Çok Sık Gündüz Rüyasına Dalmak
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Aşırı gündüz rüyasına dalmak, insanların yaşamlarının büyük bir bölümünü karmaşık ve çeşitli hayallerle harcadığı bir bozukluktur. Gerçeklikten kopma, işleriyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere, kişinin sorumluluklarını yerine getirmesine engel olur.
Hepimiz hayal kurarız, buna hiç şüphe yok. Dürüst olalım: gündüz rüyasına dalmak, rutinlerimizden ve sorunlarımızın baskısından günlük olarak kurtulmamıza yardımcı olur. Bu kısa ama ödüllendirici kaçışlar, patolojik olmaktan ziyade, aslında sağlıklı ve gerekli bir egzersizdir.
Beynimiz bu fantezilere ve stresimizi gidermek ve yaratıcılığımızı yansıtmak ve genişletmek için bir alan bulmak için gittiğimiz hayali dünyaya ihtiyaç duyar. Zihin dolaşmayı sever. Aslında, bu dolaşmayı teşvik eden beyin korteksi ve limbik sistem gibi birkaç beyin alanı vardır. Bu sayede duygularımızı daha iyi yönetmemiz ve daha iyi kararlar almamız mümkün olur.
Aşırı hayal kurma: kompülsif fantezilerde kapana sıkışıp kalmak
Hayal kurmanın yanlış bir tarafı yoktur. Ancak bu davranış kompülsif yani zorlayıcı hale geldiğinde, tehlikeli olabilir. Sürekli hayal kurmak, açıklığa kavuşturulması gereken temel bir hastalıktır. Bu durumla yaşamak kolay değil. Bu nedenle birçok hastanın deneyimlerini, bilgilerini ve tavsiyelerini paylaştığı “Wild Minds Network” gibi çok sayıda forum ve destek grubu var.
Öte yandan, aşırı gündüz rüyasına dalmak, Zihinsel Bozukluklar İçin Teşhis ve İstatistik El Kitabında (DSM-V) henüz bir bozukluk olarak sınıflandırılmış değil. Bununla birlikte, mevcut vakalar ve çeşitli çalışmalar, özellikle de Hayfa Üniversitesinden Dr. Eliazer Somer tarafından yapılan çalışmalar sayesinde, bu hastalığın önümüzdeki yıllarda DSM’de görülmesi muhtemeldir.
Somer, 2002’den beri vakaları ve semptomları tanımlayarak terapötik yaklaşımları test eden bir psikiyatr.
Şimdi gelin, aşırı hayal kurma sorunundan muzdarip hastalara dair klinik tabloyu görelim:
- Hastalar çok karmaşık iç anlatılar yaratırlar. Öyle ki fantezilerinde oldukça iyi tanımlanmış karakterlere şekil vermek noktasına ulaşırlar.
- Fantezilerini çok canlı yaşıyorlar. Aslında, yüz ifadelerini fantezilerine göre uyarmaları ve harekete geçirmeleri çok yaygındır.
- Zamanlarının çoğunu hayal kurmaya, rüyalara dalmaya ve paralel bir dünya yaratmaya adarlar. Genellikle yemek yemek ve banyo yapmak gibi önemli konuları ihmal ederler.
- Okul, iş, kişiler arası ilişkileri vb. için sorumluluk alamazlar.
- Aynı şekilde, bu fanteziler özgün bağımlılık süreçleri gibi görev görür. Hayallerini aniden terk etmek veya durdurmak, onları üzer ve endişelendirir.
Aşırı gündüz rüyasına dalmak nasıl tedavi edilir?
Dr. Somer bu tür klinik durumları teşhis etmek için kullanılan bir ölçek geliştirdi. Ölçeğe “Maladaptive Daydreaming Scale (MDS)” (Uyumsuz Gündüz Rüyasına Dalma Ölçeği) adını verdi. Bu hem geçerli hem de etkili ve doğru şekilde tanı koyabilen bir yöntem. Unutmayalım ki bu bozukluk bazen şizofreni veya psikoz gibi bozukluklarla karıştırılabilir. Zira bunlar da sürekli fantezilere dalmak ve gerçeklikten kopma hissiyle karakterize edilen hastalıklardır.
Öte yandan, bu sorundan muzdarip kişi için izlenecek tedaviye karar vermeden önce sorunun kökenini (durumu neyin kışkırttığını) bilmek gereklidir. Aşırı hayal kurmak, fark edilmesi ve sınırlandırılması gereken çok karmaşık psikolojik gerçekliklerle ortaya çıkar.
- Travmatik bir olay geçirmiş insanlar genellikle hayal kurmayı kaçış olarak kullanırlar.
- Depresyon da bu duruma neden olabilir.
- Otizm Spektrum Bozukluğu (ASD) olan insanlar da sık sık hayal kurma eğilimindedir.
- Obsesif kompülsif bozukluk ve borderline kişilik bozukluğu da bu semptomatolojiyi göstermektedir.
Sağlık uzmanı tetikleyicileri ve hastanın ihtiyaçlarını belirledikten ve genel olarak durumu tanımladıktan sonra farmakolojik ve / veya psikoterapötik bir yaklaşımı tercih edecektir. Genel olarak, hastalar bir tür antidepresan olan fluvoxamine kullanımıyla iyi sonuçlar elde etmişlerdir. Psikolojik tepki konusunda bilişsel-davranışçı terapinin de yardımcı olduğu bilinmektedir.
Psikologun hastayla çalışacağı şey şudur:
- Onları yeni ilgi alanlarına, motivasyon hedeflerine ve gerçeklerle temasta bulunmaya teşvik etmek.
- Zamanlarını kontrol edebilmeleri ve yönetebilmeleri için günün her anında onlardan ne beklendiğini gösteren bir program oluşturmak.
- Hayal görmeye neden olan tetikleyicileri belirlemek.
- Dikkatlerini odaklama yeteneklerini geliştirmek.
Sonuç olarak, bu bozukluk olağan dışı görünse de, hiçbir şeyin gerçekliğimizin dışında yaşamaktan daha zayıflatıcı olmadığını söylemek yerine olacaktır. Gerçek hayatımıza katılmamak bizi kendimizden uzak tutar. Gerçek şu ki hiç kimse bu şekilde yaşamayı hak etmiyor.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.