Psikoloğu Görme Kararı Vermenin Zorluğu

Psikoterapi faydalı bir araçtır ve birçok insan da aslında bunun büyük oranda farkındadır. Ancak, çoğu durumda, insanlar, bir psikoloğa gitmeye isteksizdirler. Peki sizce bu neden oluyor?

Yazan ve doğrulayan psikolog Elena Sanz.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Kişi fiziksel bir rahatsızlık geçirdiğinde sorgulamadan doktora gider. Bunun üzerinde biraz durup düşünün. Dişleriniz ağrırsa, büyük olasılıkla bir diş hekimine görüneceksinizdir. Daha sağlıklı olmak istiyorsanız da, muhtemelen bir beslenme uzmanına gitmeye karar vereceksiniz. Benzer şekilde, birçok insanın Yeni Yıla girerkenki kararı bir spor salonuna yazılmak ve fiziksel sağlıkları üzerinde çalışmaya başlamaktır. Peki aynı şeyi akıl sağlığı için yapmak neden bu kadar karmaşık bir hal alıyor? Bir psikoloğu görme ve onunla görüşmeye karar vermek neden bu kadar zor sizce?

Çoğu insan, nereden geldiğinin ve onu nasıl daha iyi hale getirebileceğinin gerçekten farkında olmadan yüksek düzeyde duygusal sıkıntı yaşar. Psikologların onlar için var olduğunu biliyorlardır ama gitmeleri halinde ne olacağından emin değildirler. Bununla birlikte, diğerleri ise, psikoterapinin sunduğu avantajların tamamen farkındadır ve bu değerli kaynağı kullanmayı hala reddederler. Çoğu insanın iç dünyasını öğrenmesini ve keşfetmesini engelleyen sebepler nelerdir? Bir psikologla görüşmek hala tabu mu? Bakalım ve birlikte görelim.

Damgalanma

Günümüzde, genel psikoloji anlayışı eskiden olduğundan çok farklı. Bu bilime gelince, insanlar artık kesinlikle daha açık fikirli. Bununla birlikte, ne yazık ki, belirli bir damgalama anlayışı, hala bu kolaylıkların üzerine gölge gibi düşüyor. Temel olarak, nüfusun önemli bir kısmı, hala, psikolojik terapiye sadece “delirmiş insanların” gittiğini düşünüyor. Onların gözünde sadece ciddi ruhsal hastalıkları olan kişiler psikologları görüyor.

İnsanlar bazen terapiye gitmek konusunda isteksizdir çünkü insanların onları yargılayacağından korkarlar. Başka bir deyişle, bazıları bir psikolog görmenin ciddi şekilde zarar gördüklerini kabul ediyor oldukları anlamına geldiğini düşünebilir ve bu onlar için utanç verici olabilir.

Gerçek şu ki, psikoterapi, kendinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olabilecek ve kendi düşüncelerinizi ve duygularınızı nasıl yöneteceğinizi öğretebilecek bir araçtır. Bu nedenle herkes için son derece yararlı ve faydalıdır. Ek olarak, size daha verimli iletişim kurmayı ve daha fazla denge ve iç dünyanızda esenliğe ulaşmayı öğretebilir. Bir profesyonelin yardımıyla kişisel düzeyde büyüme cesaretine sahip olanlar, gerçekleştikleri bu başarıyla gurur duymalıdır.

Korku, bir psikoloğu görme kararı vermenin önünde büyük bir engel

Korku, hayatınızın birçok alanında ilerlemenizi engelleyebilecek güçlü bir duygudur. Kendinize bir psikologla görüşme kararını vermenin neden bu kadar yorucu olduğunu sorarsanız, sorunun cevabı genellikle korku olur.

Bilinmeyenden, konsültasyonda ne olacağını bilmemenin, terapistin size yardım edip edemeyeceğini bilmemenin belirsizliğinden korkmak. Ancak, genellikle en ağır olan, içinizdeki şeytanlarla yüzleşmenin korkusudur. Sonuçta eski yaraları tekrar yaşamak kolay değildir.

Çoğu zaman, insanların acı çekmelerine rağmen neden psikoloğa gitmedikleri konusundaki düşüncelerini haklı çıkarmak için kullandıkları argümanların çoğu gerçeği gizlemek için bahanelerdir. Temel olarak, kendileriyle yüzleşmekten korkarlar. Ve haklı olarak, kendini derinlemesine araştırmak korkutucu bir şeydir. Ancak, kendinden kaçmak aslında daha korkutucudur. Hiç kimse kendisini öğrenmekten ve oradan yola çıkarak büyümekten mahrum bırakmamalıdır.

Kötü deneyimler

Bazı insanlar, diğer insanlardan terapilerine ilişkin korku dolu hikayeleri duydukları için bir psikolog ile görüşmenin anlamsız olduğunu düşünür. Belki terapiye giden ve sadece kötü sonuçlar alan arkadaşları vardır. Bu olduğunda, o belirli deneyimde neyin yanlış gittiğini öğrenmek için durumu analiz etmek önemlidir.

Bir yandan, psikoloğa giden kişinin terapinin neleri gerektireceğine dair beklentileri zayıf olabilir. Psikolog bir rehberdir, ilerlemenize yardımcı olmak için yanınızdadırlar. Bununla birlikte, işi yapan sizsiniz, kısayollar veya sihirli tarifler yoktur. İyileşme ve büyüme katılım ve sebat gerektirir, ancak getirisi büyüktür.

Öte yandan, belki de kişi o belirli terapist ile aynı frekansı tutturamamıştır. Ya aralarındaki hava nedeniyle ya da kullandıkları frekans, belki de birbirlerinin ihtiyaçlarına uygun değildi. Bu çok sık olur, bu nedenle terapötik yolculuğunuzun kontrolünün sizde olduğunu aklınızda bulundurmanız çok önemlidir. Şu anda görüştüğünüz psikologdan hoşlanmıyorsanız, başka bir psikolog bulma konusunda tamamen özgürsünüz. Bir bütün olarak bu yoldan vazgeçip terapiyi bırakmak çözüm değil.

Belki de içinizdeki direniş güdüsü, sizi bir psikoloğu görme kararından alıkoyan şeydir

Daha önce bahsettiğimiz her şey son derece doğru ve isabetli noktalar. Bununla birlikte, yukarıdakilerin hepsinin altında yatan, en büyük engel olarak hareket eden bir tek neden var: kendi direnciniz. Yardıma ihtiyacınız olduğunun farkında olabilirsiniz, zor bir durumla karşı karşıya olduğunuzu biliyor ve terapinin çok yararlı olabileceğine inanıyorsunuzdur ve buna rağmen adımı atamazsınız.

Bunun nedeni, insanın gelenek ve alışkanlıkların tutsağı olmasıdır. Konfor bölgesinden çıkmak zor, bunun farkındayız. Kuşkusuz değişim ve belirsizlik bir insan için oldukça korkunçtur. Size olan da buysa, diğer tarafa gitmekten çekinmeyin. Bilinçsiz korkularınızın sizi gelişmekten alıkoymasına izin vermeyin. Onlarla yüzleşin ve kendinize yatırım yapın. Emin olun, gösterdiğiniz çaba buna değecektir.