Şişman Fobisi, Odadaki Tek Fil
Toplumun büyük bir kısmı tarafından normal kabul edilen şeylerin dışında kalmak çok yıpratıcıdır. Toplum, herkesin kendi içinde yıkması gereken duvarlar ören birçok kural koyar. Çoğu insan toplumsal olarak inşa edilen bu mitlerden beslenir ve elbette bunların birçoğu bireye ve dolayısıyla topluma zarar verir. Örneğin, şişman fobisi toplumu ayakta tutan bir unsurmuş gibi görünür ancak sadece acı, hüsran ve kişilik bozulmasına yol açar. Bu fenomen, vücut kitle indeksi (BMI) “normalin” üstünde olan kişileri etkiler.
“Şişman” kelimesi çoğunlukla negatif olan birçok çağrışım yapar. Kendine güveni düşük insanlardan faydalanan kişilerin onlara karşı ön yargıları ya da varsayımları vardır. Hatta bu insanların üzerinden ceplerini parayla dolduran birçok şirket de vardır.
“Bugün siyah giydim çünkü insanı daha zayıf gösterdiği söylenir. Ama bunun yerine koridorlarda süzülerek giden karanlık bir küre gibiyim.”
– David Levithan
Ön yargılar ve şişman fobisinin kökeni
Birçok kişi, BMI oranı normal kabul edilenden yüksek olan birinin hayatından memnun olmadığını düşünür. Hatta siz de bu kişilerden biri olabilirsiniz. Bu, kültürün size öğrettiği bir şey olduğu için gayet anlaşılabilirdir. Bu varsayım kendiliğinden olur. Sadece bununla kalmaz, şişman insanların iradesiz olduğunu ve bazı yiyeceklerden vazgeçemediğini ya da spor yapamadığını düşünebilirsiniz.
Kültürümüz bu benmerkezci bakış açısını körükleyip durur. Kendinizi bu şekilde konumlandırmak ya da böyle bir görüşü benimsemek kendinizle ilgili iyi hissetmenizi sağlar. Ne de olsa güçlüsünüzdür ve zaten bu yüzden inceciksinizdir. Daha kilolu bir insanın, kendi bedenini sevmediğini ve iradesi çok zayıf olduğu için değişemediğini düşünürsünüz. Kilolu kişinin abur cubur yiyecekleri bırakma konusunda fazla güçsüz olduğuna eminsinizdir.
Bu düşünce şeklini benimsemek, kilolu birinin kendinden memnun olduğunu düşünmekten daha kolay gelir. Ayrıca insanların istese bile değişemeyeceğini çünkü bunun güçlü olmakla ilgili olduğunu düşünmek de kolay yolu seçmektir. Bu düşünce de herkesin kendi bedenini kontrol edebileceği ve herkes “doğru olanı yapsaydı” kimsenin kilolu olmayacağı fikrini destekler. Ancak gerçekler daha farklıdır.
İnsanların tepkileri
Çoğu insan fazla kilolu insanlara acıyarak bakar. Bu, ölümcül bir hastalığa yakalanan birine verdiğimiz tepkiye çok benzer. “Tanıştığıma memnun oldum” demek yerine “Senin için üzgünüm” ya da “Yapabilirsin” gibi şeyler söyleme eğilimi gösteren insanlar vardır. Hatta çok fazla kilo vermeyi başarmış bir tanıdığınızla tanıştırmak bile aklınızdan geçer.
Şişman fobisi acı vermeye başladığı zaman
Şişman fobisi insanı çok kısıtlayan bir şeydir çünkü kendi reddetmek, bir yanından nefret etmek ile ilişkilidir. Ancak, bunu yapmak size zarar vermekten başka bir şeye yaramaz. Bu yolda giden kişiler kendi bedeninden kopar ve görmezden gelemeye çalışır. Tıpkı tatlı dilli bir pazarlamacıya yaptığımız gibi.
Ödedikleri bedel ise oldukça büyüktür. Kendi bedeninden nefret eden insanlar bedeninin verdiği sinyallere de dikkat etmez. Artık çok geç olana kadar acınızın büyüklüğünü fark etmezsiniz ve geri döndürülemez sonuçları olabilir. O zaman da kişi bu semptomları fazla kilolarıyla bağdaştırır ve yine kilolarını suçlar.
Şişman fobisi olan fazla kilolu birçok kişi spor yapmak, havuza girmek, hatta duş almak gibi aktivitelerden bile zevk alamaz hale gelir. Bunun sebebi, başka insanların onu göreceği endişesinden ziyade kendilerini öyle görmek istememeleridir. Kendi bedenlerine katlanamadıkları için hep saklamak isterler.
Bedenlerinden uzaklaşmış ve içinde yaşadığı bedenin algısını kaybetmişlerdir. Hayatları bitmeyen bir savaşın içinde geçer. Şişmanlık fobisi genelde doğal olmayan bir istek ve öğrenilmiş bir otosansürden gelir. Şefkat, anlayış ve sevgi göstermeyen, hep acımasız bir jüri tarafından hep cezalandırılırlar.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.