Kızgın ya da Endişeli Yatmak: Kötü Bir Alışkanlık
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Kızgın ya da endişeli yatağa gitmek oldukça kötü bir alışkanlık. Yine de insanlar bunu sık sık yapıyor. Hatta, çoğu insan neredeyse bunu hiç ama hiç düşünmeden yapıyor. Çünkü, duygularınız kontrole sahip olduğunda, genellikle başınızı yastığınıza gömer ve bunun hakkında bir sonraki gün düşünmeye karar verirsiniz. Ne yazık ki, üzerine uyumak, nadiren bir sorunu çözer, yani uyandığınızda o sorun hala orada olacaktır.
Kim bu yollardan geçmedi diye sorduğunuzu duyar gibiyiz? Örneğin, eşinizle tartışabilirsiniz ve anlaşmazlığınızı çözmek yerine, suçlamalara ve diğer talihsiz kelimelere başvurabilirsiniz. Ayrıca, örtü veya yorganın altına girip sırt sırta uyumanıza neden olan sessizlik, hem çocukça gururunuz hem de anlaşmazlığınızla sarılmış olur. Böylece, iyi bir gece uykusu çekmek de mümkün olmayacaktır. Hatta bazen hiç uyumazsınız bile!
İyi bir gece uykusu çekememek ve dinlenmemek her zaman zor bir sabah geçirmenize sebep olur, çünkü yorgun olursunuz ve net düşünemezsiniz. Böyle bir durumda, eşiniz ile olan farklılıklarınızı çözmek için gereken cesareti ve yaratıcılığı bulmak çok zor oluyor gerçekten de. Diğer yandan, öfkeli bir biçimde yatağa gitmek sağlığınız için de oldukça kötü.
Ayrıca, son çalışmalar, birkaç saat dinlenseniz bile, olumsuz duyguların etkisi altında uyumanın beyninizi etkilediğini göstermekte. Bununla ilgili daha fazla bilgi edinmek için yazımızı okumaya devam edin.
“Bunu yarın düşüneceğim.”
– Scarlett O’Hara
Yatağa kızgın gitmek: Kötü bir alışkanlık
Kızgın ya da endişeli bir şekilde yatağa gitmek, çok kötü bir ruh hali içinde uyanmanıza sebep olacaktır. Bunun nedeni, aslında bilişsel potansiyelinizin önemli bir bölümünü kaybetmeniz. Başka bir deyişle, bellek, yansıtıcı kapasite ve yaratıcılık gibi süreçler, bu tür bir durumda sekteye uğrarlar. Aslında, aktif olarak sorunları karşılamanıza yardımcı olması gereken içinizdeki sakin profil, proaktif olarak ortadan kaybolur.
Sherlock Holmes, herhangi bir sorunun çözümünün doğru dinlenme olduğunu söylüyor. Ancak, uzmanlara göre, böyle iyi bir tavsiye sadece endişelerinizi bir kenara bırakabiliyorsanız geçerlidir. Yastığa güzel bir uyku amacı ile kafanızı koyuyor olmak kesinlikle sağlıklı bir alışkanlık.
Aksi takdirde, stresli, baskı altında, endişeli veya öfkeli yatağa giderseniz, sadece rahatsızlığınızı yoğunlaştırırsınız. Bunun nedeni, olumsuz bir duygusal durumun sadece iyi bir gece uykusu almayı zorlaştırmaması değil, aynı zamanda beyninizi de olumsuz etkilemesi.
Beyniniz ve geceleri sahip olduğunuz olumsuz duygular
Pekin Üniversitesinden Dr. Yunzhe Liu, bu konuda Londra Üniversite Koleji ile işbirliği içinde bir çalışma yürüttü. “Kızgın ya da endişeli yatmanın etkilerini bilmek istedim” dedi ve uykuyu gerçekten etkileyen tek şeyin duygularınızı ve endişelerinizi yönetme şekliniz olduğunu keşfetti.
Manyetik rezonans görüntüleme kullanarak beyni gözlemleyen bilim adamları, öfkeli, kederli ve stresli bir biçimde uykuya dalmanın beynin çeşitli bölgelerinde değişimler yarattığını gözlemlediler. Yani, bu durum, aslında kümülatif bir etki gibi görünüyor, diğer bir deyişle, eşinizle tartıştıktan sonra birbirlerine kızgın biçimde yatağa yattıktan sonra bu durumu fark bile etmiyorsunuz. Ana ve büyük diyebileceğimiz esas değişimler, bu davranış yaygın bir uygulama haline geldiğinde gerçekleşiyor.
Aynı şey stres ve sürekli bir biçimde endişe içerisinde olmak için de geçerli. Haftalık olarak böyle olumsuz bir baskı ile uykuya dalmak, beyninizi çeşitli şekillerde değiştirir:
- Hafızanız ve duygularınızla ilgili bir yapı olan hipokampus küçülür.
- Kızgın olduğunuzda, rasyonel düşünme ve yürütme görevlerinden sorumlu ön loblarınızın aktivitesi azalır. Çünkü zihniniz klasik tünel vizyonunu üstlenir. Başka bir deyişle, gerçekliğin sadece bir kısmını görürsünüz. Böylece, gerekli ilişkilendirmeleri yapamazsınız. Bu nedenle, sorunları daha yansıtıcı ve yaratıcı bir şekilde çözme stratejileriniz başarısız olur.
- Beyniniz, durmaksızın çalıştığı bu gece saatlerinde görevlerini etkili bir şekilde yerine getiremediği için hafızanız başarısız olmaya başlar. Aslında, bu durum, yeni anıları pekiştirme güçlüğü ile daha da belirginleşir.
Kızgın da olsanız sorunlarınızı yatağınıza sokmayın
Hiç kimse size asla “Kızgın ya da endişeli olduğunda yatağa gitme” diye tavsiyede bulundu mu? Ancak, sorunların oldukça baskıcı olduğu ve zihninizin çözemeyeceğiniz düğümlerle dolduğu zamanlar vardır. Peki, bu gerilimi yastığınızdan uzak tutmak için ne yapabilirsiniz?
Yapabileceğiniz ilk şey, tüm bu gerilim ve kederin oluşmasını engellemek. Ortaya çıkan sorunlar, mutlaka yakın bir zamanda çözülecektir. Ve anlaşmazlıklarınızla ilgili olarak, yanınızdaki kişiyle veya başka biriyle dahi olsa, derhal yüzleşmelisiniz. Çünkü yarına bırakacağınız şeyler hiç bir zaman kendi kendini çözmeyecek. Aslında, çoğu durumda, bu sorunlar daha da karmaşık hale gelirler.
İdeal olarak, vücudunuzun ve zihninizin olumsuz duygular olmadan dinlenmesine izin verin. Rahatlama, meditasyon ve derin nefes alma gibi teknikler size yardımcı olabilir. Ayrıca, sıcak bir banyo yapabilir veya uykuya dalmanıza yardımcı olabilecek iyi bir kitabın tadını çıkarabilirsiniz.
Huzurlu bir zihin daha iyi bir uyku çekecektir ve hayatınızı daha sağlıklı bir şekilde yaşamanıza yardımcı olacaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Liu, Y., Lin, W., Liu, C., Luo, Y., Wu, J., Bayley, P. J., & Qin, S. (2016). Memory consolidation reconfigures neural pathways involved in the suppression of emotional memories. Nature Communications, 7. https://doi.org/10.1038/ncomms13375
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.