Hodofobi veya Seyahat Korkusu Nedir?
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Evinizden, şehrinizden ve bildiğiniz her şeyden uzakta olma kaygısı. Evden uzaktayken başınıza bir şey gelebileceği fikrinden korkmak. Bir trene veya uçağa bindiğinizde mide bulantısı, terleme ve hızlı bir kalp atışı… Bunların hepsi sizin için de gerçekçi değil mi? Hodofobi veya seyahat korkusu olarak bilinen durum, aslında hastanın tüm hayatını etkileyen bir rahatsızlıktır.
Elbette çoğu insanın seyahat etmeyi zenginleştirici deneyimlerle ilişkilendirdiği ve mümkün olduğunca sık uzaklaşmaya çalıştığı doğrudur. Rutininizden kaçmak ve yeni yerler tanımak stresi azaltmak için mükemmel bir yol olabilir.
Ancak, bazı insanlar bunu böyle görmez. Bazıları, kendilerine güvenlik hissi veren her şeyi geride bırakma düşüncesi karşısında gerçek bir panik hissederler. Ancak bazen iş veya aile nedenleriyle seyahat etmek gerekir.
Etkilenen bir kişinin bu durumda hissettiği kaygı son derece zayıflatıcı olabilir. Günün sonunda fobiler, onlardan muzdarip olmayanlar (ve onları anlayamayanlar) için tuhaftır. Bununla birlikte, günlük yaşamlarında bu fobileri yaşayanlar için yıkıcı olabilirler. Haydi, isterseniz, bu konuya daha yakından bakalım.
Hodofobi veya seyahat korkusu: tanımı, belirtileri, nedenleri ve tedavi stratejileri
Hodofobi veya seyahat korkusu uzun zamandır etrafta gezinen ve hayatın bir parçası olan bir konsept. Herkes rahatlık alanından çıkarken kendini güvende hissetmez. Belli ulaşım araçlarına binmek ve kontrolleri dışındaki yeni, bilinmeyen yerlere varmak, hastaları telaşlı, endişeli ve korkulu hissettirebilir.
Şimdi, bunun DSM-5’te (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders – Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) sınıflandırılan belirli bir fobi türü olduğunu not etmek isteyebilirsiniz. Bu korku türü, kişinin hayatının sosyal, kişisel ve işle ilgili yönlerini sınırlayabilen mantıksız ve felç edici bir korkudur.
Bununla birlikte, hodofobi, hastaları farklı şekillerde etkiler. Bazıları belirli ulaşım türlerini kullanmaktan korkabilir. Diğerleri sadece evden uzaklaşma düşüncesi yüzünden endişeli hissedebilir ve bazıları bilinmeyen ortamlardan korkabilir. Oldukça açıktır ki, birçok hasta tüm bu farklı yönlerle uğraşmak zorundadır.
Bazı insanların seyahat etmekten hoşlanmaması bir çelişki gibi görünse de, bu noktayı da unutmayın. Bu fobiler, halen, her 23 kişiden birini etkiliyor. Bunlar en yaygın zihinsel bozukluklardır ve muhtemelen bu zayıflatıcı fobilerin birinden muzdarip birini siz de tanıyor olabilirsiniz.
Semptomlar neler?
Tüm fobilerde olduğu gibi, çeşitli duygusal, bilişsel ve hatta fiziksel semptomlarla seyahat etme korkusunu tanımlayabilirsiniz. En yaygın semptomlara bir göz atalım.
Duygusal işaretler
- Sizi evinizden çok uzağa götüren bir veya herhangi bir tür ulaşım aracı kullanmak zorunda kalma korkusu.
- Yolculuk sırasında kötü bir şey olacağı hissi.
- Güvenli olan her şeyi geride bırakma fikrine duyulan kaygı.
- Başkalarına nasıl hissettiğinizi söylemekten utanmak.
Bilişsel belirtiler
- Seyahatle ilgili her şeyi organize etmede güçlük. Havalimanına geldiğinizde veya trene binmeye gittiğinizde düşünceleriniz sizi bunaltabilir.
- Binlerce farklı olumsuz durum hayal edersiniz. Örneğin kazalar, yolda kaybolma, soyulma, oteli bulamama vb. gibi durumlar aklınıza gelir.
- Seyahate çıkmadan önceki günler veya haftalarda başka şeyler hakkında düşünmekte zorlanma.
- Karışıklık veya zihinsel engeller.
Fiziksel belirtiler
- Mide bulantısı.
- Mide ağrısı veya mide rahatsızlığı.
- Kusma.
- Hızlı kalp atış hızı.
- Terleme.
- Panik ataklar.
Hobofobi veya seyahat korkusunun nedenleri nelerdir?
Bir fobinin kesin nedenini öğrenmek çok karmaşık olabilir. Fransa’daki Timone Neuroscience Institute tarafından yürütülen gibi araştırmalar, bu bozuklukların aşağıdaki iki kaynaktan birine dayanma eğiliminde olduğunu göstermektedir:
- Fobiler bir travmadan kaynaklanabilir. Örneğin, hodofobi veya seyahat korkusu, önceki bir seyahatte terörist saldırının kurbanı veya tanığı olmak gibi kötü bir deneyimden kaynaklanıyor olabilir.
- Öte yandan, bazen bir fobi belirli veya açık bir neden olmadan başlayabilir. Fobilerin gelişiminde genetik, ailevi, çevresel veya gelişimsel faktörler önemli rol oynar.
Hodofobi nasıl tedavi edilir?
Hodofobi, uçma korkusu gibi diğer fobilerle ilişkilendirilme eğilimindedir. Aşırı durumlarda, agorafobi ile ilgili bile olabilir. Bununla birlikte, daha yaygın olarak yaygın anksiyete bozukluğu (Generalized anxiety disorder – GAD) ile de ilişkilidir.
GAD’den muzdarip insanlar kendilerini genellikle başa çıkmakta zorlandıkları karmaşık durumlarda bulurlar. Bunu akılda tutarak, doğru bir teşhis koymak çok önemlidir. Tedavi ile ilgili olarak, aynı anda çeşitli yaklaşımları kullanmak iyidir. Örneğin, diğer tedavi seçeneklerinin yanı sıra anksiyeteyi azaltan ilaçlar da yardımcı olabilir.
Psikolojik terapi de faydalıdır. Psikologlar aşağıdaki stratejileri kullanabilir:
- Fobiyi tetikleyen şeylere aşamalı olarak maruz kalma. Maruz kalma terapisi, hastanın duygu ve düşüncelerini yönetmesine yardımcı olmak için kişiyi anksiyeteye neden olan durumlarla temas ettirmekten ibarettir. Bu teknik, bilişsel-davranışçı terapinin bir parçası olduğunda daha başarılıdır.
- Bilişsel yeniden yapılandırma. Bir kişinin güçten düşüren düşünce ve fikirleriyle savaşmayı amaçlamaktadır.
- Gevşeme ve nefes alma teknikleri.
Sonuç olarak, özellikle hayatlarını olumsuz etkilemeye başladığında, birinin korkusunu küçümsememek önemlidir. Tüm fobiler, tedavi edilmesi gereken anksiyete bozukluklarının sonucudur. Aksi takdirde, kişinin normal çalışma yeteneği etkilenecektir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Singh, Hemendra & Awayz, Hannah & Murali, Thyloth. (2017). An Unusual Case of Phobia: Hodophobia. The International Journal of Indian Psychology.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.