Çok Gergin ve Aşırı Hassas Olduğunuzu Söylüyorlar: Sorun Ne?
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
“Aşırı hassas olduğumu, her şeyi çok kişisel aldığımı ve başıma gelenleri abartmaya meyilli olduğumu söylüyorlar.” Bu size tanıdık geliyor mu? Aslına bakarsanız, içsel evrenlerimizde hepimiz duygularımıza karşı duyarlıyız. Ancak, bazılarımızın hissettiklerini ele almasının farklı bir yolu var.
İnsanlar aşırı hassas olduğunuzu söylüyorsa, muhtemelen duygularınızı bastırmıyorsunuzdur, onları hiçbir filtre kullanmadan açıkça ifade ediyorsunuzdur. Aslında, insanı tanımlayan tüm duygu yelpazesini daha derin bir şekilde deneyimlersiniz. Bu, bazen kararsız hale geldiğiniz anlamına gelir. Örneğin, mutlu anlarda üzüntü ve ıstırap unsurları hissedebilirsiniz.
Bu size benziyor mu? Eğer öyleyse, bu psiko-duygusal profille özdeşleşmenizde bir sakınca var mı? Cevap hayır. Ancak, alışılmış ve ‘normallik’ tanımına neredeyse takıntılı bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle, yoğun duygulara sahip bir kişilikseniz, tahmin edilemez ve kontrol edilmesi veya anlaşılması zor biri olarak görülme eğiliminde olabilirsiniz. Aslında insanlar sizi anlamıyor.
Hadi daha yakından bakalım.
Duygusal yoğunluk, aşırı duyarlılık profiline sahip yüksek düzeyde empatik insanlarda sıklıkla görülen bir özelliktir.
Aşırı hassas bir insan olduğunuzu söylüyorlar: ne yapabilirsiniz?
İnsanlar size aşırı hassas biri olduğunuzu söylerlerse, kendinizi bu konuda oldukça sinirli ve gergin hissedebilirsiniz. Aslında, başkalarına etiket yapıştırmayı seven birçok insan var. Ayrıca toplumumuz, duygularını açıkça ifade edenleri veya herhangi bir olaya daha duyarlı tepki verenleri kabul etmiyor ve anlamıyor.
Bu insanlar sizi sadece anlaşılması değil, aynı zamanda eğitilmesi de zor olan nadir bir kuş olarak görüyorlar. Sizi öngörülemeyen, aşırı tutkulu ve kendini kısıtlamaya alışmış bir dünyada konformist olmayan bir canlılık sergileyen biri olarak görüyorlar. Sizin gizli olduğunuzu düşünüyorlar. Bununla birlikte, herhangi bir ‘farklı’ kişilik türünü tehdit edici olarak görme eğilimindeler.
Peki, aşırı hassas olduğunuz söylendiğinde nasıl davranmalısınız?
Kim olduğunuzu anlayın ki bir sorununuz olmadığını bilin
Aşısı hassas kişilik, yüksek duyarlılık ve diğer özelliklerle ilişkilidir. Aslında, Tennessee’deki Vanderbilt Üniversitesi ve Massachusetts Hastanesi, birkaç yıl önce konuyla ilgili bir çalışma yayınladı. Tespit için bir ölçek geliştirilmiştir.
Başka bir deyişle, duygusal yoğunluk ölçülebilir ve tanımlanabilir özelliklere sahiptir. Ne olduklarına bir göz atalım:
- Duygusal derinlik ve tutku. İster olumlu ister olumsuz olsun, her duyguyu yoğun bir şekilde yaşarsınız. Ayrıca yaptığınız işe son derece bağlı ve tutkulusunuz.
- Yüksek empati ve duyarlılık. Hem duygusal hem de fizyolojik olarak yüksek hassasiyet özelliğine sahipsiniz. Bu, belirli seslerden, kokulardan ve yoğun ışıklardan etkilenme eğiliminde olduğunuz anlamına gelir.
- Yüksek algı ve gözlem. Ayrıca son derece sezgiselsiniz.
- Kişilik yapınız dışa dönüklük ile ilişkilidir.
- Son derece yaratıcı ve dinamiksiniz. Aktifsiniz ve bulunduğunuz ortamla bağlantı kurmanız gerekiyor.
- Varoluşsal krizler yaşama eğiliminiz var. Örneğin, toplum, ilişkiler, hayatın anlamı gibi gerçekliğin birçok yönünü sorgularsınız.
- Duygusal kararsızlık. Genellikle hem olumlu hem de olumsuz düşünceler ve/veya duygular yaşarsınız.
Duygusal olarak yoğunsanız, coşku yaşarsınız. Bu, sanattan, işinizden, arkadaşlıklarınızdan veya aşktan zevk aldığınızda deneyimlediğiniz ezici bir duygudur. Hayattan keyif almanın coşkulu bir yolu olsa da çoğu zaman başkaları için endişe verici veya korkutucu olabilir.
Yoğun duygulara sahip olmak neden başkaları için bir sorundur?
Size yoğun biri olduğunuzu söylediklerinde, hissetmeye meyilli olduğunuz ilk şey, sizde bir sorun olduğudur. Ancak, duygusal yoğunluğun bir bozukluk olmadığını bilmelisiniz. Nitekim bu tür yorumlar, ‘norm’a uymayan her türlü davranışı ‘aşırı’ görme geleneğine yanıt vermektedir.
Elif “çok hassas”. Cenk “çok utangaç”. Leyla “fazla dramatik”. Mert “çok dürtüsel”. Aslında, dikkat çekmeyen davranış türlerine uymakta hepimiz zorlanırız. Buna göre yoğun bir kişiliğe sahipseniz sosyal ilişkilerinizde mutlaka iniş çıkışlar yaşarsınız.
Dinamiksiniz ve büyük entelektüel uyarıma ihtiyacınız var. Bu, herkesin size ayak uyduramayacağı anlamına gelir. “Fazla hiperaktif, tutkulu, değişken” olarak görülüyorsunuz… Ayrıca, büyük empatiniz ve duygusal derinliğiniz göz önüne alındığında, duygusal ilişkilerinizde sıklıkla problemler yaşıyorsunuz. Aslında, her zaman olması gerektiği kadar sevildiğinizi hissetmiyorsunuz. Ayrıca eleştiriye karşı son derece hassassınız ve sık sık hayal kırıklığına uğrarsınız.
Duygusal olarak yoğun olduğunuzda, yaşadığınız neşe, tutku ve canlılık, bazen yaşayabileceğiniz ıstırapla doğru orantılıdır. Hayatınızı maksimumda yaşıyorsunuz.
Hatırlamanız gerekenler
Yoğun duygulara sahip aşırı hassas bir insan olduğunuzun söylenmesi sorunun özü değildir. Çünkü başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü hiç önemli değil. Sonuçta, onu otantik, yoğun ve tutkulu bir şekilde deneyimlemezseniz hayat nedir? Bir şey daha var. Yoğun duygusal kimliğinizin hassasiyeti, uyum sağlamanızı, tatmin edici sosyal ilişkiler sürdürmenizi ve dünyanın adaletsizliklerine karşı bağışık olmanızı genellikle zorlaştırır. Ek olarak, özellikle üzüntü, hayal kırıklığı, çelişki veya ıstıraba yol açabilecekleri zaman duygularınızı düzenlemekte zorlanabilirsiniz.
Yeteneklerinizden en iyi şekilde nasıl yararlanacağınızı öğrenmeniz gerekiyor. Bunu, duygularınızı yönetmek için belirli beceriler geliştirerek yapabilirsiniz. Ayrıca, insanlarla ve hayatın kendisiyle ilgili beklentilerinizi ayarlamalı ve daha gerçekçi olmalısınız. Çünkü kanatlarla doğdunuz ama bazen çok yükseğe uçuyorsunuz ve görüş alanınızı kaybediyorsunuz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Acevedo, B. P., Aron, E. N., Aron, A., Sangster, M. D., Collins, N., & Brown, L. L. (2014). The highly sensitive brain: An fMRI study of sensory processing sensitivity and response to others’ emotions. Brain and Behavior, 4(4), 580–594. https://doi.org/10.1002/brb3.242
- Bachorowski, Jo-Anne & Braaten, Ellen. (1994). Emotional intensity: Measurement and theoretical implications. Personality and Individual Differences. 17. 191-199. 10.1016/0191-8869(94)90025-6.
- Jacobsen, M. E. (2000). The gifted adult: A revolutionary guide for liberating everyday genius. Ballantine Books.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.