Sürekli Terk Edilme Korkusu ve Nedenleri
tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Gema Sánchez Cuevas
Bazı insanlar sürekli terk edilme korkusu adı verilen durumdan muzdariptir. Bu korku onları huzursuz eder, çünkü her zaman sevdiklerinin onları terk edeceğinden korkarlar. Bu nedenle her şeyi fark ederler. Korkularını doğrulamak için her kelimeyi analiz ederler. Şöyle şeyler düşünürler: “Benimle kalmak istemiyor. Ona hiçbir şey ifade etmiyorum. Beni sevmiyor.”
Bir ilişkiye başladığımızda partnerimizin bizi terk edeceğinden korkabiliriz. Çünkü korku öyle büyüktür ki sağlıksız bir bağ hâlini alır. Bu korku, kişinin partnerini kontrol etmesine, taciz etmesine ve güvensizlik duymasına yol açar. Bu durum ilişkiye zarar verir ve son bulmasına neden olabilir.
İlişkiler zamanla değişir. Arkadaşlarımız bir gün artık bizimle arkadaş olmak istemediklerine karar verebilirler. Yaşamlar ve ilişkiler değişir. Maalesef, sürekli terk edilme korkusu bu gerçeği kabul etmemize izin vermez. Terk edilme korkusu, tüm ilişki değişikliklerinin olumsuz olduğuna inanmanıza yol açar.
Çocuklukta gelişen bağlanma duygusu
Sürekli terk edilme korkusu olan insanları anlamak için çocukluklarına odaklanmak gerekiyor. Belki çocukluğunuzdan pek bir şey hatırlayamıyorsunuz. Bununla birlikte, yetişkin olarak sahip olduğunuz ilişki türlerini tanımlayan çok önemli bir şey bu aşamada oluşturulur: bağlanma.
“Bağımsız ve kendine güvenen bir yetişkin olmak için bağımlı, bağlı, desteklenmiş bir bebek olmuş olmanız gerekir. Kısacası, sevilmiş olmalısınız.”
– Sue Gerhardt
Çocukluk, yere düşmüş bir su damlası kadar hassastır.Bağlanma, tüm çocukların bakıcılarına karşı geliştirdiği duygusal bir bağdır. Yani ihtiyaçlarını karşılayan ve kendilerini güvende hissettiren insanlarla. Bazı çalışmalara göre yetişkinlikte görülen terk edilme korkusu bağlanmanın sağlıklı bir şekilde gelişmemesinden kaynaklanır. Yani, çocukluk döneminde bir şeyler eksik kalmıştır. Gelin, bunu daha ayrıntılı olarak ele alalım.
Sürekli terk edilme korkusuna yol açan faktörler
- Sevgi eksikliği. Eğer bir çocuğun bakıcıları ki bu genellikle anne babası olacaktır, çocuğa sarılmıyorsa ya da fiziksel olarak şefkat göstermiyorsa, çocuk sevgi eksikliği ile büyüyecektir.Bu, ebeveynlerin çocuklarına hoş bir şey söylememesi durumunda da gerçekleşebilir.
- Anne babanın yokluğu. Terk edilme korkusu yaşayan insanlar, ebeveynlerinin onlara yeterince ilgi göstermediğini düşünmektedir. Belki de işlerine çok fazla odaklanmışlardı ya da çok meşgullerdi. Bu yokluk çocukları derinden etkiler.
- Ebeveynlerimizin ilişkisi. Ebeveynlerimizin birbiriyle olan ilişkisi, bizi terk etmeyeceklerine dair inanç ve güven aşılamaya yardımcı olacaktır. Örneğin; aldatma, bir çocuğun güvenlik duygusu için çok yıkıcıdır. Bu, tüm insanların “aldattığını” olduklarını ve partnerlerinin onları terk edeceğini düşünmelerine neden olacaktır.
Sürekli terk etme korkusu çok büyük bir yüktür, ama aynı zamanda insanların çocukluktan itibaren geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Güvenli bir bağlanma duygusu geliştirmek yerine, bu insanlar güvensiz bir bağlanma duygusu geliştirmiştir. Bundan dolayı kişi eşine güvenmeyecek ve çok dikkatli olacaktır. Bununla birlikte, şefkat gereksinimlerini karşılamak için de eşlerine bağımlı olacaklardır.
Aynı modellerin tekrarı
Sürekli terk edilme korkusu içindeyseniz, partnerinizin sizi aldattığı, anne babalarına aşırı bağımlı olduğu ya da çok fazla çalıştığı için size hiç ilgi göstermediği ilişkilerde bulundunuz. Farkında olmadan, çocuklukta yaşanan terk edilme modelini tekrarlıyorsunuz. Aradaki fark bunun başka bağlamlarda ve başka insanlarla birlikte olması.
Ebeveynlerimizle ilişkimizin yetişkin hayatımızda bir etkisi olduğunu fark ettiğimizde, onlara kızabilir veya onları suçlayabiliriz. Ancak ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını unutmayın. Artık bir yetişkin olduğunuza göre, aldığınız kararlardan yalnızca siz sorumlusunuz. Başkalarını suçlamak hiç yardımcı olmayacaktır. Sadece kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.
Çocuklukta öğrendiğiniz sağlıksız bağlanma duygusunu iyileştirmenin en iyi yolu, benlik saygınız üzerinde çalışmaktır. Bu, ihtiyaçlarınızı karşılamak için başkalarına bağlı olmayı bırakmanıza yardımcı olacaktır. Benlik saygınızı geliştirmek, hem kendinize hem de başkalarına güvenmenize yardımcı olacaktır.
Bu sayede sağlıklı ilişkilere sahip olabilirsiniz. Çocukluğunuz yaşadıklarınızı değiştiremeyeceğinizi unutmayın. Bununla birlikte, kendiniz üzerinde çalışmaya karar verebilir ve sorunlarınızı çözebilirsiniz. Kendi hislerinizi kontrol altına alın. Sağlıklı ilişkilere giden yol kolay değildir, ama buna değer.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.