Logo image
Logo image

Riske İlgi Duymak

3 dakika
Riske İlgi Duymak
Son Güncelleme: 18 Şubat, 2019

Risk almaktan hoşlanan bazı insanlar var. Sağlıklarını, fiziksel iyiliklerini, hatta mali kaynaklarını, düzenlerini vb. riske atan insanlardan bahsediyoruz. Riske ilgi duymak ayrıca uygun koruma olmadan cinsel ilişkiye girmek gibi şeyleri de içerir.

Diğerleri arasında, elbette, çok hızlı araba sürme, sarhoş araba sürme ya da trafik işaretlerini görmezden gelme gibi şeyler var. Doğru ekipmanı hazırlamadan ya da getirmeden seyahate çıkma ya da tehlikeli şeyler yapma gibi şeyler de bunlar arasındadır. Ya da örneğin, şans oyunları ve yüksek miktarlarda parayla bahis oynayabileceğiniz yerlere dürtüsel olarak gitmek. Liste uzayıp gidiyor.

“Cesur ol. Risk al. Hiçbir şey deneyimin yerini tutamaz.”

– Paulo Coelho

Güvenliğinizi ya da istikrarınızı sorgulayan herhangi bir eylem yapmak, risk almak anlamına gelir. Açıkçası, önemli hedeflere ulaşmak söz konusu olduğunda, hesaplanmış riskler almanın da yolları var. Ancak bu durumlarda, potansiyel olumsuz bir sonucu en aza indirmek için gerekli adımları atarsınız.

Beyin ve riske ilgi duymak

Stanford Üniversitesinden (ABD) bir grup bilim adamı, Nature dergisinde bunun hakkında bir araştırma yayınladı. Risk alma davranışımızı düzenleyen spesifik sinir devrelerinden bahsediyorlar. Bunun farelerde nasıl işlediğini incelediler, ancak aynı mekanizmaların kuşlar, eşek arısı, arı ve insanlarda da var olduğunu belirttiler.

Some figure

Çalışmanın sonuçları, riske ilginin çekirdekte bulunan küçük bir grup nöron tarafından düzenlendiğini ortaya koymuştur. Bu, beyinde ödül sistemimizde rol oynayan bölümün bir parçası. Bu, aynı zamanda beynin zevk ve bağımlılık ile ilgilenen nöronlarının bir parçası olduğu anlamına da geliyor.

Bilim adamları ayrıca, riske ilgi duymanın haz ile güçlü bir bağı olduğunu ortaya koydu. Araştırma, bazı kişilerin risk aldıklarında daha yüksek dopamin seviyelerine sahip olduğunu gösteriyor. Bu insanlar riskli davranışlarda bulundukları zaman akıllarında ve bedenlerinde keyif hissi duyuyorlar.

Karl Deisseroth tarafından yapılan bir çalışma

Karl Deisseroth, Stanford Üniversitesinde biyo-mühendislik profesörüdür. Alana yaptığı en büyük katkılardan biri, optogenetik çalışmasının oluşturulmasına yardım etmesidir. Bu, hücrelerimizi ve daha spesifik olarak nöronlarımızı kontrol etmek için ışık kullanan devrimci bir yöntemdir. Bu yöntemi beynin bir bölümünü uyarmak için kullanır ve yarattığı değişiklikleri incelerler. Bunu yaparak, hangi alanların hangi davranışlarla harekete çıktığını belirleyebilirler.

Deisseroth, çekirdek ödül merkezini uyarmak ve dopamin reseptörlerini kontrol etmek için optogenetiği kullandığı bir deney yaptı. Başka bir deyişle, risk alma ve dopamin üretimi arasındaki ilişkiyi kesti. Bu çalışmayı bir grup fare üzerinde yaptı.

Sonuç, en fazla risk alan farelerin derhal içlerine kapanmalarıydı. Kontrolü uygulamayı bıraktıklarında, fareler normal davranışlarına geri döndüler. Bu beyindeki dopamin üretimi ve riske maruz kalma arasında derin bir bağlantı kurar.

Some figure

Risk almanın iki yüzü

Riske ilgi duymak, bireyler ve insan türü olarak evrimimizde önemli bir rol oynar. Her zaman çok mantıklı, ayrıcalıklı bir şekilde davranırsak, muhtemelen ufkumuzu asla büyütemeyiz ya da genişletemeyiz. Tüm insanlık, evrimini deneyimlemeye ve ateş yakmaya cesaret eden ilkel insanlara borçludur. Denediler ama aynı zamanda ondan çok korkuyorlardı.

Aynı şekilde, herkes yaşamında biraz risk almak zorundadır. Şimdi buna “rahatlık alanından çıkmak” diyoruz. Bilinmeyenle her karşı karşıya kaldığınızda, bazı unsurlar kontrolünüzden çıkacaktır. Ancak, bir insan olarak gelişmenin tek yolu budur. Hayatınızda bu tür şeyler yapmak ayrıca duygusal olarak memnuniyet vericidir.

Risk almanın daha dürtüsel olduğu bazı durumlar vardır. Bu gibi durumlarda, yüksek riskli durumları fiziksel ve zihinsel olarak deneyimlemekten başka gerçek bir amaç yoktur. Bu, herhangi bir tür bağımlılığa çok benzer. Böyle insanlar genel olarak kendilerini mahvetme eğilimi gösterir ya da gizli depresyon ile mücadele etmektedirler.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Chung, K., & Deisseroth, K. (2013). CLARITY for mapping the nervous system. Nature Methods. https://doi.org/10.1038/nmeth.2481
  • Why danger is exciting – but only to some people. http://theconversation.com/why-danger-is-exciting-but-only-to-some-people-64680

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.