Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (STDler): Türleri ve Emareleri
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (STD’ler) toplumumuz içerisinde hali hazırda bir salgın hastalık olarak görülmektedir. Tıbbi kurumlar, bel soğukluğu ve frengi vakalarının her geçen gün daha da çoğaldığına dair bizleri uyarmaktadır. Bu durum kesinlikle bir endişe yaratmaktır. Riskler hakkında bilgilenmeli ve dikkatli olmalıyız. Güvenli ve sağlıklı bir cinsel yaşam hepimizin hakkıdır.
Her sene, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkları Gözlemleme kurumu, bu türde en sık bulaşan hastalıkları ve ne sıklıkla ortaya çıktıklarını gösteren bir belge yayımlamaktadır. Her ne kadar hala 2017 verilerini beklesek de, 2016 yılına bakabiliriz. Bel soğukluğu ve frengi vakalarından sonra en çok görülen vaka klamidyadır (cinsel yolla bulaşan bir tür bakteri).
Birçok vakada, cinsel yolla bulaşan bir hastalığı bulunan insanda herhangi bir emare görülmez. Vücutta bir enfeksiyon olduğunu bilmediği içinde, hastalığın yayılma ihtimali daha da artar.
Daha önce ifade ettiğimiz gibi, STD’ler ile ilgili olarak güncel veriler elimizde yok. Yine de, Dünya Sağlık Örgütü, bizleri daha da tehlikeli bir durumdan ötürü uyarıyor. Hastanın tedaviye cevap vermediği bel soğukluğu vakaları da var. Diğer bir değişle, bu hastalığı tedavi etmek için doktorların kullandığı antibiyotikler bir işe yaramıyor.
STD’lerin belirli bir kısmı daha da ‘akıllandığı’ için, tedavi edilmeleri daha da güç bir hal almaktadır. Şimdi burada amaç hastalıktan daha akıllı olmaktır. STD’leri yok etmek için, bu tür enfeksiyonları engellemek ve farklı metotları bilmek gerekir.
STD’ler: Türleri ve Semptomları
En basit hali ile STD’ler, cinsel birleşme yolu ile bulaşan hastalıklardır. Cinsel birleşmeden kastımız, anal, vajinal ve oral sekstir. Bu durumlarda, farklı bakteriler, virüsler, mantarlar, protozoa (tek hücreli hayvanlar) ve parazitlerin bile potansiyel olarak yayılma ihtimali vardır.
Diğer bir taraftan ise, bu durumu daha da karıştıran şey her bir hastalık için açık bir şekilde belli olmayan semptomlardır. Bir insan cinsel yolla bulaşan bir hastalık taşıyıcısı olabilir ve bunu bilemeyebilir. Bulaşma ve enfeksiyon riski, insanlar bunların farkında olmadığı zaman artar. Bu nedenle, sağlık kurumlar STD’lerin istenmeyen sonuçları hususunda insanları bilgilendirmeye çalışır.
Ek olarak, bilim adamları her geçen gün sayısı daha da artan mobil buluşma uygulamaları ve internet siteleri ile klamidya ve hatta bel soğukluğu gibi hastalıkların daha da sık görüleceğini ileri sürmektedir. Her ne kadar bu enfeksiyonlar tedavi edilebilse de, uzun döneme yayılan ciddi sonuçlara neden olabilirler.
Şimdi en bilinen STD’lere bir bakalım.
Klamidya
Klamidya ne bilinen STD’lerden biridir. Bir tür bakteri nedeni ile meydana gelir. Semptomları (varsa) cinsel birleşmeyi takip eden 7 ile 21 gün içerisinde meydana gelir.
Bu semptomlar, eğer ortaya çıkarsa, kadınlar şu şekilde görülebilir:
- İdrar yaparken acı
- Artan büyük abdest (genellikle daha katı ve daha sarı)
- Adet döneminde daha çok kanama ya da adet görülmemesi)
- Pelvis ve/ya karın bölgesinde ağrı
- Cinsel birleşme sırasında ağrı
Erkeklerde ise şöyle görülebilir:
- Acilen tuvalete çıkma ihtiyacı
- İdrar yaparken acı
- Penisten beyaz akıntı gelmesi
- Testislerde iltihap ya da acı
Bel Soğukluğu
Bel soğukluğu, çiftlerin anal, oral ya da vajinal birleşme sırasında kapabilecekleri bir bakteri enfeksiyonudur. Daha önce ifade ettiğimiz gibi, bu hastalıkların çoğu bir acı ya da kesin bir emare vermez. Bel soğuklu da bunlardan biridir. Aslına bakacak olursanız, tamamen sessiz bir hastalıktır ve diğer enfeksiyonlar ile kolaylıkla karıştırılabilir.
Bel soğukluğu ile ilgili en sık görülen emareler şunlardır:
- Acilen tuvalete gidip küçük abdest yapma
- İdrar sırasında yanma
- Penis ya da vajinadan gelen kalın, kanlı ve koyu renkli idrar
- Adet döneminin çok kan gelmesi ya da dönem aralarında kan gelmesi
- Acı veren büyük abdest
- Çok ciddi vakalarda, kısırlık
İnsan Papillom Virüsü (HPV)
HPV ya da insan papillom virüsü sadece tek bir hastalıktan daha ziyade, birçok virüsün birleşmiş şeklidir. Çoğu zararsız olsa da, 30 tanesi vücutta kansere yol açabilir (örneğin rahim kanseri) Aslına bakacak olursanız, bu tür kanserlerin %99’u genital enfeksiyon ile ilgilidir.
Genel olarak HPV’de de herhangi bir semptom görülmez. Yine de, genital bölgede oluşan küçük siğil benzeri parçalar ilk emareler arasında görülebilir.
HPV’ye karşı aşı tedavisinin başarılı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Herpes Simplex Virüsü (HSV)
Herpes simplex virüsü, en çok bilinen bulaşıcı cinsel hastalıklardan biridir. İki türü vardır: HSV-1, ağızdan ağza geçer ve HSV-2
HSV-1 durumu, küçük bir çocukken bildiğimiz dudak uçuğu şeklinde meydana gelir. Araştırmacılar ilse HVS-2’nin çok daha inatçı olduğunu ifade etmektedir. Riskli bir cinsel birleşmeden sonraki 5 ile 2 gün içerisinde kızarıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Bu deri lezyonları vajina, ağız ya da genital gölgede görülebilir.
Her ne kadar bu ülserler daha sonradan ortadan kaybolsa da, virüs vücutta kalır ve daha ciddi hastalıkların sebebi olabilir.
Frengi
Frengi bakterilerden meydana gelir. Cinsel birleşme sonucu meydana gelir. Yine de, doğum sırasında anneden çocuğa da geçebilir. Frenginin görülme sıklığı oldukça fazladır ve hasta gerekli tedaviyi almaz ise yıkıcı sonuçlara sebebiyet verebilir.
Ayrıca, frenginin çok geniş bir manada emaresi bulunduğunu da ifade edelim. Bu emarelerin sayısı o kadar fazladır ki, doktorlar bu hastalığı bir başkası ile karıştırabilir. Önce küçük uçuklar ile başlar. Akabinde ellerde ve ayaklarda bir yanma hissi oluşur. Bu hissiyat, vücudun diğer kısımlarına da yayılır. Hasta da deri dökülmeleri ve cilt iltihaplanması görülür. Lenf bezleri değişiklik gösterir ve hasta kilo kaybı ile beraber ağır bir yorgunluk görülür.
İnsan İmmünyetmezlik Virüsü (HIV)
HIV ve AIDS şu ana kadar 40 milyondan fazla insanın yaşamına mahal olmuştur. Bu sayı her geçen gün maalesef artmaktadır. Bugünlerde doktorlar, binlerce kadın ve erkeğin bu virüsü taşıdıklarından bir haber olduklarını ifade etmektedir.
Bu hastalığın en bilinen bulaşma hali korunmasız cinsel birleşme ya da steril olmayan iğne ve şırıngaların kullanımıdır. Bu riskli tutumlar çok iyi bilinse de insanlar hala hastalığı kapmaya devam etmektedir. Aslına bakacak olursanız, Sağlık Verileri ve Değerlendirmesi Enstitüsüne göre, İspanya AB içerisindeki en fazla AIDS virüsüne yakalanmış insanların olduğu ülkedir.
Bu durumu toplum olarak ele almamızda gerekmektedir. Tedavi ile beraber antiretroviral hastalığın gelişimini yavaşlatabilir. Yine de, engelleme ve sosyal farkındalık ile hastalıktan daha basit yollar ile korunma seçenekleri de mevcuttur. Doktorlar, bilim insanları ve diğer sağlık çalışanlar, bu bağlamda beraber hareket edilmesi gerektiğini ifade etmektedirler.
bu hastalıkları tedavi etmek adına daha çok kaynak gerektiği oldukça açık bir gerçektir. Aynı zamanda, STD’lerin şu an ki tedavi yöntemlerine daha da direnç gösterdiğinin de altını çizmek lazım. Benzer olarak, sağlık kurumlarının da daha fazla farkındalık oluşturmasında yarar var. Cinsel birleşme sırasında kondom kullanımı STD’lerden korunma adına en iyi seçenek olarak karşımızda duruyor. Check-up yaptırmak, bilgilenmek, önleme ve riskli cinsel münasebetlerden kaçınmak, bu sağlık sorunlarından uzak durmak adına güvenebileceğimiz en sağlam limanlar olarak durmaktadır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.