"Dikkatli Taşıyın: İçinde Hayaller Var": Bütün Çocukların Taşıdığı Görünmez Uyarı
Bütün çocuklar narin, masum, rüya gibi muhteşem şeylerden oluşur. Oynadıkları oyunları, yaşayacakları hayallerine ve gerçekleştirecekleri umutlara dönüştüren kıpır kıpır zihinlerdir.
Etrafımızda çocuklar olduğu zaman onları şekillendirdiğimizin bilincinde olarak hareket etmeliyiz. Onların hayal gücünden, hayat enerjilerinden ve öz saygılarından bizler sorumluyuz.
Durup bir an düşününce bunun ne kadar hayati bir önem taşıdığını görebiliriz. Bir ev inşa etmek istiyorsak derhal evin temelini atmakla başlamamız gerektiğini biliriz. Çünkü eğer çatısıyla başlarsak altında onu tepede tutacak hiçbir destek olmayacaktır.
Aynı şey çocuk yetiştirirken de geçerlidir. Eğer sağlam bir temel istiyorsak bir an önce onu yapılandırmaya başlamalıyız. Tepeden tırnağa, ilk günden itibaren.
Her çocuğun kendine özgü ihtiyaçları vardır
Her çocuk benzersiz olduğu için her birinin ihtiyaçları da birbirinden farklıdır. Attığı ilk adımdan itibaren fikirlerini ve duygularını ifade etmeye başladığı zamana kadar, çocuklarla ilgili HER ŞEY çok kişisel ve özgündür.
Ufaklıklara kocaman sevgimizi vermeli ve saygı göstermeliyiz. Onların çılgın ve uçuk hayallerini dinlemeliyiz.
İlk adım elbette ki ona ZAMAN ayırmak olacaktır. Bu da demek oluyor ki onlar bağırıp çağırıp tepinmeye başladığında bizim sakin kalmamız gerekiyor. Ya da bu duygularını kontrol etmelerine yardım etmeli, bunun için ona bazı yöntemler öğretmeli, onlarla oynamalı, yaratıcı olmaya teşvik etmeli ve her şeyden önemlisi de hiçbir zaman hayal kurmalarını kısıtlamamalısınız.
Çocuk yetiştirmeyi çocuğunuzu yetiştirme sürecinde öğrenirsiniz. Bu gayet açık bir gerçektir ve bu yüzden de yanlış inanışlara aldanmamak için çocuğumuza özenle ilgi göstermeliyiz. Her şeyi bilemeyiz ve aslında yaptığımız şeyler muhtemelen yanlıştır.
Bi şeyin “söylemesi kolay” olması bizim yarattığımız bir kalkandır. Ufkumuzu açmak söz konusu olduğunda ve belki de çocuklarımızı yetiştirme şeklimizle ilgili değiştirmek istediğimiz şeyler için yeteri kadar çaba harcamadığımızı fark ettiğimizde bizi sınırlayan bir bariyerdir.
Ancak asıl konumuzdan sapmadan önce, çocuk yetiştirmenin olmazsa olmaz yapıtaşına dikkat çekmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza hayallerini gerçekleştirebilmeleri için kanatlar sağlamak.
Eğer “onu zor yaparsın,” “bu yola girersen gününü görürsün,” “öyle yapma, benim dediğim gibi yap” gibi uyarılar ve davranışlarla çocuklarımızın önünü tıkarsak sadece boyun eğen çocuklara dönüşürler. Hayalleri olmayan çocuklara.
Onlara saygı duyun, hayallerini önemseyin
Çocuklara umut aşılarsak besleyecek umutları olur. Onlara güvenir ve hatta düşmelerine izin verirsek öğrenirler. Yersiz korkularımızla onları sadece huzursuz ederiz ve kendilerine güvenmemelerine sebep oluruz. Onları hassas ve KIRILGAN hale getiririz. Onları aslında olmadıkları, daha doğrusu olmak istemedikleri kişilere çeviririz.
Onları gerçekten de bu hale getirmek istiyor muyuz? Çocuklar hayallerinin, kendileriyle ilgili fikirlerinin ve öz saygılarının korunmasına ihtiyaç duyar. Zorluklarla karşılaştıklarında ve duvara tosladıklarında tutunacakları şeyler bunlardır.
Yollarından kaldıramayacağınız tek duvar bunlardır. Biz ne kadar nefret etsek de yıkılmayacak duvarlardır. Bu yüzden de hayatın en önemli kısmı çocukluk dönemidir. Çünkü imkansızı düşünmenin desteklendiği zaman bu zamandır.
Önünüzde daha koskoca bir hayat olduğu dönem bu dönemdir. Sadece kendiniz ve başka kimse olmadığınız zamanlardır. Aynaya bakıp kendinizi başka biriyle kıyaslamadığınız zamanlardır. Birine kahraman olduğu için hayranlık duyduğunuz yaşlardır.
Bu yüzden çocuklara içlerinde taşıdıkları mucizeyi görmeleri için yardım edin. Günün en sevdiği kısmının ne olduğunu, en çok hangi sporu sevdiğini, hangi konularda başarılı olduğunu sorun.
Önemli hissetmelerini sağlayın. Makas kullanmayı, çizim yapmayı, kile şekil vermeyi, topa kuvvetlice vurmayı öğretin. Heyecanlanmalarına izin verin, “küçük” olsalar da birçok yönden katkıları olabileceğini anlasınlar. Büyüyebilmeleri için tek bir şeyi yapmanın yüz bir çeşit yolunu gösterin. Öfkelerini kontrol etmeyi, keyif aldıkları şeyleri ve mutluluklarını paylaşmayı öğretin.
Onları kendileriyle ilgili harika şeyler söylemeden yatırmayın. En iyi özelliklerini, başarılarını, hayallerini ve dileklerini vurgulamadan uyumasınlar. Onların başarılarına değer verin, onlarla iletişim kurun. Çünkü sizi temin ederim ki, güçlü bir çocuk yetiştirmek sorunlu bir yetişkini düzeltmekten daha kolaydır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.