Diplomatik İnsanların 5 Ortak Özelliği
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Çoğu zaman, dürtülere dayalı şekilde hareket etmenin ya da “olduğu gibi anlatmanın” olumsuz bir durum olduğunu düşünüyoruz. Bu şekilde davranırsak, kimsenin bize saygı göstermeyeceğini hissederiz. Bu tür düşünceler tamamen yanlıştır. Samimi davranışların, görgü kurallarıyla kesin kez çelişeceği diye de bir kaide yoktur. Vermek istediğiniz mesajı, açık ve nazik bir şekilde ileteceğinizi bilmek, söylediklerinizdeki kesinlik ifadesini götürmez. İşte, diplomatik insanlar böyle yapar.
Diplomatik insanlar da, belirli bir beceriye sahip olma eğilimi gösterir. Bu beceriler, işlerini daha iyi yapmalarına ve daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. Bildiğiniz gibi, beceriler tekrara dayalı bir biçimde eğitilebilir. Eğer bu becerileri nasıl geliştirebileceğinizi merak ediyorsanız, o zaman yazının geri kalanını okumanızı tavsiye ediyoruz.
Diplomatik insanların temel sınıfı
Diplomatik insanların nasıl çalıştığını anlamak için, diplomasi alanında çalışan profesyonellerde bulunma eğilimi gösteren referans kişilik özelliklerine bakıyoruz. Örneğin, büyük elçiler. Costa ve McRae’nin Big Five modeline göre, diplomatik bir kişiliğin ortak özelliklerini tanımlayacağız.
1. Tecrübeye açık olmak
Yabancı bir ülkeye atanan ve bir ara bulucu olarak görev yapacak birisi meraklı ve çakraları açık biri olmalıdır. Anlamaya istekli olmalıdır. İçinde yaşadığı yeni çevreye, çevresindeki yeni dünyaya, insanlara, kültüre ve geleneklere uyum sağlamalıdır. Bunların olması için, hoşgörü ve saygı olmazsa olmaz iki unsurdur.
Bu açık zihniyet, yeteneklerinin geri kalanının üzerine inşa edildiği temeldir. Kendi görüşlerine aykırı görüşlerin nasıl dinleneceğini bilmek demektir. Daha da önemlisi, bu görüşleri kendi lehlerine nasıl kullanacağını da bilmektir.
Başkalarının şikayetlerini, isteklerini ve rahatsızlıklarını göz önüne alarak hareket etmek, sizi daha iyi bir insan yapabilir. Bu sadece müşterilerinizle veya çalışanlarınızla ilişkilerinizi geliştirmez, aynı zamanda kendinizle olan ilişkinizi de geliştirir. Kendinize daha eleştirel bir gözle bakar ve başkalarının nasıl bir karaktere sahip olduğunu ve ne düşündüğünü anlamanıza yardımcı olur. Yani, kapalı fikirli olmanızı engeller.
2. Duygusal denge
Costa ve McRae bu özelliği ”sinir hastası” olmanın tam tersi olarak tanımlar. Diplomatik insanlar için, ”sinirlenmek” oldukça düşük bir ihtimal olup, öyle olsa bile göze batmaz. Diyelim ki kurumsal bir kriz var. Bu krizin çözülmesinden sorumlu olan kişilerin, kolay bir şekilde duygularına kapıldıklarını bir düşünün.
Ara buluculuk kadar hassas bir görev, bu kadar öngörülemeyen biri ya da birilerinin elinde, gerçek bir kaosa dönüşebilir. Bir diplomatın sakin bir mizaca sahip olması tavsiye edilir. Ayrıca, bu tür bir tutum, özellikle stresli durumlarda ve önemli kararlarda daha da değer kazanır.
Günlük yaşamınızda sakin kalmak, analitik ve stratejik yeteneklerinizi geliştirir. Büyük baskı veya sorumluluk altında olduğunuz durumlarda, sakin kalabilmek büyük bir fark yaratır. Bu sakinlik, belirli durumlarda öfkeli veya sinirli olamayacağınız anlamına gelmez. Ancak buradaki püf nokta, diplomatik insanların duygularını nasıl kontrol altında tutabileceklerini bilmeleridir.
3. Sorumluluk
Açıkçası, diplomatik insanlar çok sağlam bir görev anlayışına sahip olmalıdır. İyi sonuçlar elde edebilmek için, kendilerini disipline edip ve düzene sokmaları gerekir. Bununla birlikte, bu disiplinli olma hali, ”kalın kafalılığa” veya sabit bir düşünce tarzına dönüşmemelidir. İyi bir ara bulucu olmak için, birçok kez esnekliğe yer açmalıyız.
Ne kadar bilinçli ve sadık olursanız, o kadar güvenilir ve itibarlı olursunuz. Aile üyelerinizi düşünün. En önemli işi kime vereceksiniz? Günlük yaşamlarında ne yaptıklarından oldukça sorumlu olanlar mı yoksa çok güvenilir hareketlerde bulunmayan mı?
4. Dostluk
Bu meslekte, samimiyet ve başkalarına iyi davranmak temel bir kişilik özelliğidir. Ve bu, sadece uluslar arası bir ortamda ihtiyaç duyulan empati ve işbirliğinden dolayı değil, aynı zamanda önemli temaslar kurmanın, bir diplomat çok büyük anlamlara gelmesinden dolayı da böyledir.
Çevrelerindeki herkesi mutlu etmek, onlara değer vermek ve onları anlamak, işlerinin çok önemli bir parçasıdır. Nazik ve güler yüzlü bir kişi, güven ve saygıya dayalı, sağlam bir sosyal çevreye sahip olma eğilimindedir.
Bu eğilim, diplomat olmak isteyen herhangi bir bireyin temel karakter özelliklerinden biri olmalıdır. Bu, sadece başkalarının sizi sevmesini sağlamakla, haklı/haksız olmakla ya da karşınızdaki insanın duymak istediği şeyi her zaman söylemek ile ilgili değildir.
Tüm bunlar, düşünceleriniz / değerleriniz ve davranışlarınız arasında tutarlı olmaya çalışmakla ilgilidir. Yani, etrafınızdaki farklı görüşlere sahip olan insanları kırmadan, başka bir deyişle, duyarlılıklara zarar vermeden, gözlem yapabilmeniz gerekir.
5. Dışa dönük olma
Her ne kadar dışa dönük olma ve deneyime açık olma benzer kavramlar olsa da, aynı şey olarak kabul edilemezler. Dışa dönüklük, bir başkasıyla etkileşime geçmek isteme dürtüsü ile daha çok ilgilidir. Bir diplomat söz konusu olduğunda, bu özellik çok önemlidir.
Bir diplomatın sahip olduğu sorumluluklardan bir kaçı, iddialı, konuşkan, sosyal ve enerjik olmasıdır. İletişim becerileri yüksek ve başkalarıyla fikir alışverişinde bulunmaktan sakınmamalıdır. Sessiz veya çekingen olurlarsa görevlerinin çoğu, zaten daha da zor olacaktır. Bu süreç içerisinde gösterdikleri çaba, onları yiyip bitirecektir.
Bu nedenle, diplomatik insanların iletişim kanalları açık, dışa dönük, öğrenmeye hevesli kimseler olması gerekir. Bu kimseler, karizmatik, dünyayı tanımak isteyen, duygusal açıdan dengeli, nazik ve sorumluluklarının bilincinde olan bireylerdir. Peki ya siz? Siz bu çerçeveye uyuyor musunuz? Ya da uyan birini biliyor musunuz?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.