Borderline Kişilik Bozukluğu: Duygularla İlgisi Ne?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Borderline kişilik bozukluğu olan insanların karşılaştığı sorunlardan biri de duygularını kontrol etmekte zorlanıyor oluşları. Duyguları kolayca değişebiliyor ve istikrarı sağlamakta zorlanıyorlar.
Dış dünyayla ilişkilerini zorlaştıran pek çok duygusal iniş çıkış yaşıyorlar. Özellikle de bu yüzden sosyal davranışlar konusunda uzman yardımı almaya ihtiyaçları var.
Borderline kişilik bozukluğunu katı ve esnek olmayan bir işlevsellik olarak tanımlayabiliriz.
Borderline hastaları genelde çevreyle etkileşim kuramıyor, sosyal olarak işlevsel olamıyor ve olumsuz öz imaj geliştiriyor.
Ancak bu bozukluğa sahip olan insanların duyguları kontrol etmesi neden zorlaşıyor?
Borderline kişilik bozukluğu biyososyal teorisi
Biyososyal teoriye göre borderline kişilik bozukluğunun ana sorunu duyguları düzenleyememek. Buna ek olarak, bu eksikliğin birçok farklı nedeni olabilir.
Bunların arasında biyososyal geçmiş, çevresel sakınım ve ikisinin etkileşimi bulunuyor. Bu teoriye göre duygusal dengesizlik, duygusal hassasiyet ve etkili duygu yönetimi stratejilerinin eksikliğinden kaynaklanıyor.
Duygusal hassaslık pozitif veya negatif olmasına bakmaksızın herhangi bir duyguya karşı aşırı duyarlılık olarak tanımlanıyor.
Bu aşırı duyarlılık BKB’si olan kişiler için genellikle yoğun ve çeşitli şekillerde sonuçlanıyor. Böyle bir yoğunluk ise dengesizliğe yol açıyor ve bu nedenle borderline kişlik bozukluğu olan hasta bu durumu düzeltmekte oldukça zorlanıyor.
Öte yandan, biyososyal teoriye göre bu istikrarsızlık ve duyusal düzen eksikliğinin biyolojik bir temeli var. Kalıtsal olduğunu söylemiyoruz ama.
Biyolojik geçmiş her bireyde farklıdır. Bu nedenle borderline kişilik bozukluğu olan kişiler arasında herhangi bir ortak biyolojik etken henüz gözlenmedi.
Aile içindeki olumsuz ortam duygusal düzeni etkiliyor
Hem borderlinelı kişiler hem de olmayanlar için duygusal düzenle ilgili sorunların bir nedeni de aile ve yetişme ortamıdır. Normalde tedavi ailelerin çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını umursamadığını ortaya çıkardı. Çevreye göre duygusal ifade gereksiz bir durum.
Böyle bir aile, çocukluk zamanında gelişen bireyin öz saygısına zarar verebilir. Eğer aile çocuğu ihmal ediyor veya ihtiyaçlarına aşırı tepkiler veriyorsa çocuk anlaşılmadan ve reddedilerek yaşadığı için kendini değersiz görür.
Eleştirel bir çevre ise huzursuzluk, öfke, üzüntü ve korku gibi duyguların çocuğun bir parçası olmasına neden olur.
Örneğin, çocuk ağlarsa anne babalar çocuğun ne sorunu olduğunu anlamak yerine ona “mızmız” demekle kalıyor. Bu yüzden çocuk duygularını göstermenin kötü bir şey olduğunu düşünüp azarlanacağını sanıyor.
Çocuk duygularını ifade etmenin aşırı yollarını öğrenir ya da tamamen engeller ve bu işlevsiz ifade biçimini geliştirir.
Borderline olan kişiler duygulara nasıl cevap verir?
Aşırı yoğunluk ve duygusal hassasiyet
Borderline kişilik bozukluğu olan insanlar dış deneyimlere oldukça duyarlıdır çünkü terk edilme korkusu yaşarlar. Bu nedenle ister öfke ister keyif olsun bütün duygulara karşı aşırı hassastırlar.
Oldukça belirgin şekilde duygusal istikrarsızlık yaşarlar ve kontrol etmede zorlanırlar. Örneğin, sıklıkla yoğun anksiyete ve huzursuzluk yaşar ve bunu kabaca gösterirler.
Duygusal dengeye ulaşmanın zorluğu
Yoğun duygusal deneyimin ardından sakinleşmek kolay değildir. Oldukça fevri davranabilir ve onları endileşelendiren bir şey olduğunda duyguları dizginlemekte güçlük çekebilirler. Öyle ki genelde davranışlarını ve haliyle duygularını yönetemezler.
Ayrıca bu bozukluğa sahip olan kişiler iyi düşünülmemiş, radikal ve değişken fikirlere sahiptir. Bu bağlamda istikrarsızlıkları sahip oldukları herhangi bir sosyal desteğe de zarar verir.
Genelde görece daha az destek görürler. Çevredeki insanlar da kişinin sergilediği fevri davranışların hastalık olduğunu anlar.
“Kendine zarar verme borderline kişilik bozukluğu olan insanların biriken öfkelerini göstermelerinin bir yoludur. Öfkelerini kontrol etmenin başka bir yolunu öğrenmeleri önemlidir.”
Derin boşluk ve üzüntüden sıyrılmak
Borderline kişilik bozukluğu olanlar sıklıkla boşluk hissine kapılır. Hiçbir şey bu boşluğu doldurmaz. Bu da ifade etmesi ve açıklaması zor büyük genel bir boşluk yaratır.
Bu nedenle duygusal sırt çantalarında kurtulamadıkları bir üzüntü taşırlar.
Öfke ve kendine zarar verme
Öfke kontrolü konusunda da zorluk yaşanır. Bu yüzden kendine zarar verme noktasına kadar gelinir. Kendine zarar vermek öfkeyi ifade etmenin bir yoludur ve başka türlüsünü de zaten bilmezler.
Öfkeyi yönetmeyi öğrenmeli, daha sonradan üzülecekleri bir davranışa böylece engel olmalılar.
Borderline kişilik bozukluğunda duygular nasıl düzenlenir?
Öncelikle hissettikleri duyguları kabul etmeyi ve değerlendirmeyi öğrenmeliler. Duyguları tanımlamalı ve gerçeği reddetmeden kabul etmeliler.
Duygusal bozukluğu duyguları düzenleyecek stratejilerle tolere etmeyi öğrenmek önem taşıyor.
Borderline hastaları için en iyi sonuç veren tedavi Marsha Linehan yöntemidir. Bu tedavi fevri ve intihar davranışlarını azaltmak için sosyal ve motivasyon becerileri geliştirmeyi hedefler. Burada amaç dünyada onlar için de yer olduğunu göstermektir.
Borderline hastalarının duygusal becerileri zenginleştirmek sosyal ve kişisel adaptasyonu sağlamak açısından önemlidir.
Sonuç olarak, bir uzman önderliğinde bireysel tedavi, grup tedavisi ve evde yapılacaklar temel tedavilerdir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.