Kriz Yorgunluğu - Gerçeklik Bunaltıcı Olduğunda

Fiziksel ve duygusal yorgunluk, genel olumsuzluk ve konsantrasyon problemleri kriz yorgunluğuna neden olabilir. Bu, günümüzde yaygınlaşan yeni bir klinik fenomendir. Kendinizde benzer şeyleri gözlemliyor musunuz? Okumaya devam edin. Bu yazıda kriz yorgunluğunun ne olduğundan bahsedip bu konuyla ilgili neler yapabileceğinizi tartışacağız.
Kriz Yorgunluğu - Gerçeklik Bunaltıcı Olduğunda
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater.

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Kriz yorgunluğu, herkesin sosyal medyada bahsettiği yeni bir ‘heves’ olmanın ötesinde bir gerçektir. Nüfusun önemli bir kısmının belirsizlik, değişim, baskı ve korku bağlamında yaşadığı bir duygular bütünüdür. Yorgunluk, bazen fiziksel acı ve genel ilgisizlik olarak kendini gösterir.

Psikiyatristler ve psikologlar bu durumu henüz bir klinik bozukluk olarak tanımlamıyorlar, ancak şu an gerçekleşen bir fenomen olduğu için bu sorunun nasıl ilerlediğini izleyebiliyorlar. Bu açık konuşmak gerekirse dünya çapında yeni bir sağlık krizidir. Dünya gerçekleri karşısında yeni psikolojik tezahürlerin ortaya çıkması anlaşılabilir ve hatta beklenebilir bir durumdur. 

İnsanlar öngörülemeyen, zorlu ve çoğu zaman olumsuz olaylara maruz kalırlar. Bu nedenle kişinin kendini bunalmış hissetmesi normaldir. Bununla birlikte, bu gerçeklik halihazırda ruh sağlığı sorunları olan kişiler üzerinde daha karmaşık durumlara neden olabilir.

düşünceli adam masa başında bekliyor ve kriz yorgunluğu

Kriz yorgunluğu tam olarak nedir?

Ohio Eyalet Üniversitesi Stres, Travma ve Direnç Programının (STAR) direktörü Arianna Galligher ilginç bir şeye dikkat çekiyor. İnsanlar krizlerle yüzleşmeye alışkındır, ancak bugün durum oldukça farklı. Basit bir ifadeyle, şu an uğraştığımız şey birçok ilgili krizi beraberinde getiren büyük bir krizdir. Bu zorluklar, insanları şimdiye ve geleceğe yerleştiriyor. Bu zorluklar çoğu zaman kişiyi aşar, ezer ve hareketsizleştirir.

Kriz yorgunluğu, zihnin ve bedenin, doğal stresi orantısız bir şekilde hızlandıran çevresel bir olaya uyum sağlamaya çalıştığı bir olgudur. Kriz yorgunluğunda adrenalin ve kortizol salınımı sürekli ve çok fazladır. Yani belirli bir anla da sınırlı kalmaz; somut bir tehdide karşı sürekli kendinizi savunmanız gerekir.

Kriz yorgunluğunun belirtileri

Bu durumun belirtilerinin kişiden kişiye büyük ölçüde değişebileceğini bilmelisiniz. Ancak aşağıdaki ortak belirtiler kafanızda durumu daha iyi şekillendirebilir:

  • Aşırı heyecan. Sizi normalden daha fazla harekete geçiren belirgin bir gerginlik türüdür. Ayrıca sinirlilik, iyi olmayan bir ruh hali ve sürekli bir şeyler yapma ihtiyacı hissetme de gözlemlenir. Harekete geçmek ve bir şeylere karşılık vermek istersiniz ama nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuzdur.
  • Kaçınma. Bu ikinci aşamada, etrafınızı saran her şeyi bir rüya gibi algıladığınız bir duruma dalmak geçmek için hiperaktiviteyi deneyimlemeyi bırakırsınız. Ek olarak, zihinsel tıkanıklıklar da ortaya çıkar. Etrafınızda gerçekleşen olaylara nasıl tepki vereceğinizi bilmezsiniz ve konsantre olamasınız. Günlük sorunlarınızı çözecek cesareti bile kendinizde bulamıyorsunuz.
  • Ayrıca kalıcı ve şiddetli fiziksel yorgunluk hissedilir.
  • Korku, sürekli olumsuzluk hissi ve acı çekme de gözlemlenir.
  • İyice dinlenemezsiniz ya da tam tersine kendinizi sürekli aşırı uykunuz varmış gibi hissedebilirsiniz.
  • Ayrıca, yeme alışkanlıklarınız değişir ve hatta çok fazla alkol almak veya abur cubur yemek gibi bazı sağlıksız alışkanlıkları da edinebilirsiniz.
  • Son olarak, aşırıya kaçan kriz yorgunluğu vakalarında çarpıcı davranış değişiklikleri ortaya çıkabilir. Örneğin işteki sorumluluklarınızı bir kenara bırakabilir veya ailenizi ihmal edebilirsiniz.

Kriz yorgunluğunun nedenleri

Kriz yorgunluğunu açıklamanın birkaç yolu vardır. Yukarıda bahsettiğimiz ilk şey, yalnızca bir tehdit veya zorluğun değil, ezici belirsizliklerin de olduğu bir dünyanın anlık gerçekliğinde yaşayabileceğinizdir. Ayrıca, sorunun çözümü üzerinde kontrolünüzün olmaması işleri iyice zorlaştırır.

Ayrıca soruna dahil olan bazı psikolojik mekanizmalar da var. Başa çıkma kaynaklarınızın veya yöntemlerinizin çoğunu tüketebilirsiniz. Başka bir deyişle, güçlü olmaktan bıkabilir ve artık nasıl tepki vereceğinizi veya ne yapacağınızı bilmediğiniz bir sınıra ulaşabilirsiniz.

Ayrıca stres hormonu olan kortizolün sürekli salınması, taşikardi, kas ağrısı, yorgunluk, baş ağrısı ve yüksek tansiyon gibi birçok olumsuz sağlık durumuna da neden olabilir. 

Dahası, duygusal açıdan korku ve olumsuzluk aslında bulaşıcıdır. Sosyal medyaya sürekli maruz kalmanın veya en yakın çevrenizden gelen olumsuz düşüncelerin, yorgunluk ve çaresizlik hissini daha da yoğunlaştırdığı zamanlar olabilir.

Uygulanacak stratejiler

Psikolojide net olan bir şey var; mevcut durum stabilize olduğunda ve normal rutininize ger döndüğünüzde, bir sonraki adım zihinsel sağlığınızın ivmesini düzeltmektir. Son zamanlarda depresyon ve anksiyete bozuklukları vakalarında büyük bir artış oldu.

Psikologlar, borderline kişilik bozukluğu, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi sorunları olan hastaların da sayısının arttığını söylüyor. İnsanlar sert bir gerçeklikten geçiyor ve bu konuda yardıma ihtiyaçları var.

Bu nedenle şu anda yapılacak tek şey, etkili stratejiler bulmak ve yerel toplum hizmetlerine nasıl ulaşacağınızı öğrenmektir. Problemlerinizi nasıl tespit edebileceğinizi, çözmek için neler yapabileceğinizi bilmeniz gerekiyor.

Nasıl bu kriz yorgunluğu ile başa çıkabilirim?

  • Sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyin ve kişisel güvenliğinize, hijyeninize ve diyetinize dikkat edin. Tüm bunlara nasıl öncelik vereceğinizi bilmek, genel sağlığınız için çok önemlidir.
  • Kendinizi yalnız hissetmemek son derece önemli olduğu için, arkadaşlarınız veya ailenizden oluşan bir destek ağına sahip olun. Herkesin konuşacak birine ihtiyacı vardır.
  • İhtiyaç duyabileceğinizi düşündüğünüz anda profesyonel yardım isteyin.

Umudu korumak, stres karşısında yeni başa çıkma stratejileri geliştirmek ve duyguları yönetmek size son derece yardımcı olacak. Her durumda, gösterdiğiniz reaksiyonların tamamen normal olduğunu hatırlamakta fayda var. Son olarak, bu karmaşık gerçeklikte gezinirken destek aramaktan asla çekinmeyin.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.