İşsizlik Depresyonu İle Mi Başa Çıkıyorsunuz?
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
İşsizlik depresyonu toplumda giderek daha fazla var olmaktadır. Yavaş, ancak ilerlemekte olan insidansına rağmen, eksik teşhis edilmeye devam edilmektedir ve dolayısıyla gözetim altında olmayan bir durumdur. Toplum, bu durumların kronik hale gelmesinin bir kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığının her düzeyinde yarattığı etkinin henüz farkında değildir.
Çoğu insan bu duruma aşinadır, çünkü her gün yataktan gelecekte ne olacağına dair herhangi bir bakış açısına sahip olmadan kalkmanın ne anlama geldiğini bilirler. İşsiz olan insanlar için geleceğe dair bir kesinlik yoktur. Buna ek olarak, istihdam arayışının kendisi de genellikle yorucudur. Bunun nedeni, bu durumun umutsuzluk ve belirsizliğin bir karışımı olmasıdır. İnsanlar marifetlerini ve pek çok bağlantılarını kullanmalıdır. Kendilerine sürekli güven vermeli ve bir şeyler bulacaklarına inanmalıdırlar.
Maalesef günler geçiyor ve bunun olmayacağını bilmenize rağmen duyduğunuz “Sizi arayacağız” lafından bıkıyorsunuz. “Spam” klasörü dışında, e-posta gelen kutunuz boş olmaya devam ediyor ve aldığınız aramaların tamamı telepazarlayıcılardan geliyor.
Pek çok genç iş arıyor; gençlerin sürekli artan sayıdaki bir kısmı yeni fırsatlar için özlem duyuyor. İşsizlik sorunu çok büyük, çeşitli ve akıl sağlığı sorunları için de bir üreme alanı.
“İşsizlik insanları azaltır. Boş zaman ise onları büyütür.”
– Mason Cooley
Semptomları ve Bununla Baş Etmenin Yolları
Her gün yaptığınız ve parasını aldığınız iş; yalnızca yemek yemenize, başınızın üzerinde bir çatıya sahip olmanıza ve faturaları ödemenize olanak tanımak ile kalmaz. Aslında, özgüveninizi arttırmanın ve kendinizi yetkin, yararlı ve memnun hissetmenin de bir yoludur. Dolayısıyla işsizlik bunların tam tersine neden olur.
Birisi size büyüdüğünüzde ne olmak istediğinizi sorduğunda, muhtemelen asla “işsiz olmayı” düşünmediniz. Bu durum, kapitalist bir eğitime ulaşmak için gösterdiğiniz çabalardan, hayallerinizden bir kopuşu simgeler. Başkalarına faydalı olmak, ve katkılarınız konusunda kendinizi iyi hissetmek istemiştiniz.
Böylece, Leipzig Üniversitesinde yapılan bir çalışma gibi bazı çalışmaların uyarılarına şaşırmayacaksınız. Araştırmacılar işsizliğin ruh sağlığını bozduğunu belirledi. Hatta, depresyon riski oldukça yüksektir.
Dahası, gelişim psikolojisi konusunda bir uzman olan Erik Erikson’un açıkladığı gibi, bir kişi ancak onurlu bir yaşam sürdürebildiği zaman sağlıklı bir kişilik ve dengeli bir duygusal durum inşa edebilir. Araştırmacılar Büyük Buhran’dan bu yana işsizlik depresyonu konusunu inceliyorlar (Eisenberg ve Lazarsfield 1938).
İşsizlik Depresyonu İle Mi Başa Çıkıyorsunuz?
İşsizlik depresyonu belirtileri yaşamaya başlayan bir kişi her zaman profesyonel yardım aramaz. Uyku bozuklukları, yorgunluk ya da ağrı nedeniyle doktora gidebilirsiniz. Muhtemelen, bu tür durumlarda bu duyguların normal olduğunu varsayarsınız. Sonuçta, neden biri işsiz olduğu için kendini iyi hissetsin ki? Ama, sınırlarınızı zorluyor olabilirsiniz.
İşte ana özellikler:
- Sürekli korku, hayal kırıklığı ve ıstırap duyguları.
- Depresif bir kişi ile bu durumdan muzdarip olmayan bir kişi arasındaki temel fark, umut ve amaç duygusudur. İlki artık durumunun iyileşeceğinden emin değildir. Hatta, işlerin daha da kötüye gideceğine inanır.
- Bir kişinin yararsızlık, işe yaramazlık hissine katkıda bulunur. Bunun ailesel bir düzeyde büyük bir etkisi vardır.
- Bir öfke ve adaletsizlik hissi vardır. İşsizlik depresyonu ile uğraşan bir kişinin üzgün görüneceğine inanmamalısınız. Kötü bir ruh hali içinde olmaları, sabırsız olmaları ve oldukça sinirli olmaları çok daha yaygındır.
- Uyku ve yeme bozuklukları vardır ve depresif kişi ya çok uyur ya da çok az dinlenir. Benzer şekilde, aç olmayabilirler ya da kompülsif olarak yemek yiyebilirler.
- Genellikle sigara içmek, alkol almak ve uyuşturucu kullanmak gibi bağımlılık yapan davranışlara yol açar.
- Ek olarak, genellikle intihar düşüncesi bulunur.
İşsizlik Depresyonu İle Nasıl Başa Çıkılır
Bir şeyin açık olması gerekir. Duygudurum bozukluğu olan kişilerin iş bulması daha da zor olacaktır.
Tedavi edilmeyen depresyon yalnızca yoğunlaşır ve bundan dolayı sağlık riskleri artar. Örneğin, işini kaybeden insanlarda yüksek intihar oranları görülür. Peki, ne yapabilirsiniz?
- Öncelik, özel yardım ve sosyal destek aramaktır. Aileniz ve arkadaşlarınızla konuşun.
- Bazen, aynı durumda olan veya bu durumdan geçmiş biriyle deneyimlerinizi paylaşabilmek yardımcı olabilir. Önemli olan, zihninizden işe yaramazlık ve başarısızlık hissini çıkarmaktır.
- İllüzyonlar ve amaç, zihni sürekli olarak besleyen iki boyuttur. Her gün kalkmanız için size güç veren hedeflere sahip olmaya devam etmek çok önemlidir.
- Bir rutini takip etmek ve bir programa bağlı kalmak size zaman içinde daha fazla kontrol sağlayacaktır.
- Aynı zamanda, boş zaman, dinlenme ve fiziksel aktivite anlarına sahip olmak ve bunlardan zevk almak çok önemlidir.
Düşüncelerinizi kontrol etmek, duygularınızı yönetmek ve her şeyden önce, uygun desteğe sahip olmak; herkesin birden fazla kez kendini içerisinde bulabileceği bu durumların üstesinden gelmenin en iyi yoludur.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Eisenberg, P., & Lazarsfeld, P. F. (1938). The psychological effects of unemployment. Psychological Bulletin, 35, 358-390.
- Feather, N. T. 1982. Unemployment and its psychological correlates: A study of depressive symptoms, self-esteem, Protestant ethic values, attributional style and apathy. Australian Journal of Psychology,34(3), 309-323.
- Zuelke, A. E., Luck, T., Schroeter, M. L., Witte, A. V., Hinz, A., Engel, C., … Riedel-Heller, S. G. (2018). The association between unemployment and depression–Results from the population-based LIFE-adult-study. Journal of Affective Disorders, 235, 399–406. https://doi.org/10.1016/j.jad.2018.04.073
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.