Logo image
Logo image

Kara Cuma'nın Yarattığı 3 Psikolojik Etki

3 dakika
Kara Cuma'nın Yarattığı 3 Psikolojik Etki
María Vélez

Yazan ve doğrulayan psikolog María Vélez

Tarafından yazılmıştır María Vélez
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Kara Cuma’nın ne olduğunu çok az kişi bilmez. Kasım ayının bu son cuması, şehrinizdeki neredeyse her dükkana ve elbette ki tüm online satış platformlarına indirimler ve kampanyalar getirir.

Bu tarih öncesindeki haftalarda birçok insan indirimde ne alacağını düşünür. Peki bu pazarlama stratejilerinin ardındaki psikolojik fenomenlerin ne olduğunu biliyor musunuz?

Kara Cuma’nın ilk amacı tüketimi artırmak ve odaklı hale getirmektir. Tüm yıl boyunca reklam kampanyaları insanlara neye ihtiyaç duyduklarını söylemeye çalışır ve bu günde binlerce fiyat düşüşüyle (her biri gerçek değildir elbette) birlikte satışlarda büyük bir artış olur. Bize söyledikleri şey “istiyorsan, almak için tam zamanı”dır.

Gerçek şu ki, büyük firmalar satış hacimlerini artırmak için toplumsal psikolojinin ardında yatan bilgiyi kullanırlar. Genellikle tedbirli ve gizli kapaklı bir biçimde yaparlar ama bazıları çok daha bariz şekilde yaparlar. İşin aslı, insanlar bu günü takvimlerinde işaretlemektedir artık. Bu tarihe çok uzun süre varsa bile, o günü bekleyen ve akıllarında kalan heveslerini tatmin ederek kendilerini şımartmayı planlayan insanlar vardır. Bu makalede, şirketlerin insanlarda özellikle o gün için bir şeyler satın alma isteğini nasıl yaratmaya çalıştığını açıklamaya çalışacağız.

Some figure

1. Kara Cuma: Aciliyet ve ihtiyaç uyandırmak

Kampanyalar ve indirimlerin bir sonlanma tarihi olması, belki de gerçekten ihtiyaç duymadığınız bir ürünü satın alma telaşı yaratır. Evet, o ürün olmadan da yaşayabilirsiniz muhtemelen, ama bu şansın elinizden kaçmasına izin mi vereceksiniz gerçekten?

Buna ek olarak, Kara Cuma, aciliyet durumunu çarpıcı bir biçimde artıran Yılbaşı tatiline yakınlığından ötürü de başarılı olmaktadır. İnsanlara, birkaç hafta sonra çok daha yüksek bir fiyata alacakları bir şeyi şu anda indirimden almak gibi şansı kaçırmanın çılgınca bir şey olduğunu düşündürtür.

Tüm bunlar, indirimdeki “özel” ürünlerle birlikte tüketicilerde bir tür cinnet yaratır. Üstüne üstlük, haftalar öncesinden reklam bombardımanına tutulmuşlardır ve bu da onlara bu etkinliğin kaçırılmaması gerektiğini hissettirir. Reklamlar stil olarak oldukça çeşitlidir, farklı hayat stilleri ve çevrelere sahip insanlara ulaşabilir.

Some figure

2. Mutluluk karşılığında bir ürün satmak

Duygularımız, birçok insanın düşündüğünün tersine, tüketici hareketi dahil olmak üzere verdiğimiz finansal kararlar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bahsettiğimiz gibi, insanların düşündüğünün tersine, para harcama durumu gerçek ihtiyaçlar değil algılanan ihtiyaçlar tarafından yönetilmektedir.

Büyük günün öncesindeki günler ve haftalarda insanların almak istedikleri şeyin hayalini kurmak için bol bol vakitleri vardır. Bunlar genellikle normal fiyatlandırmayla bütçelerinin yetebileceği şeyler değildir. Fakat, gün geldiğinde iyi bir indirim alarak sonunda ona sahip olabileceklerini düşünürler.

Ayrıca, hayatınızın o ürünle ne kadar da “muhteşem” olacağını hayal etmek ve kendinizi ona gerçekten ihtiyaç duyduğunuza dair ikna etmeniz için de zaman verir. Tüm bu pozitif duyguları hayal ettikten sonra kendinizi bu zevkten mahrum bırakmanızın ihtimali dahi yoktur ve Kara Cuma’nın sizi ayartmasına izin vermekten başka çareniz kalmayacaktır. Ancak bir deli böyle bir şansın ellerinden uçup gitmesine izin verebilir, öyle değil mi?

Some figure

3. Eleştirel düşüncenizi etkisiz bırakan fiyatlar

İndirimli fiyatlarla ürün almak eleştirel düşüncenizi, yani muhakeme yeteneğini etkisiz bırakacak bir haz yaratır. Uzmanlar, insan beyninin bir dükkana girdiğinde “satın alma modu”na geçtiğini bilmektedir. O andan sonra, sizi para harcamaya ikna etmek ise mağaza çalışanlarının görevi olur.

Büyük şirketler tarafından kullanılan pazarlama stratejileri daha fazla müşteri kazanarak daha önceden kararlaştırılan fiyatlar üzerinden onlara tam olarak kendi istedikleri şeyleri satmayı hedefler. Fiyat büyük ihtimalle hala yüksektir, fakat strateji tüketicinin indirimsiz fiyatın çok daha yüksek olduğunu görmesi üzerinedir. Burada da yine reklamcılık, aslında ihtiyaç duymadığınız bir ürünü satın alma telaşı yaratmayı dener.

Evet, bir noktada belki de aslında hiç ihtiyaç duymadığınız bir şeyi satın alacaksınızdır. Büyük ihtimalle ben de aynı şeyi yapacağım. Fakat bunu, burada konuştuğumuz şeyleri de göz önünde bulundurarak, en azından bilerek yapacağız ve ayrıca bu sözde Kara Cuma “ucuzluğunun” paramızın suyunu çekmesine sebep olacağını da farkedeceğiz.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.