Çocuklarda Patolojik Keder Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Keder, bir kaybı kabul etmek ve bu duruma uyum sağlamaktır (bu sevdiğimiz birinin, bir eşyanın veya bir durumun kaybı olabilir). Bu herkes için zordur. Yetişkinler olarak biz bu durumu muhtemelen en az bir veya iki kez deneyimledik ve ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Çocuklar için patolojik keder şeklinde tanımlanan durumun ne kadar güç olduğunu söylememize bile gerek yok çünkü değişikliklere ve kayıplara karşı ortalama bir yetişkinden daha hassastırlar.
Bununla birlikte, çocuklarda patolojik keder, genel gelişimlerinde ve esenliğinde ciddi sonuçlar doğurabilecek maladaptif bir sendrom olarak kendini gösterir. Bu yazıda çocuklarda patolojik kederin ne olduğunu, nasıl teşhis ve tedavi edildiğini analiz ediyoruz.
“Veda etmesi bu kadar güç bir şeye sahip olduğum için çok şanslıyım.”
– Winnie the Pooh
Çocuklarda patolojik keder: Nedir ve belirtiler, nelerdir?
Hepimiz değil belki ama çoğumuzun bir sevdiğini kaybetme acısını yaşadığını söyleyebiliriz. Yaşamamış olsanız bile çok acı verici olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bununla birlikte, çocuklara söz konusu olduğunda, bu tepki temel olarak onların olgunlaşma gelişimlerine bağlıdır. Beş veya altı yaşındayken çocuklar ölümün ne olduğunu anlamaya başlarlar. Dokuz veya on yaşına geldiklerinde, onu mükemmel bir şekilde anlayabilirler.
Temel olarak, büyük çocuklar ölümün geri döndürülemez bir süreç olduğunu, ölen kişinin asla geri dönmeyeceğini ve dünyalarını er ya da geç yeniden düzenlemek zorunda olduklarını anlar.
İşte çocuklarda patolojik kederin karakteristik semptomlarından bazıları:
- Yoğun hüzün.
- Sürekli ağlama.
- Sinirlilik veya saldırganlık.
- Ölüm hakkında düşünceler.
- Ölüme karşı öfke duyma veya bu durumu kabullenememe.
- Boşluk hissi.
- Yalnızlık hissi.
- Ölenler için endişe.
- Anhedoni (uyuşukluk hâli durumu veya uzun süreli duygusal şok) Başkalarıyla iletişim kuramama.
- Ölenlerle ilgili anılara yoğun duygusal tepki verme.
- Psikosomatik hastalıklar.
- Ölenler ve ölümle ilgili yer, insan veya eşyalardan kaçınma.
Sonuç olarak, bu belirtiler çocuğun normal işleyişine müdahale ederek önemli akademik, sosyal ve ailevi sorunlara neden olur.
Çocuklarda ve yetişkinlerde patolojik keder tipleri
Horowitz vd. (2003) çocuklarda ve yetişkinlerde dört tip patolojik keder tanımlamıştır:
- Kronik keder: Yetişkinler için bir yıl ve çocuklar için altı ay sonra kaybın acısı hâlâ yoğundur. Birey, sevdikleri olmadan yeni hayatına uyum sağlamakta zorlanır.
- Ertelenen keder: Kaybın ardından kişi yalnızca bazı duyguları gösterir. Ancak bir süre sonra, güçlü bir duygusal geçiş yaşarlar.
- Abartılı keder: Kişi, öyle yoğun bir acı duymaktadır ki agresif davranışlara ve kendine zarar vermeye başvurabilir. Ayrıca bu diğer psikolojik hastalıklara yol açabilir.
- Örtülü keder: Kişinin başka sorunlara yol açabilecek fiziksel ve duygusal sorunları vardır. Ancak kişi bu tür sorunların kederden kaynaklandığının farkında değildir.
“Keder, uzun bir vadi gibidir, her bir virajın yepyeni bir manzara ortaya çıkarabileceği dolambaçlı bir vadi.”
– C. S. Lewis
Normal keder ve çocuklarda patolojik keder
Normal bir yas süreci, bir kişinin şunları yaşadığı süreç olarak anlaşılır:
- Kayba tepki vermek
- Kaybın ne anlama geldiğini anlamak.
- Hayatlarını kaybettiği kişi olmadan yeniden düzenlemek.
- Kaybı kabul etmek.
- Kaybettiği kişinin hatırası çok büyük duygusal tepkilere neden olmaz.
Şimdi, bu süreç ne kadar sürmeli? Bilim adamları ve ruh sağlığı uzmanları geçici bir kriter yerine bir uyum kriteri oluşturmakta hemfikir.
Ayrıca normal kederin bir bireyin yaşamını engellemediğini düşünüyorlar.
Bununla birlikte, çocuklarda patolojik keder en az 6 ay sürer ve çok daha karmaşıktır. İşte bu durumun ana işaretleri:
- Bu keder daha yoğun ve uzun ömürlüdür.
- Çocuğun uyumsuz bir kaçınma davranışı edinmesine yol açar ve sonuç olarak, yaşamını engeller veya sınırlar.
- Çocuğun duygularını, kendine saygısını ve kimliğini etkileyebilir.
Çocukların kayıpla başa çıkması konusundaki tartışma
Bazı akıl sağlığı profesyonelleri ve bilim insanları, çocuklarda patolojik kederin DSM-5 kategorisinde tanımlanmasını reddetmektedir. Bunun nedeni, her bir insanın duygularını kendine özgü şekilde işlemesi, yorumlaması ve ifade etmesidir.
Bu nedenle, bu psikologlar, doktorlar ve psikiyatrlara göre patalojik acıyı psikopatolojik bir bozukluk olarak tanımlamak, bireyin ruhsal bakımdan hasta olduğuna inanmak demektir. Gerçekte ise bu kişiler, yalnızca yaşadıkları kayıp nedeniyle hassasiyet duymaktadırlar.
Öte yandan, diğer profesyoneller bu durumu DSM-5 kategorisine eklemeyi kabul eder. Böylece belirti ve semptomları hakkında daha fazla bilgi olacağını düşünmektedirler. Yanlış bilgilendirilmeyi önlemek ve bu konuda ve etkili tedavi konusunda farkındalık yaratmak için patolojik acıya dair klinik tabloyu, seyri ve yaygınlığını anlamanın önemli olduğuna inanıyorlar.
Çocuklarda patolojik keder konusunda bazı öneriler
Günümüzde çocuklarda ve yetişkinlerde patolojik kederin tedavisi için etkili psikolojik tedaviler vardır. Yapılması gereken ilk şey, bu durumu tedavi etmek için bir psikoloğa başvurmaktır.
Bununla birlikte, çocuklarda patolojik keder ile ilgili diğer önerileri de paylaşmak isteriz:
- Çocukla konuşun ve sorularını ve kaygılarını cevaplayın.
- Çocuğa duygularını ve düşüncelerini özgürce ifade etmesi için imkân sağlayın.
- Çocuğun ölüm hakkında doğru bilgiye sahip olmasından ve sevdikleri insanın kaybından sonra hayatlarının nasıl olacağını bildiklerinden emin olun.
- Ayrıca sorularının tamamına yanıt vermeye özen gösterin.
- Hissedebileceği herhangi bir korku veya güvensizlik konusunda yardım etmek için yanında olduğunuzu çocuğa bildirin.
- Çocuğa karşı anlayışlı ve sabırlı olun. Tüm süreç boyunca onlara güven ve sevgi gösterin.
Patolojik olsun ya da olmasın, keder asla kolay başa çıkılan bir şey değildir. Bir kaybın acısını yaşayan insanların yanında olmayı öğrenmek çok önemlidir. Yargılayıcı olmak yerine, yalnız olmadıklarını ve duygularının tamamen geçerli olduğunu bilmelerini sağlayın. Yeni bir gerçeğe adapte olma sürecinde yardımcı olun.
“Keder okyanus gibidir; inip çıkan dalgalar üzerinde gelir. Bazen su sakindir ve bazen ise çılgınlaşır. Tek yapabileceğimiz şey, yüzmeyi öğrenmek.”
– Vicki Harrison
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Barreto, P., & Soler, M. C. (2007). Muerte y duelo. Madrid: Síntesis.
- Díaz Curiel, J. (2011). Estudio de variables asociadas a la psicoterapia grupal en los procesos de duelo patológico. Revista de la Asociación Española de Neuropsiquiatría, 31(1), 93-107.
- Horowitz, M. J., Siegel, B., Holen, A., Bonanno, G. A., Milbrath, C., & Stinson, C. H. (2003). Diagnostic criteria for complicated grief disorder. Focus, 1(3), 290-298.
- Worden, J. W., Aparicio, Á., & Barberán, G. S. (1997). El tratamiento del duelo: asesoramiento
psicológico y terapia. Barcelona: Paidós.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.