Perde Arkasını Görmek Nasıl Başarılabilir?
Perde arkasını görmek, yani bir şeyin arka planında neyin olduğunu görmek, duyulardan gelen bilginin “görünen yüzeyinin altında” mevcut başka olgular olduğunun anlaşılması olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, bir durumun arka planını anlamak istiyorsanız, hemen ilk gördüğünüz şeylerle yetinmeyin.
Bazı insanlar büyük bir sezgi gücüne sahip ve gözlerinin önünde olanların da ötesini pek çok zaman görebiliyorlar, ancak herkesin de bu yeteneği gelişecek diye bir kural da yok. Hatta, bazı meslekler, bu tür bir düşünce sürecine dayanıyorlar. Örneğin doktorlar, psikologlar, suç araştırmacıları ve hukuk uzmanları, nihai bir sonuca varmak için yüzeydekinin ötesini görebilmeliler. Yine de, meslekleri ne olursa olsun, tüm insanlar bunu uygulayabilirler.
Ancak, gözlerinin önünde olanların ötesindeki bir şeyi görmek insanların yaygın olarak kullandığı bir yetenek değil. İnsanlar bir sorun hakkında herhangi bir bilgi aldığında, neredeyse otomatik olarak bu sorunu basitleştirme eğilimindedirler. Ve maalesef hepimiz bunu, bize oldukça kolay geldiği için, yapıyoruz.
Daha karmaşık alternatifler aramak nadiren başvurulan bir yol ve aslında bunu yapmadığımız için debilişsel becerilerinizi etkili bir şekilde kullanmış olmuyoruz. İnsanların aldıkları bilgileri mümkün olan en kısa sürede işlemek için sorunları hızlı bir şekilde basitleştirmeleri çok doğal bir durum yani.
Bu da yeterli değilmiş gibi, teknolojik erişilebilirlik sayesinde, sorunların ve çözümlerinin gerçekte olduğundan daha da basit görünmesi, bizler için daha da sıradan bir durum oldu. Bunu insanların zaten sahip oldukları problemleri basitleştirme eğilimlerine ekleyin ve sorunun ne olduğunu daha net olarak algılayabildiğinizi göreceksiniz.
Bu, gözünüzün önünde gerçekleşenin ötesini görmenizi ve gerçeğe daha da yaklaşmanızı engelleyebilir. Bu nedenle, karmaşık düşünce yeteneğinin geliştirilmesi ve bu yaklaşım tarzının sürekli bir biçimde uygulanması gerekiyor.
Perde arkasını görmek için karmaşık düşünme yeteneğinizi geliştirin
Fransız sosyolog ve filozof Edgar Morin, gerçeğe ulaşmak ve perde arkasında olanları görmek için bu zorunluluğu inceledi. Morin’e göre, durum ne kadar karmaşıksa, içinde bulunduğu toplum hakkında o kadar fazla ayrıntı akılda tutulmalı. Bunu yapmazsanız, konu ile ilgili ayrıntıları ve öncelikleri görmezden gelmeniz gerçekten kolay olacaktır.
Bu nedenle, mevcut toplumun özelliklerine bağlı olarak, kişi geçerli bir görüş geliştirmeden önce bilgiler üzerinde biraz düşünmeli. Bu düşünme kapasitesi, karmaşık düşünce için gerekli olan yeteneği de ortaya koyacaktır.
Gerçeğe ulaşmak için basit bir düşünce tarzının içerisinde düşmek yerine, tam tersini deneyin: sahip olduğunuz bilgi miktarını artırın. Neler olduğunu anlamak istiyorsanız, yaşadıklarınızı basit gerçeklere indirgememelisiniz. Ayrıca, sadece birkaç kanıta dayalı nihai bir sonuç da hemen seçmemelisiniz.
Bununla birlikte, karmaşık düşünme yeteneğini edinmek oldukça uzun veya zor bir süreç olabilir, çünkü bu, doğuştan gelen bir özellik de değil. Kendinizi bu konuda eğitmeli ve öğrendiklerinizden gerçekten yararlanmalısınız.
Pedagoji üzerine çalışan bir filozof olan Matthew Lipman, küçük çocuklara bu tür bir düşünce tarzını kullanabilmeyi aşılamanın son derece önemli olduğunu söylüyor. Karmaşık düşünce sistemini kullanma yetisine herkes erişebilir. Tıpkı basit düşünme gibi, bunu da kolaylıkla uygulayabiliriz.
Perde arkasını görmek ve göremedikleriniz: Karmaşık düşünmenin kalitesi
Edgar Morin’in söylediği gibi, karmaşık düşünme yeteneğini çok özel ve güzel bir tür ağ olarak hayal edin. İnce iplerle tüm farklı bileşenlerin birbirine bağlı olduğu ve birbirleri ile ilişkili olduğu bir ağ. Bu dizeler, olaylar, eylemler, geçmiş eylemler, kararlar veya şans gibi bütün faktörleri bir araya getiriyor.
Edgar Morin bu tür düşüncenin resmi kurucusu olmasına rağmen, öncüsü olan Leonardo da Vinci de bu konudaki stratejileri okudu ve geliştirmişti. Karmaşıklık teorisi bunu iyi açıklıyor ve eserleri de bu vizyonu sağlamlaştırıyor. Kendilerini takip eden kişilere, belirgin olmayan bilgileri aramaları konusunda tam bir meydan okuma sundular.
Yunan filozofları, çalışmalarında, düşünceyi inceleyen bir felsefe olan noetik (noetics – muhakemeye dayalı süreçler) konseptini kullandılar: özellikle nesnel veya anlaşılır olan durumlar için. Ancak, bazen, insanlar sahip oldukları bilgiyi görmezden geliyorlar. Bazen de, sadece bu bilgiye erişimleri olmayabiliyor.
“Noetics” kelimesi, Yunanca’da “anlayışlı, zeki” anlamına gelen noew kelimesinden geliyor. Buradan hareketle de “düşünmek” kavramı ortaya çıkıyor. Yunanlılar, bu fiili “sezgiye” yakın bir şey ifade etmek için kullanmışlar.
Ulaşamadığınız bilgilerin varlığını anlamak, karmaşık düşünmeyi geliştirmenin ilk adımı. Herkes gözünün önünde olanın ötesini görmek için çeşitli yollarla pratik yapabilir. Ancak bunu yapmak için, sezgiden ziyade niyete dayanmalısınız. Gerçekten de perde arkasında ne olduğunu görmek için, ilk önce orada olmayanları görmelisiniz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.