Yönetici İşlevler: Beynin Zihinsel Yetenekleri
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Yönetici işlevler karmaşık, bilişsel işlevlerdir. Bu fonksiyonlar bizim çevremizle ilgilenmemizi, bazı faaliyetleri çalışmamızı, oluşturmamızı, başka işlevlere göre önceliklendirmemizi, zamanı kontrol etmemizi ve hatta kendimizi motive etmemizi sağlayan işlevlerdir. Onlar farkında olmadan yürüttüğümüz otomatik işlevlerdir.
İlk bakışta bunların hepsi anlaşılması güç olan şeylerdir. Hepimiz beynin bilgisayar gibi çalıştığını duymuşuzdur, çünkü beyin de onunla aynı mekanizmayı kullanır. Ancak beynin çok daha gelişmiş olduğunu söylemek yerindedir. Yönetici işlevler davranışlarımızı düzenlediğimiz ve hedeflerimizi başardığımız komplike aktivitelerdir. Bu kesinlikle herhangi bir teknolojinin çok daha üzerinde bir işlevdir.
Örneğin, elimizde bir kitapla yatakta uzandığımızı düşünelim. Kaldığımız bölümü ararken ertesi gün neler yapacağımızı düşünürüz. Bir amaç belirleriz ve neyi erteleyip, neye öncelik vereceğimize karar veririz. Ve hemen ertesi gün için koyduğumuz hedeflerden dolayı heyecan duymaya başlarız. Sonra da bir saat içinde lambayı kapatıp uyumamız gerektiğini düşünürken, kitap okumaya odaklanırız.
Bu basit örnek beynimizin küçük bir zaman diliminde sayısız işlevleri yerine getirdiğini göstermektedir. Birkaç saniye içinde daha spesifik olmak. Belirli objeler üzerine dikkatimizi verir, önceliklerimizi belirler, denetler ve odaklanırız.
Yönetici işlevler ve frontal lob
İnsanoğlu dünyaya beynindeki bütün yönetici işlevler kullanıma hazır olarak gelmez. Bu işlevler için merak uyandıran bir gerçek 25 yaşlarında bütün fonksiyonlarını tam olarak kazanmasıdır. Bunun sebebi de bu bilişsel kapasitelerin çoğunun prefrontal yapılarda bulunması ve bunların en son gelişimini tamamlayan yapılar olmasıdır.
Bu işlevlerden ilk bahseden nörolog Alexander Luria’dır. Biz insanoğlunun gelişimiyle ilgili iki spesifik aşamayı ele alan yeni bir görüş ortaya atılmıştır: dilin kazanımı ve frontal lobun gelişimi. Bu olaylar o zamanlar bir devrime neden oldu.
Sosyal gruplar eskiden daha karmaşıktı ve şimdiye nazaran ileri aşamalara ulaşmamızı sağlayan daha çok şey vardı. Ancak önemli bir konuya dikkat etmek gerekir. Bu işlevler biz olgunlaştıkça gelişse de bizim genetik kodumuz sayesindedir. Yönetici işlevlerinin tam başarısını sağlamak birkaç unsurun olmasına bağlıdır.
“Misyonumuz korteksin sınırlı alanlarında bir insanın üstün psikolojik süreçlerini ‘saptamak’ değildir. Aslında, karmaşık zihinsel faaliyetleri yönetmekten sorumlu olan beynin ilgili bölümlerinin gruplarını ayrıntılı bir analiz yoluyla bulmaktır.”
– Alexander Luria
İki yaşındayken aldığımız etkileşim türü ve kalitesi de önemlidir. Güvensiz bağlardan kaynaklanan stresli deneyimler de doğru düzgün gelişimi zorlaştırır.
- Elkhonon Goldberg gerçekten beynin yönetici yönünü keşfetmiştir. O, Yönetici Beyin kitabında frontal lobda yönetici işlevlerin nasıl yer aldığını açıklamıştır. Burası sosyal etkileşim faaliyetlerimizin yer aldığı bölgedir.
- Bu yüzden, eğer bir çocuk anne babasıyla anlamlı bağlar kurmazsa ve iyi bir eğitim almazsa, beynin bu bölümlerinin gelişmelerini tamamlamaları veya bilişsel işlevleri etkili bir şekilde kullanmaları zorlaşır.
- Öte yandan okuma yazma öğrenme güçlüğü (disleksi), dikkat eksikliği bozukluğu (hiperaktiviteyle birlikte veya onsuz), matematik becerilerinin kazanılmasında güçlük (diskalkuli), şizofreni veya bunlar gibi herhangi bir beyin hasarı yönetici işlevlere zarar verebilir.
Bütün bunların yanında verebileceğimiz iyi haber ise; bu yönetici işlevlerinin eğitiminin mümkün olduğudur. Herhangi ciddi bir nörolojik sorunumuz olmadığı sürece yönetici işlevlerimizi önemli ölçüde geliştirebiliriz.
Biz ne tür yönetici işlevlere sahibiz?
Hayvanların da yönetici işlevleri bulunur. Ancak, daha az gelişmiş ve basittir. Onların bu işlevleri ihtiyaçlarının farkında olmalarını, böylece bu algı sistemlerinin davranışlarına yön vermesini ve fiziksel ve motor sistemlerinin ihtiyaçlarına cevap vermesini sağlar.
Bununla birlikte insanlar sadece ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçmezler. İç güdülerimizden ayrı olarak hedeflerimizle, sorumluluklarımızla, sosyal becerilerimizle ve kültürel bilgilerimizle karakterize olmuşuzdur. Çevremiz çok kompleks olduğu için iç ve dış kaleydoskop uyarılara uyumlu bir beyin yapısına ihtiyacımız vardır. Bu, yönetici işlevlerinin rol aldığı bir faaliyettir.
Bu işlevler şunlardır:
- Planlama: Bir amaca ulaşmak için bir dizi fikir üretmek.
- Muhakeme: İnsanoğlu bilgiyi karşılaştırır, ayırır, analiz eder ve seçer. İnsanlar keşfeder.
- Zamanı kontrol etme ve yönetme: İnsanlar zamanı her bir görev için kontrol eder. Ayrıca bir şeye ne zaman daha fazla saat ayıracağını bilir.
- Bilgilerin anlamlı ve amaca uygun olması için organize etme ve yapılandırma.
- Engellenme: Bu içgüdülerimizi, dürtülerimizi baskılama ve kontrol altına alma becerisidir. Böylece davranışlarımızı en istenen hale getiririz.
- Bilgiye odaklanma ve onu alıkoyma.
- Görevleri, hedefleri ve istekleri denetleme ve kontrol etme.
- Çalışan hafıza: Bilgiyi depolama ve herhangi bir anda ona erişme en önemli yönetici işlevlerinden biridir.
- Esneklik: Perspektifimizi değiştirme ve yeni fikirler öğrenmeye açık olma becerisi.
Sonuç olarak yönetici beyin şüphesiz bir tür olarak bize verilmiş en mükemmel hediyelerden biridir. Ancak, unutmamalıyız ki; yönetici işlevler yaşlandıkça fonksiyonlarını yavaş yavaş kaybederler.
Bu yüzden her gün yeni bir şey öğrenmeliyiz. Merak duygumuzu, eleştirel düşüncemizi ve insanlarla kaliteli iletişim becerimizi geliştirmeliyiz. Bütün bu faaliyetler beynimizi besler ve bilişsel işlevlerimizin tahrip olmasını engelleyerek, gereken enerjiyi sağlar.
“Biliş ve duygu, normal işleyişin kritik parçalarıdır. Dr. Robert Sylwester’ın (bu bölümün sonunda röportajını bulabileceğiniz) düzgün bir şekilde özetlediği gibi: ‘Duygu, bize bir şeyin ne kadar önemli olduğunu söyleyen sistemdir. Dikkat, önemli şeyleri önemsiz şeylerden ayırıp, uzak tutar. Biliş bize bu konuda ne yapacağımızı söyler. Bilişsel beceriler ise bu şeyleri yapmak için ne gerekiyorsa sağlar.”
– Elkhonon Goldberg
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.