Beynin Sadece Yarısı Olan İnsanlarda Şaşırtıcı Bulgular
Şaşırtıcı görünse de, araştırmalar sadece yarım beyne sahip olan ve normal bir yaşam sürmeyi başaran insanlar olduğunu kanıtlamıştır. Bu, prensipte, bizi şaşırtmaya devam eden bu karmaşık organı tam olarak anlamaktan uzak olduğumuzu gösteriyor. Söz konusu araştırma, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki California Institute of Technology’den (Caltech) bir ekip tarafından gerçekleştirildi.
İnsanların yarım beyne sahip olmasının çeşitli nedenleri vardır. Bazen, kazalar veya doğum kusurlarından kaynaklanır. Diğerlerinde, cerrahi müdahalelere bağlı olabilir. Gerçekten de epilepsi gibi bazen beynin bir bölümünün çıkarılmasını gerektiren bazı hastalıklar vardır.
California Teknoloji Enstitüsü’nden (Caltech) bir araştırma ekibi, sadece yarım beyni olan altı kişiyi araştırma görevini üstlendi.
Araştırmacıların amacı, bu durumun yeteneklerini ve kapasitelerini ne ölçüde sınırladığını doğrulamaktı. Bunu doğrulamak için, onları beynin tamamına sahip altı kişiyle karşılaştırdılar. Sonuçlar, Cell Reports dergisinde yayınlandı.
” Beynin hangi bölgelerinin harekete geçtiğini görerek insan bilincinin anlaşılacağını düşünmek, hangi pencerelerde ışığın yandığını görerek bir Bakanlığın işinin anlaşılacağını düşünmek gibidir.”
-José Ramón Ayllón-
Sadece yarım beyni olan insanlar
Muhtemelen fark ettiğinizden daha fazla insanın sadece yarım beyni var. Daha önce bahsettiğimiz çalışmada, katılımcılar çocukluk döneminde beyin yarım kürelerinden birini kaybetmiş bireylerdi.
Hepsi, çocukluklarında her gün şiddetli epilepsi nöbetleri geçirmiş bireylerdi.
Bu tür vakalarda, problem beyindeki lokal hasardan kaynaklandığı için ameliyatı tercih etmek yaygındır. Genellikle, karşılık gelen beyin yarım küresini çıkararak saldırılar durur.
Elbette bu tip ameliyatlar istenmeyen etkilere de yol açmaktadır. Gerçekleştirildiği anda, kişi alınan yarım kürenin çaprazındaki elinin hareketliliğini kaybeder. Yani sağ hemisfer çıkarılırsa sol eldeki hareketlilik kaybolur. Bu gözdeki görme de kaybolur ve bazen konuşma kısıtlamaları meydana gelir.
Kaliforniya araştırma sonuçları
Araştırmacılar, ameliyatlarından yıllar sonra tam performanslarını değerlendirmek için sadece yarım beyni olan altı kişiyi işe aldı. Hemen, hepsinin dilsel yeteneklerinin bozulmamış olduğunu doğrulayabildiler.
Ayrıca vizyonlarının, hareketlerinin, akıl yürütmelerinin ve duygularının kontrolünün mükemmel çalıştığını doğruladılar. Sonuçlar beklendiği gibi değildi, çünkü önceden beyin yarıkürelerinden birinin yokluğunun bir tür sınırlama veya eksiklik yoluyla kendini göstereceğini varsaydılar.
Yine de, onların sürprizine göre, bu olmadı. Aslında en çarpıcı yönlerden biri, aynı yarım kürenin beyin bölgelerinin, beyni yarım olan bu altı kişide, tam beyinli insanlara göre daha fazla ve daha iyi birbirine bağlı olmasıydı.
Bu, aynı zamanda daha fazla bilişsel kapasiteye, daha fazla sosyal beceriye sahip olduklarını ve genel olarak daha iyi performans sergilediklerini gösterdi. Ancak sadece altı kişi üzerinde çalışıldığı için sonuçlar genellenemez.
Beyin bilgisinde bir ilerleme
Bu çalışmanın gösterdiği şey, beynin parçalarının toplamından çok daha fazlası olduğu ve sadece bir makine gibi çalışan bir organ olduğudur.
Aslında bu çalışma, her biri özel olarak belirli işlevlerle ilgilenen farklı beyin bölgeleri olduğu yolundaki yaygın düşünceyi yıkıyor. Aksine beynin esnek ve kapsamlı bir şekilde çalıştığını gösterir.
Bu, beynin farklı alanlarının birden fazla işlevi yerine getirme yeteneğine sahip olduğu anlamına gelir. Ayrıca, bu durumda olduğu gibi parçalardan biri arızalandığında veya artık orada olmadığında, diğer alanlar değiştirilir ve bu eksikliği gidermenin bir yolunu bulur.
İncelenen bireylerin çocukluklarından itibaren bu eksiklikten muzdarip oldukları ve yetişkin olarak değerlendirildikleri unutulmamalıdır. Bu nedenle, bu süre zarfında beyinleri tek bir yarım kürenin yokluğuna mükemmel bir şekilde adapte olmuştu.
Bu konuda yapılan ilk çalışmalardan biri olmasına rağmen buna benzer birçok vaka bildirilmiştir. Gerçekten de, son zamanlarda tamamen normal bir hayat süren beyinciksiz 24 yaşında bir kadın vakası vardı. Bu bize beynin, daha yeni anlamaya başladığımız olağanüstü bir organ olduğunu hatırlatır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Rebolledo, F. A., Avanzada, A. C., & Núm, D. A. (2005). Razones biológicas de la plasticidad cerebral y la restauración neurológica. Plasticidad y restauración neurológica. 4(1-2), 5-6.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.