Çiftlerin Sonunu Getiren Asıl Neden
Paolo Sorrentino’nun Gençlik adlı filmindeki sahnelerden birinde Rachel Weisz’ın canlandırdığı karakter, babasına (Michael Caine) ısrarla neden kocasının başka bir kadını tercih ettiğini sorar. Babası önce soruyu geçiştirmeye çalışır ve en sonunda söyler, cevap o kadının yatakta daha iyi olmasıdır. Bu da gösteriyor ki, yeterli bir açıklama almadan ayrılık yaşayan çiftler kendilerini koruma amacıyla bir açıklama uydurur.
Çiftlerin ayrılmasının nedenleri
Boşanma oranları her zamankinden daha yüksek gösteriyor. Buna ek olarak, evli olmayan çiftler arasında sürekli ayrılıklara şahit oluyoruz. Bazen partnerimizin tepkisinden korkarak “Sorun sende değil, bende,” “Aşık değilim” ya da “Başkasını seviyorum” gibi basmakalıp cümlelerin arkasına sığınırız. Fakat arka planda dile getirmeye cesaret edemediğimiz bazı sebepler vardır. Bu sebeplerin bazılarını inceleyeceğiz.
İletişimsizlik
Hem yeni başlamış hem de uzun süreli ilişkilerde önemli ölçüde duyguları ifade etme korkusu sık rastlanan bir durumdur. Özellikle de çiftlerden birinin hassas yönlerini göstermekten korkmaya başlamasıyla bu korku ortaya çıkar. Acılarını ya da sevinçlerini paylaşarak “rakip partner”lerine bütün tartışmaları kazanmak için gerekli bilgiyi verdikleri gibi bir hisse kapılırlar.
Bunun yanı sıra, doğruyu söyleyerek onları incitmekten ve onların da bizi incitmesinden korkarız. Bu şekilde ihtiyacımız olan şeyi susturarak eleştiri ve ıstırap savaşından kaçınmış oluyoruz. Böylece biriktiriyoruz, biriktiriyoruz ve biriktiriyoruz… ve başka bir şeye yer kalmadığında da ne olacağını zaten biliyorsunuz.
İlgisizlik
Walter Riso “Practical Guide To Not Suffering From Love” (Aşk Acısı Çekmek İçin Pratik Kılavuz) adlı kitabında ilişkilerin bitmesindeki en büyük sebeplerden birinin ilgisizlik olduğunu söyler. İlgisizlik, bir ilişkide olabilecek en çürütücü asittir. Net bir mesaj gönderir: benim umurumda değilsin. Ne düşündüğün, hissettiğin ya da yaptığın umurumda değil.
Buna ek olarak, ilgisizlik çoğu zaman gururla karıştırılır. Neden mi? Biri size karşı ilgisiz göründüğünde genellikle ne yaparsınız? Alışılmış tepki aynı muameleyle karşılık vermektir. Yani benimle konuşmazsan ben de seninle konuşmam. Bu yüzden, ilgisizlik kendi başına çok tehlikeli olmasının yanı sıra bizi inatçı yapar.
Taviz vermemek
Bu, sosyal ortam içinde anlaşılmalıdır. Gençlerin çoğu, hayatın çok uzun olduğunu ve hayatlarının geri kalanını geçirebilecekleri kişiyi seçmeden önce yaşayacak, deneyimleyecek çok zamanları olduğununu artık git gide daha fazla düşünmeye başladı. Bu sebeple 21. yüzyıldaki bağlanma eksikliği, deneyim kaçırma ve erkenden açıklama yapmak zorunda kalma korkularıyla bağlantılıdır.
Daha yaşlı kişilerde durum daha karmaşıktır ve genellikle başka korkular mevcuttur. Bu insanların birçoğu, bütün hayatlarını ilişkilerinin etrafında kurduktan sonra ihanete uğradıkları ilişkiler yaşamış olabilirler. Daha önce ihanete uğradıkları için bağlanmaktan korkarlar.
Bunun yanı sıra, küçük çocuklarıyla beraber bir ilişkiye başlayanlar da vardır, yani verecekleri kararlar yalnızca kendilerini doğrudan etkilemez; bir hata yaptıklarında bunun bedelini çocukları da ödeyecektir.
Üçüncü kişi
Aşk, mutlaka sonsuz olmalıdır diye bir kural olmadığı gibi kalıcı olmak zorunda da değildir. Her şey nasıl değişiyorsa duygularımız da değişir. Hatta aşkın kendisi de değişir. Artık daha az ya da daha çok sevmek değil küçük farklarla sevmek söz konusudur.
Bilime göre aşkın bitmesinin sebepleri
Western Ontaria Üniversitesindeki (Kanada) bazı bilim adamları, romantik aşkın neden bittiğini gösteren asıl sebepleri bulma amacıyla araştırma yapmak için 6,500 kişi (kadın ve erkek) seçmiştir.
Araştırma, seçilen gruplardaki her bir kişiyle yapılan mülakatlardan oluşur. En sonunda araştırmacılar çiftlerin sonunu getiren asıl sebeplerin genellikle bunlar olduğuna karar vermiştir:
Espri anlayışı eksikliği
Espri anlayışı, kişisel ve profesyonel olmak üzere hayatımızın her alanında ve tabi ki ilişkilerde önemli bir husustur. Bizi güldüren ve espri anlayışı olan bir kişi sevgimizi kazanacaktır, bizi eğlendirecek, tamamlanmış hissettirecek ve mutlu edecektir.
Gülmeyi öğrenmek ve bunu partnerimizle beraber yapmak bizi bir araya getirir, çok ciddi olmak ve espri anlayışını kaybetmek de aksine ilişkimizi olumsuz etkileyebilir. Sürekli mutsuz ya da ciddi bir kişi negatif enerji yayar.
Güven eksikliği
Bu araştırmaya göre aşkın bitmesinin bir diğer sebebi de güven eksikliği. Partnerimizin dürüst olmadığını ya da bize yalan söylediğini öğrendiğimizde güvenimizi kaybederiz.
Partnerimize olan güvenimizi kaybettiğimizde bunu geri kazanmak çok zordur çünkü önemli ölçüde şüphe ve kuruntu barındırırız. Bu durumun üstesinden gelmek zorlu bir engeldir.
Samimiyet eksikliği
Partnerlerin samimiyet eksikliği ilişkilerin bitmesinin en yaygın sebeplerinden biridir. Partnerinizle samimi anlar paylaşmak istememek ilgisizlik göstergesidir ve daha önce de söylediğimiz gibi ilgisizlik ilişkiyi adım adım bitirir.
Çiftler arasındaki samimiyete cinsel ilişkiyi de dahil ediyoruz. İlişkilerin başında cinsel istek genellikle güçlüdür ancak rutinleşmeye başladığı bir zaman gelir ki arzu sıkıntı çeker. Telaştan, endişelerden ve sevdiğimiz kişiyle çekişen diğer yanılsamalardan dolayı sıkıntı çeker.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.