Walter Riso'ya Göre Eski Sevgiliyi Nasıl Unutabiliriz
En son kitabının adı Artık Elveda Dediğime Göre Seni Nasıl Unutabilirim? olan psikolog Walter Riso, birçok konu hakkında yazılar yazmasına rağmen ayrılıklar hakkında henüz bir şey yazmamıştı. Kendisi bu boşluğun merak uyandırıcı olduğunu düşünüyor ve bu yüzden çalışmalarında tam olarak bu sorunla baş etmeye çalışan kişilerle ilgileniyor: bir ilişkinin sonlanmasıyla yüzleşmek ve eski sevgiliyle başa çıkmak.
Günümüz ilişkilerinin çoğunun kısa süreli olduğu bir gerçek olsa da bu durumun tam zıddını yaşayan birçok insan da bulunuyor. Yani çoktan bitmiş olan duygusal bağlara uzun bir süre takılı kalan insanlar. Hatta bazen bunu takıntı haline getirir, aylar ya da yıllar boyunca eski sevgililerinin ne yaptığını düşünürler. Bulabildikleri herhangi bir bahaneyle onları aramaya koyulur, yalnızlıklarını hiçbir zaman kabullenmezler…
“Kırılan kalbi en iyi onaran şey zamandır…”
– Gwyneth Paltrow
Walter Riso eski sevgilisini unuttuğuna yemin eden bir hastasından bahseder. Ancak bu kişi her gece, eski sevgilisinin ona hediye ettiği oyuncak ayıyla uyurdu. Bu basit gibi görünen davranış ile aslında ayrılık acısını erteliyor ve aşk hayatına devam edebileceği her yolu kapatıyordu.
Walter Riso’nun dediğine göre asıl sorun umut etmek
Birçok kişinin unutmakta bu kadar zorluk çekmesinin sebebi Walter Riso’ya göre “umut.” Umut etmek ilk başta olumlu bir şeydir çünkü harekete geçmemizi ve azimle devam etmemizi sağlar. Fakat söz konusu romantik ayrılıklar olduğunda bu büyük erdem en büyük düşmanınız olabilir.
Umut beslediğimiz sürece o insanla ya da çoktan hayatınızdan çıkmış o insanın hatırasıyla bağlarımızı koparmak imkansız olur. Kayıpla gelen acı duygusal algılarımızı bozabilir ve işte tam bu noktada insanlar, gerçekleri olduğu gibi değil kendi istedikleri şekilde yorumlamaya başlar. Umut etmek, bu hatalı algıları geçerli ve fazla değerli görmemize katkı sağlar.
Asıl mesele, eski sevgili artık ilgilenmese de umudun kendini koruyabilmesidir. Kalbimizin derinlerde yaşadığımız şey kaybımızı kabullenmeyi reddetmektir. Böylece kabul etmediğimiz için umut, bizi gerçekle yüzleşmek zorunda kalmaktan kurtaran bir sis perdesi örter.
Walter Riso’nun perspektifinden duygusal unutma
Walter Riso, zihinsel anlamda unutmaktan farklı bir “duygusal unutma” kavramı öne sürüyor. Duygusal unutma, birini ya da bir durumu hatırlama eylemi kişide artık yoğun duygular uyandırmamaya başladığında yaşanır. Diğer yandan, zihinsel unutmada gerçeklerin ya da olayların nasıl gerçekleştiğini hatırlamak imkansızdır.
Bir kişinin sevgilisinden kesin olarak ayrılması demek, duygusal bir unutma yaşanacak demektir. Bunu nasıl yapabiliriz? Walter Riso’ya göre bunu en iyi şekilde yapmanın yolu, bizi geçmişte yaşanan zamana bağlı tutan düşünce zincirlerini kırmaktır. Eğer size bu kişiyi hatırlatan bir şey varsa bununla bağınızı koparın. Bunu yapmazsanız bir yığın düşünce ve birbirine bağlı duygular etkin hale gelir. Sonuç olarak bunlar sizi hep aynı noktaya getirecektir: unutamamak.
Günümüzde duygusal unutmaya giden sürecin bir kısmı o kişiyi Facebook, Whatsapp ve diğer sosyal medya mecralarından silmek olacaktır. Bu mecralar diğer insanların hayatlarını güncel olarak takip edebilmemiz için özellikle tasarlanmış ortamlardır. Ve eğer istediğiniz şey unutmaksa bu pencereleri açık tutmaktan daha kötüsü olamaz.
Ağırbaşlılık ve travma sonrası büyüme
Walter Riso’ya göre ağırbaşlılık kendine saygı duymanın bir dışavurumudur. Romantik bir ayrılıktan sonra ağırbaşlılığımızı korumak, durumunun üstesinden gelmek için elzem bir faktördür. Yalvarmak, kendimizi küçük düşürmek ve devamlı olarak eski sevgilimizin her adımını izlemek, sadece değersiz değil, başarısız hissetmenize de neden olur.
Eğer o kişi çoktan bizi unutmuşsa fakat biz ısrar etmeye devam ediyorsak, eninde sonunda o kişiyi rahatsız etmekten başka bir şey elde edemeyiz. Kendi değerini bilmeyen bir kişinin değerini başkası da bilemez. Kendisine saygısı olmayan birine saygı duymak çok zordur. Eski sevgilinizi kovalamak için aklınıza gelen en gizli yolları deneseniz de o bunun her zaman farkında olacaktır. Ve zamanla sizden daha fazla uzaklaşmaya çalışacaktır.
Bu şekilde siz, her adımda ona daha fazla yaklaşacağınıza inanarak arkasından yürüyor olursunuz. Fakat doğrusu şu ki takip ettiğiniz adımlar, bu yanılgı en sonunda yok olduğu gün sizi daha çok kaybolmuş hissettirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Riso unutma sürecinin şu sırayla yaşandığını söylüyor: kendini kontrol etmek, vazgeçmek ve yeni hedefler ile beklentiler yaratmak. Bu takıntıya bir son vermeyi başarabildiğinizde, kaybınızı kabullendiğinizde ve yeni motivasyonlara odaklandığınızda hayatınız değişecektir. Aynı şey duygularınız için de geçerlidir. Bu zorlu sınavı atlattığınızda, “travma sonrası stres” yerine “travma sonrası olgunlaşma” yaşayacaksınız. Bu noktada sarfettiğiniz efora kesinlikle değecektir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.