Dışsallaştırma: Sorunlarınızdan Uzaklaşmanın Bir Yolu
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Biz insanlar sorunlarımızla uğraşırken sık sık yardıma ihtiyaç duyarız. Bu konuda yapabileceğimiz şey terapi görmek olabilir, bunun dışında en yaygın olarak kullanılan tekniklerden biri de, bugün hakkında konuşacağımız dışsallaştırma tekniğidir.
İnsanlar kendi başlarına çözemedikleri her türlü problem için terapi görmek isteyebilirler. Bu sorunlar genellikle içten gelen problemlerdir. İçten gelen problemlerin varlığı kişinin düşünce yapısını düzgün olarak oluşturamadığı ve üzerine iyi düşünemediği anlamına gelir. Sıklıkla, endişe, motivasyon eksikliği, üzüntü, stres, ilişki sorunları, aile sorunları, vb. gibi görülen semptomlar, insanların terapiye gitmesine neden olur.
Dışsallaştırma, psikologların hastalarının problemlerini çözmelerine yardımcı olmak için kullandıkları bir araçtır. Sorunlarımızı ya da semptomlarımızı dışarıdan gözlemleme imkanı bulmamızı ve anlam ya da çözümlerini hızlı ve etkin bir şekilde bulmamızı sağlar.
Semptomlar insanları tanımlamaz
Terapiye giden insanlar genellikle inançlarına, sorunlarına ve semptomlarına çok bağlıdırlar. Aslında, bu şeylerin kendilerinin bir parçası olduğuna inanırlar ve başka perspektiflerden bakabileceklerinin farkında değildirler.
Örneğin, bir kişi kendisini endişelerden, depresyondan ya da düşük öz güvenden ayırt etmeyi zor bulabilir. Kişilikleri hakkında konuşurken bunları dahil etmeden kendilerinden bahsetmeleri çok zordur.
Terapi sırasında, bir kişi, genellikle diğer insanlara anlatmaktan hoşlanmadıkları şeyleri ya da kendi hakkında mutsuz oldukları bazı durumları ortaya çıkarabilir. Savunma mekanizmaları burada devreye girebilir ve ilerlemeyi engelleyebilir.
Dışsallaştırmanın kökenleri sistemik tedaviyi takip ederek izlenebilir. Bu yaklaşımı öneren ilk insanlardan biri, bu tekniği terapötik yaklaşımın merkezi eksenine çeviren sistemik terapist Michael White idi.
“Sorunlara yanlış çözümler bulmaktan çok, yanlış sorunlara çözüm bulmaya çalıştığımız için başarısız oluyoruz.”
– Russell L. Ackoff
Dışsallaştırma nasıl çalışır?
Genellikle sorunlarımıza o kadar gömülürüz ki, herhangi bir çözümün varlığını dahi göremeyiz. Dışsallaştırma, bir insanın yalnızca içsel yaşadığı bir problemin dışa vurumudur. Örneğin, dışsallaşma çizim yapmak ile yapılabilir. Buradaki fikir, içsel yaşanan probleme dışardan bakabilmektir.
Çok fazla endişe problemi yaşayan bir insan hakkında düşünelim. Bu insan yaşadığı problemi bir noktaya kadar içselleştirdiği için kendini artık endişeli bir insan olarak tanımlar. Bu onlar için, mental ve duygusal olarak acı verici olmakla birlikte fiziksel olarak da yıpratıcıdır. Ancak, bu semptomları dışsallaştırma yaşanan sıkıntıyı hafifletecektir.
Hayatınızdaki hangi tarafları (semptomlar, duygular, problemler gibi) dışsallaştıracağınızı seçmeli ve bunları isimlendirmelisiniz. Daha sonra olduğunuz insan ile dışsallaştırdığınız bu taraflar arasına bir mesafe koymalısınız. Sonuç olarak uzaklaştığınız inanın problemlerini farklı bir bakış açısıyla daha rahat görecek ve ona yardım edebileceksiniz.
Değişen bakış açısının faydaları
Dışsallaştırmanın faydaları şunlardır:
- Duygusal denge. Kişinin problemlerini yüksek sesle söyleyerek rahatlaması ve bunun akabininde daha huzurlu duygular hissetmesi. Duygusal olarak daha stabil olduklarında, sorunu farklı bir perspektiften gözlemlemek çok daha kolay olacaktır.
- Daha fazla kontrol. Semptomları ve sorunları yönetirken kendine daha fazla hakim olabilmek. Bir kişi semptomu ya da problemi içselleştirdiğinde, kendilerine olup bitenler karşısında kontrolü tamamen yitirmiş gibi hissedebilirler. Farklı bir bakış açısı yakalamak, sorunlarını yönetme yeteneklerini geliştirir.
- Sorunu çözmek için yeni kaynaklar. Problem çözmek çoğu zaman kolay değildir. Dışsallaştırma, bir kişinin yaşadığı süreci daha iyi çözebilmesi için yeni kaynaklardan yararlanmasını sağlar. Yeni araçlar yeni çözümlere fırsat olur.
- Sorunlar için daha fazla sorumluluk alabilmek. Kişi yaşadığı zorluklarından bunalmış hissederse, genellikle durumun kontrolünü kaybeder. Dışsallaştırma, değiştirebilecekleri şeyler için sorumluluk alıp daha kolay adım atabilmesine izin verir.
- İnançları değiştirme ve sorgulama. Önceden kafamızda kalıplaşmış olan bazı fikirler yardımcı olmaktan çok, bir şeylere engel olabilir. Bu teknik, yeni düşünce biçimleri yaratmak için bir kişiyi açar.
- Problem ile kişi arasındaki mesafeyi korumak. Dışsallaştırma, kişinin bakış açılarını genişletmesini ya da değiştirmesini kolaylaştırır. Bunun sayesinde daha sonra kendileri ile özdeşleştirdikleri ve aslında hoşlanmadıkları kimlikten uzaklaşabilirler. Mesela, “Ben huysuzum ve her zaman sinirliyim” düşüncesi yerine, “Evet bazen sinirlenirim, ama her zaman değil” diye düşünebilirler.
Sorunlarınızdan nasıl kurtulabilirsiniz?
Bu teknikle, sorunları ya da semptomları sadece dışsallaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi niteliklerimiz, kaynaklarımız ve güçlü yönlerimiz hakkında da çok şey öğreniyoruz. Bu, bir kişinin problemlerini yapıcı bir bakış açısıyla görmesine izin verir ve bunalmış hissetmemesine yardımcı olur. Meseleye yepyeni gözlükler takarak bakmak gibi.
Dışsallaştırma temel olarak yaşanılan soruna yeni bir bakış açısı ve anlam ile bakabilmemizi sağlar. Yeni bir bakış açısı ve yeni bir anlam ile bakabilmek de yeni çözümlere ve değişime bir kapı olur.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.