Anksiyeteli Bir Kişiyle Birlikte Yaşamak
Anksiyete ya da kaygı, sadece bu sorunu yaşayanlar için değil onların etrafındakiler için de sıkıntılı bir problemdir. Kaçınılmaz şekilde yıpratıcı hale gelebilir. Çok enerji ister ve herkes bu kadar çok ilgi isteyen, kolayca öfkelenen ve bıkan biriyle hayatını geçirmek istemez ve işler istendiği gibi gitmediğinde kötü bir karşılık verebilir. Anksiyeteli birisi, başına gelen her şeyden başkalarını suçlama noktasına gelebilir.
Anksiyeteli kişiler çok tepkisel olabilirler; düşünmeden konuşurlar, uzun vadeli plan yapmazlar ve yakın ilişkilerinde (ortaklık, arkadaşlık ya da aile ilişkilerinde) sorun yaşarlar.
“Anksiyete, yarının üzüntülerini azaltmaz ama bugünün enerjisini alır götürür.”
-Charles Spurgeon-
Eğer anksiyete-kaygı düzeyi normal sınırı aşmış birisiyle yaşıyorsanız, çekip giderek onu sorunlarıyla baş başa bırakma hatasına düşmeyin. Anksiyete yaşayan kişi, bir sebeple dengesizdir ve tepkilerinin çoğu mantıklı değildir. Kendinizi onun yerine koymak, durumlarına önemli ölçüde yardımcı olacaktır.
Anksiyeteli kişiyle yaşamayı nasıl kolaylaştırırız?
Anahtar nokta, tıpkı bir ilişkide olduğu gibi, bir anlayış geliştirmektir. Aşağıdaki ipuçlarına dikkat etmek, anksiyeteli bir kişiyle yaşamanıza yardımcı olabilir:
Anksiyete sorununun ardındaki kişiyi hatırlayın
Şüphesiz partneriniz, arkadaşınız ya da çocuğunuz, anksiyetelerinin olumsuzluklarını dengeleyecek birçok olumlu kişisel özellik taşıyorlardır.
Hepimiz gerginken ya da baskı altındayken öfkeli anlar yaşayabiliriz, fakat ardından sakin ve sevgi dolu bir insan olarak devam ederiz. Bu yüzden onların kaygı duydukları şeyin ötesine bakıp onların olumlu özelliklerini takdir etmek önemlidir.
Kaygılı hale geldiğimizde, beynimiz dinlenmeyi ya da “bağlantıyı koparmayı” başaramaz. Sürekli etrafta olanların farkındayızdır ve rahat oturamayız. Bu duygusal durum rahatsız edicidir; bir de bunun üzerine düşmanca bir ortamda yaşamayı eklersek, her şey daha da zorlaşır. Niçin partnerinizle bir hafta sonu sahile ya da şehir dışına gitmiyorsunuz?
Onlara anlaşıldıklarını hissettirin
Onlara “kaygılı olduğunu anlıyorum” demek yeterli değildir. Kaygılı olduklarında onların sorun hakkında mantıklı düşünmelerine yardımcı olun. Birlikte en iyi sonuçlara varabilir ve sorunları çözebilirsiniz.
Sinir ve kaygılarının yanında durumdan bunaldığınızda, onlara “sakinleşmelerini” söylediğinizde, işe yaramayacaktır. Onlara “unut gitsin”, “sakinleş”, “bir uyku çek” deyip durmayın. Siz bunları ne kadar çok yaparsanız, o kadar kötü hissederler.
Sorunları üzerine konuşun. Kişi için yaşadıkları sorunların üzerine konuşmaktan daha rahatlatıcı bir şey yoktur. Belki sadece sorun üzerine bir konuşma bile anksiyetelerinin azalmasını sağlayabilir. Sizinle konuşmak istediklerinde onları bu ayrıcalıktan mahrum bırakmayın. Siz çölün ortasında aradıkları vaha olabilirsiniz. Bu gibi durumlarda aktif dinlemenin gerçekten faydalı olabileceğini unutmayın.
Küçük şeylere değer verin
Kişinin anksiyete düzeyini azaltmak için sarf ettiği çabayı, aldığı sonuç küçük (fakat etkin) olsa da takdir ettiğinizi göstermek için onu tebrik edin! Ona iyi gittiğini söyleyin, ona desteklendiğini ve çabasının fark edildiğini hissettirin.
Özellikle gelişmeler aşama aşama ve yavaş olduğu zaman çok sabırlı olun. İyileşme adına her değişimin ne kadar küçük de olsa olumlu olduğunu unutmayın.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.