimi yeniden anlamlandırmayı amaçlayacak şekilde tasarlanan bir psikolojik terapi çok yardımcı olabilir. Bu şekilde, geçmişin yükünü geride bırakabilir ve sonunda yollarına devam edebilirler.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- González, M. M., Morcillo, E., Sánchez, M. Á., Chacón, F., & Gómez, A. (2004). Ajuste psicológico e integración social en hijos e hijas de familias homoparentales. Infancia y aprendizaje, 27(3), 327-343.
- Bourbeau, L. (2011). Las cinco heridas que impiden ser uno mismo. OB STARE.
- Mafla Albuja, N. D. (2018). “El abandono paterno y su relación con las drogodependencias”. Estudio realizado en una comunidad terapéutica con adultos de 18 a 45 años en el año 2017 a 2018 (Bachelor’s thesis, PUCE-Quito).
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.