Logo image
Logo image

Mutlu Olmak İçin En Karanlık Duygularınızla Yüzleşin

3 dakika
Mutlu Olmak İçin En Karanlık Duygularınızla Yüzleşin
Sergio De Dios González

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Eva Maria Rodríguez
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Kendinizi üzgün, kızgın, hassas ve endişeli hisseder misiniz? İyi haber şu ki bunların olması normaldir. En karanlık duygularınızla yüzleşin. Bunun için güçlü olmak zorundasınız. Bu sizin zihinsel sağlığınız için de gerçekten önemlidir.

En karanlık duygularınızla yüzleşmek önemlidir, çünkü bu onların iyileşmesi için alan sağlar. Bu yüzden araştırmacılar bu durumdan mutlu olmamızı söylüyor. Bir duygunun sadece bir kelime olmadığını unutmayın, ondan çok daha fazlası.

Gerçek şu ki, hayat her zaman kolay değildir. En negatif duygularımızdan ve anılarımızdan kaçınmak en iyiyi yaşamak için mantıklı görünüyor. Bunun yanında, o karanlık ve hoş olmayan anılar bizim ve geçmişimizin bir parçasıdır.

Aslında, bedenimiz en karanlık duygularımızı adeta bir acı çekme yeri olarak depolar. Ve onlarla yüzleşerek hem fiziksel, hem de psikolojik acılarımız sona erer. Bu demektir ki; saklı ve baskılanmış nefret, öfke veya alınma gibi negatif duygulardan haberdar olmak ve onları yönetmek fiziksel olarak çektiğimiz acıları azaltır.

Yapılan en son araştırmaya göre, bir insanın gerçekten mutlu olabilmesi için en karanlık, negatif duygularını kabul etmesi ve hayatın her zaman güllük gülistanlık geçmeyeceğini anlaması gerekir.

Some figure

Duyguları kontrol etmek için 3 yol

Avustralya Psikoloji dergisinde yayınlanan bir çalışmada insanın en karanlık duygularıyla nasıl yüzleşeceği ve onları nasıl yöneteceği anlatılmıştır. Araştırmacılar onlarla baş edebilmemiz için önümüze üç yol sunar: kabul, bilişsel uzaklaşma ve bilişsel değişiklik.

  • Kabul tekniği insanların duygularını ve fiziksel, bilişsel algılarını anlamaya yardım eder. Kabul etme olumsuz duygularla nasıl baş edileceği konusunun ilk adımıdır.
  • Bilişsel uzaklaşma her şeye farklı bir bakış açısından bakmaktır. Örneğin; olayları hikaye anlatan birinin gözüyle izlemek ya da diğer bir deyişle üçüncü bir kişi gibi davranmak…
  • Bilişsel değişim tekniği biraz kendine acımayı kullanır. Örneğin, sizin en karanlık düşünce ve duygularınızla ilgilenen biriyle konuştuğunuzu hayal etmek… Sizinle konuşan ve size güçlü olduğunuzu ve yeteneklerinizi hatırlatan hayali biri olduğunu farz etmek…

En karanlık duygularınızla yüzleşin

Duygusal durumumuzu reddettiğimiz veya kabul edilemez olduğunu düşündüğümüz zaman, yaptığımız şey kendimizden bir parçayı inkar etmektir. Başka bir deyişle, bize çok acı veren bir şeyle mücadele etmekten kaçınmayı tercih ederiz. Bu onu bloke etmek demektir. Oysa burada unuttuğumuz şey; kimliğimizin bir kısmının böylece yok olmasıdır.

Bu yüzden, utandığımız zaman duygularımızı kontrol edemesek bile onları kabul edebiliriz. Bununla birlikte, eğer bu durum bize kendimizi kötü hissettiriyorsa, yaptığımız şey kendimizi o duygulardan ayrı tutmak olur. Böylece o duyguyu bir daha yaşamayız. Fakat daha önce bahsettiğimiz gibi, negatif duygularımızı inkar etmek bizi mutlu olmaktan uzaklaştırır.

“Bir duygu acıya neden olmaz. Asıl acı ve ızdıraba yol açan şey, bir duyguya direnilmesi veya bir duygunun bastırılmasıdır.”

– Frederick Dodson

Some figure

Bu bağlamda, Kaliforniya Üniversitesindeki araştırmacılar, en karanlık, olumsuz duygularımızı kontrol etmenin daha iyi bir zihinsel sağlık kazandırdığı üzerine bir hipotez geliştirdiler. Bunun sebebi, bu tür duyguları kabul etmenin negatif psikolojik deneyimler yaşandığı zaman reaksiyon vermekten bizi korumasıdır.

Böylece, negatif duygusal durumu kabul etmek onları etiketlemekten bizi kurtarır. Çünkü bu şekilde onları olduğu gibi kabul ederiz, onlar hakkında iyi ve kötü diye yorum yapmayız. Bu şekilde o duygularla kurduğumuz negatif ortaklığı azaltırız ve psikolojik sağlığımız iyileşme yolunda ilerler.

Mutlu olan insanlar duygularını ve düşüncelerini herhangi bir yargılama yapmadan kabul edebilen insanlardır. Diğer bir deyişle, onlar duygularının farkında olan insanlardır ve bu duyguları beraberinde götürürler. Ama yine de o duyguların üzerinde düşüncesizce davranmazlar. Onlar kin ve düş kırıklıklarının olduğu kadar, öfkelerinin, endişelerinin ve kıskançlıklarının farkındadırlar. Ama onları yüklenmek yerine, kabullenirler.

Gördüğümüz gibi, karanlık duygularımızı kabul etmek bizi kötü insanlar yapmaz. Aksine kendimiz hakkında bize ipuçları verir. Aslında sadece olumlu duygularımızı göz önünde bulundurmak imkansızdır. Çünkü gölgelerimiz bile bizim bir parçamızdır. Her şeyi kabul etmeye ihtiyacımız var.

“Negatif duyguların hepsinden birden kaçmak mümkün değildir. Çünkü yaşamak aksilikleri ve çelişkileri de tecrübe etmektir.”

– Sauer-Zavala