Partnerim Çocuk Sahibi Olmak İstemiyor: Ne Yapabilirim?

İstikrarlı duygusal ilişkiler birçok temele dayanır. Bazı çiftlerde en çarpıcı olanlardan biri çocuk sahibi olmaktır. Bu nedenle, partnerlerden biri çocuk sahibi olmak istemediğinde, ilişkiyi ciddi şekilde etkileyebilecek çatışmalar ortaya çıkabilir.

Günümüzde çocuk sahibi olup olmamaya karar vermek zor olabilir. Bunun nedeni, artık sadece “yapılması gereken şey” değil, büyük ölçüde kişisel bir seçim meselesi olmasıdır.

Bu noktada siz çocuk sahibi olmak istiyorsanız ve eşiniz istemiyorsa ne yapacağınızı merak ediyor olabilirsiniz. Aşağıda, süreci her ikiniz için de sağlıklı ve saygılı hale getirmek için yapabileceğiniz bazı genel eylemler bulacaksınız.

Eşim neden çocuk sahibi olmak istemiyor?

Bir kişinin çocuk sahibi olmak istememesinin veya çocuk isteyip sonra fikrini değiştirmesinin birçok nedeni vardır. Bunlar, diğerlerinin yanı sıra, çocuklarına genetik bir hastalık bırakma korkusundan ekonomik nedenlere kadar değişebilir.

Burada bazı kişisel faktörlerin de etkisi vardır. Örneğin, bazı insanlar çok fazla ebeveynlik içgüdüsüne sahip olmayabilir veya çocuklarının eğitiminde ve yetiştirilmesinde zorluklar yaşayacaklarını düşünebilirler.

Bu nedenle, bir ilişkide bu soru ortaya çıktığında, ona dürüstlük ve saygıyla yaklaşmak her zaman önemlidir. Nitekim çocuk sahibi olup olmama kararının samimi ve karşılıklı olması gerekir. Bu sayede çift acı çekmez ve ileride sahip olabilecekleri olası çocukları da sıkıntı yaşamaz.

Partneriniz çocuk sahibi olmak istemiyorsa ne yapmalısınız?

Bu, herhangi bir ilişkide bir dönüm noktası olduğunu kanıtlayan bir sorun olabilir. Aslında, ayrılmaya bile neden olabilir. Bu nedenle amaç her zaman her iki tarafın da kabul edebileceği bir anlaşmanın mümkün olduğunca sağlıklı olması olmalıdır. İşte bazı ipuçları.

Sorunu en kısa sürede ele alın

Bu kendi kendine çözülecek bir durum değil. Aslında, sorun büyük bir problem haline gelirse, rahatsızlık ve gerginliğin artması daha olasıdır. Bu nedenle, kendi iyiliğiniz ve eşinizin iyiliği için en önemli şey, dürüstlük ve saygıyla dikkatli bir şekilde konuşmaktır.

Bu, ilişkinizdeki gerilimi çözmenin yanı sıra, uzun vadede sağlıklı bir birliktelik elde etmenize de yardımcı olacaktır. Ayrıca, nihai karar, iki tarafa da herhangi bir suçlama yöneltmeden, karşılıklı anlaşmayla ilişkiyi bitirmekse, ikiniz de bu durumu çok daha katlanılabilir bulacaksınız.

Kendi fikirlerinizi, isteklerinizi ve özlemlerinizi gözden geçirin

Çocuk sahibi olma arzunuzu iletmenin ilk adımı, kişisel güdülerinizin derin bir yansımasına dayanmalıdır. Gerçekten de, çocuk sahibi olma kararı asla dürtüsel bir karar olmamalıdır. Ek olarak, onların yetiştirilmesi için sahip olduğunuz kaynakların bir değerlendirmesini yapmak her zaman gereklidir. Örneğin, para, zaman, zihinsel sağlık vb.

Eşinizin çocuk sahibi olmak istemediği kararını nasıl ele alacağınızı da düşünmelisiniz. Örneğin, çocuk sahibi olma arzunuzu bırakmaya karar verirseniz, eşinize karşı kin beslemeden gerçekten devam edip edemeyeceğinizi düşünmelisiniz. Ayrıca, çocuk sahibi olmayı içermeyen, izleyebileceğiniz başka bir yaşam yolu olup olmadığını düşünün. Son olarak, ilk başta neden çocuk sahibi olma ihtiyacını gerçekten hissettiğinizi kendinize sorun. Aslında, uzun vadeli geleceğinizin nihayetinde nasıl görünmesini istediğinizi bulmanız gerekiyor.

Bir kararı zorlamayın

Elbette, herhangi bir başarılı çatışma çözümü, hiç kimsenin haklarının ihlal edildiğini hissetmeyeceği fikrine bağlıdır. Sonuç olarak, bu senaryoda, çocuk sahibi olma isteğinizden vazgeçmek zorunda değilsiniz; eşiniz de bu isteğinizi baskılamamayı kabul etmelidir.

Eşinizin kararı nihai ise, yanlış beklentiler, belirsizlikler yaratmaktan veya sorunu uzatmaktan kaçınmalısınız.

Konuşmadan sonra, isteklerinizin uyumsuz olduğu anlaşılırsa, yollarınızı ayırmanın en iyisi olup olmadığını düşünmenin zamanı gelmiş olabilir. Aksine, nihai karar olumlu ise, birlikte sağlıklı, karşılıklı bir karara varmanın güvencesine sahip olacaksınız.

Sonuçta, bu nitelikteki çatışmaların çözümünde her zaman temel bir faktör vardır. Aslında, belki de en önemli faktördür: iyi iletişim. Gerçekten de sağlıklı bir şekilde iletişim kuran çiftler birçok anlaşmazlıktan kaçınırlar. Ayrıca, herhangi bir çatışma ve tartışmanın çözümünü kolaylaştıran bir anlayış gösterme temeline sahiptirler.