Bir Çocuğun Resim Çizmesi: Aşamaları ve Gelişimi
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Çocuklar resim yapmayı çok severler ve dünya gerçeklerini ifade etmelerinin bir yolu olarak görürler. Onlar hayal güçlerinden veya dünyaya ait özel bakış açılarından bir şeyi ifade etmeyi seçebilirler. Bir çocuğun resmine bakarak, etrafındaki dünyayı nasıl gördüklerini anlayabiliriz.
Bir çocuğun zihninde var olan görüntüler ile çizimleri arasındaki ilişki çok yakındır. Zihinsel imgeler içselleştirilmiş yansımalardır ve çizimlerde ortaya çıkar. Bu nedenle, bir çocuğun çiziminin nitel gelişimini araştırırsak, sembolik kapasitelerini daha iyi anlamış olacağız.
Bir çocuğun çizim aşamaları
Bu makalede Luquet’in bir çocuğun çiziminin gelişiminde yaptığı çalışmalar hakkında size bilgi vereceğiz. Her şeyden önce, bir çocuğun çizimlerinin gerçekçi olduğunu belirtmekte fayda var. Bunun nedeni, çocukların gerçekliğin özelliklerini, sanatsal güzellikten daha fazla çizmeye odaklanmış olmalarıdır.
Çocuğun çizim aşamaları şunlardır: (a) tesadüfi gerçekçilik, (b) başarısız gerçekçilik, (c) entelektüel gerçekçilik ve (d) görsel gerçekçilik.
Tesadüfi gerçekçilik
Çizim eylemi çocuğun motor becerilerinin bir uzantısı olarak başlar. İşte bu yüzden bir çocuğun ilk çizimleri her zaman karalama olarak bildiğimiz şey olacaktır. Bu karalamalar, motor becerilerini kullanan ilk deneyimlerdir. Gelecek aşamaların temelini oluştururlar.
Yakın bir zaman içerisinde çocuk, çizimleri ile etraflarındaki gerçeklik arasında bir benzerlik bulmaya başlar. Bunu yapma becerisine sahip olmasalar bile, çoğu kez onu yakalamaya çalışırlar. Onlara çizdikleri şeyi sorarsanız, ilk önce size bunun hiçbir şey olmadığını söylerler. Ancak, çizimleri ile gerçeklikleri arasında bir benzerlik bulduklarında, gerçek bir karşılıkları olduğunu düşüneceklerdir.
Bu aşamaya tesadüfi gerçekçilik denir, çünkü gerçekliğin temsili, çizim yapıldıktan sonra gelir. Nihayetinde düşündükleri şeyi çizmek için gerçek bir niyetleri olmaz. Benzerlik bir tesadüftür. Bununla birlikte, çocuk gerçeği, coşkuyla karşılar. Benzerliği gördüklerinde, aslında bunu geliştirmeye çalışabilirler.
Başarısız gerçekçilik
Bu aşamada çocuk aklından bir şey çizmeye çalışır. Ne yazık ki, bazı engeller nedeniyle, niyetleri hüsrana uğrar ve başarısız olurlar. Temel engel motor becerisidir. Çocuğun istediğini yansıtmak için yeterince hassas bir şekilde gelişmemiştir.
Başka bir sorun çocuğun dikkatidir. Yaptığı işe yeterince ve çizimin sahip olması gereken bazı önemli ayrıntılara dikkat etmez.
Luquet’e göre, bu aşamanın en önemli yönü “sentetik iş göremezlik” dir. Bu, çocuğun çizimin unsurlarını organize etmede, düzenlemede ve yönlendirmede zorluk çıkarır. Çizim yaparken, farklı elemanlar arasındaki ilişki çok önemlidir. Bu unsurların doğru bir şekilde düzenlenmesi, çizimi başarıya ya da başarısızlığa uğratacak şeydir.
Ancak, gelişimlerinin bu aşamasında, çocukların bu konuda sorunları vardır. Örneğin, bir yüz çiziyorlarsa, ağzın ve gözlerin yerlerini karıştırabilirler.
Entelektüel gerçekçilik
Bu sonraki aşamada çocuk, önceki aşamadaki engelleri aşmıştır. Artık hiçbir şey çocuğun çiziminin tamamen gerçekçi olmasını engelleyemez. Bununla birlikte, çocuk gerçekçiliğin yetişkin gerçekçiliğine benzemediğine dikkat çekmek önemlidir. Çocuk, gördüğü gerçekliği yakalamaz, ama bildiği gibi aktarmaya çalışır. Bu nedenle Luquet bu durumu entelektüel gerçekçilik olarak adlandırır.
Muhtemelen bir çocuğun çizimlerini en iyi temsil eden aşamadır. Araştırma ve çalışma amaçları için de en ilginç olanıdır. Bu aşama boyunca çocuğun çizimleriyle temsil edilen iki temel özelliği göreceğiz: “şeffaflık” ve “kaçınma”.
“Şeffaflık” hakkında konuştuğumuz zaman, çocuğun saklı olan şeyleri çizdiği gerçeğine atıfta bulunuyoruz. Belli nesnelere engel olan şeyleri alıp şeffaflaştırırlar. Örneğin, bir yumurtanın içinde bir yumurta ya da ayakkabının içinde bir ayak çizerler.
Diğer süreç olan “kaçınma”, çocukların nesnenin bakış açısını göz ardı ettiğinde oluşur. Bunun bir örneği, bir evin cephesini dikey olarak ve odaların iç kısımlarını yukarıdan görüldüğü gibi çizmektir.
Bu iki özellik bize, çocukların çizimleriyle ilgili ifade ettikleri görsel faktörlerin ne kadar ilgisiz olduğunu gösterir. Bunun yerine, çocuk zihinsel temsiline bakar ve çiziminde bildiği şeyi yakalamaya çalışır. Bu yüzden opak şeylerin şeffaflığı veya belirli nesnelerde perspektif eksikliği gibi “hatalar” ortaya çıkar.
Görsel gerçekçilik
Sekiz ya da dokuz yaşından itibaren, bir çocuk neredeyse bir yetişkin gibi çizim yapabilir. Artık çocuk gördüğü gibi gerçekliği resmedebilir. Bunu yapmak için, çocuk iki kurala bağlıdır: bakış açısı ve görsel modele bağlılık.
Entelektüel gerçekçiliğin özellikleri tamamen yok olur. Görünmeyen nesneleri yok ederler, tek bir perspektif alırlar ve boyutlarda orantıyı korurlar. Artık görsel gerçekçiliği benimsemeye başlarlar. Bu nedenle, çocukların çizimleri o çocuksu görünümü kaybediyor. Pek çok çocuk çizimde ilgiyi yitirmeye başlar, çünkü çizimlerin gerçekçi görünmeyeceklerini hissetmeye başlarlar.
Sonuç olarak, bu aşamaları bir çocuğun gelişiminde çizim yoluyla gösterebilsek de, dikkatli olmalıyız. Bu gelişme düşündüğümüz kadar doğrusal olmadığından, daha ileri düzeyde olan ve belirli bir aşamada geride kalanları bulacağız. Çizim yapmayı çok zor bulan bazı çocuklar, genellikle daha önceki bir aşamadaki stratejiyi benimsemeye karar verirler.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Leal, A. (2017). Dibujos infantiles, realidades distintas: un estudio sobre simbolización gráfica y modelos organizadores. Revista de Psicologia da UNESP, 9(1), 140-167.
- Madera-Carrillo, H., Ruiz-Diaz, M., Evangelista-Plascencia, E. J., & Zarabozo, D. (2016). Calificación métrica del dibujo infantil de la figura humana. Una propuesta metodológica. Revista Iberoamericana de Psicología, 8(2), 29-42.
- Tuneu, N. P. (2016). El arte infantil. Conocer al niño a través de sus dibujos. Historia y Memoria de la Educación, (5), 503-508.
- Widlöcher, D., & Strack, R. (1975). Los dibujos de los niños: bases para una interpretación psicológica. Herder.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.