Kadınlar ve Erkekler Duygularını Aynı Şekilde Mi İfade Ediyor?
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Bu makalenin başlığını okuduktan sonra, anılarınızı gözden geçirmiş olabilirsiniz ve erkeklerin ve kadınların hareket tarzlarında birçok farklılığın olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Ancak, önemli olan her cinsiyetin kendisini nasıl ifade ettiği değildir. Gerçek soru şu ki, erkekler ve kadınlar duyguları aynı şekilde deneyimliyorlar mı?
Dr. Gottman tarafından yapılan araştırmalar, cinsiyetlerin duyguları nasıl ifade ettiğine dair farklılıklar bulmasına rağmen, erkeklerin ve kadınların çok benzer hisler yaşadıkları sonucuna varmıştır. İngiltere’de Cambridge Üniversitesinde Profesör Cohen tarafından yapılan diğer çalışmalar ise erkek ve kadın beyinlerinin farklı şekilde yapılandırıldığını keşfetti.
Kadın ve erkek beyinleri
Kadınların beyinleri empati için kodlanmıştır. Bu arada, erkeklerin beyinleri, sistemlerin anlaşılması ve yapılandırılması için yapılandırılmıştır. Çocuklar büyüdüğünde bu farklılıklar giderek daha fazla görünür hale geliyor. Bu özellikle, testosteron seviyeleri arttığında ve daha fazla farklılık yaratabildiği ergenlik döneminden sonradır.
Bu nedenle, kadınların beyinleri ifadeleri veya ruh hallerini okumak için daha hazırdır. Ancak, erkeklerin beyinleri yapıları ve sistemleri daha iyi görebilir. Bu elbette, erkeklerin insan duygularını anlayamadıkları veya kadınların yapıları inşa edemeyeceği anlamına gelmez. Bu sadece erkek ve kadın beyinlerinin belirli aktivitelere yatkın olduğu anlamına gelir. Önceden yapılmaması gerekenleri yapmak için daha bilinçli bir çaba gösterecektir.
Duyguları nasıl ifade edeceğinizi öğrenebilir misiniz?
Genetik ve çevrenin davranışlarımız üzerinde neredeyse eşit bir etkisi vardır. Bazı uyaranların yakalanması için hazırlanmış bir beyin ile dünyaya geliyoruz. Fakat içinde bulunduğumuz ortamımız da bizi başka bir şeye doğru yönlendirir.
Atalarımız bize ve gelecek her nesle damgasını bırakıyor. Çoğu toplumda, insan yiyecek için avlanmak ve ailesi için çalışmak zorunda kalan kişiydi. Giderken acı hissetmesine rağmen, duygularını saklamak zorunda kaldı. Sonuçta, gruptaki erkeklik rolünü doldurmak zorunda kaldı.
Fisher, kadınların diğer yandan, evde kalmak ve çocuklarına bakmak zorunda olduklarını belirtiyor. Böylece empati kadınlarda daha gelişmiş bir özelliktir. Çocuklarının ve ailelerinin ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde almak için kadınların daha algılayıcı olmaları gerekiyordu.
Beyin bu şekilde yapılandırılmıştır, belki de hissetmeyerek değil, duyguları ifade etmek zorundadır. Bugün işler farklıdır, ancak dünyanın bazı bölgelerinde pek de farklı değildir. Daha eşit fırsatlar sağlamak için eğitim sistemini değiştirmek için çaba gösterdik. Duygusal zekânın gençlerde çok önemli bir nitelik olarak görüldüğü şu günlerde duygularla ilgili daha fazla çocuk eğitiliyor.
Hissetmekten çok ifade etmede farklılık
Sonuç olarak, erkek ve kadın beyinleri arasında çok ufak farklar olsa da farklılığın duyguları hissetmekte değil onları ifade etmekte olduğu sonucuna vardık.
Buna göre duyguları hissetmek ve ifade etmek dendiği zaman kadın ve erkek gruplar arsında daha fazla fark olduğunu göreceğiz.
Yetişkinler olarak eğitimde büyük payımız var. Bu nedenle kadın ve erkeklerin eşit fırsatlara sahip şekilde eğitim görmesi için çaba göstermeliyiz. Bu nedenle farklılıkları göz önünde bulundurmalı, kadın ve erkeği belirli basma kalıplar içine sıkıştırmamalıyız.
Bu şekilde aynı hisleri aynı şekilde ifade edebileceğiz. Duyguları belli etmemenin güç göstergesi olduğu fikrinden kurtulmalıyız. Aslında duyguları nasıl ifade edeceğini bilmek erkek veya kadın olmanın ötesinde bizi insan yapan şeydir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.