Korku Yüzünden Ne Kaybedersiniz?
Bazen korku bizi istila eder, dibe batırır. Korku tarafından hapsedildiğimiz zaman etrafımızdaki her şey farklı görünür, sis altındadır. Tıpkı buğulu bir gözlük takıyormuşuz gibi, görüntü bulanıktır.
Bunlar yolumuza taş koyan korkuların, varsayımların, “acaba”ların, “belki”lerin ve ne yapmış olmamız gerektiğinin lekeleridir.
Bu durum bizi kaç defa ilerlemekten alıkoymuştur? Kaybetme korkusu yüzünden neleri kaybettik?
Ve bazen, bu lekeleri silmek için kullandığımız paçavra aslında onları temizlemek yerine daha da kirletir. Çözüm, strateji veya seçtiğimiz alternatif gerçekten de korkuyu doyurur, onu besler ve daha güçlü hale getirir.
Görüşümüzü bulanıklaştıran noktalar başımıza gelenleri göremememize neden olur ve biz sisin içine doğru yürürüz, kafa karışıklığı ve belirsizliğin arasında tökezler dururuz.
Diğer zamanlarda, korku karşısında bir darbe alırız… Binlerce farklı şekilde onunla savaşmaya devam ederiz ama sonunda hepsi bizi yenilgiye, bezginliğe götürür. Oysa korkuya karşı mücadele etmekten çok onu anlamalı ve kabul etmeliyiz ki ne olup bittiğini anlayabilelim.
Korku, bize ne dediğini anlayabilmemiz için hissedilmelidir, elbette ki aşırıya kaçmadan.
Ve bazen, bizi tuzağa düşüren korkmanın kendisinden korkmaktır. Beklentilerin ve varsayımların lekeleriyle terk edilmiş durumdayız; o anlarda korkunç ve bizim için gerçek olan belirsiz bir geleceği hayal ederiz. İşte bu nokta kaybetmekten korktuğumuz şeyleri kaybetmeye başladığımız yerdir, insanları veya deneyimleri.
Kaybetme korkusu yüzünden kararlarınızı değiştirdiniz. Kaybetme korkusu yüzünden bulunduğunuz yerdeki konforunuzu bozmadınız. Kaybetme korkusu yüzünden, risk almak yerine size tanıdık gelen güvenliğin içinde kaldınız. Kaybetme korkusu yüzünden konuşmak yerine susmayı tercih ettiniz. Kaybetme korkusu yüzünden birini veya bir şeyi kaybetmenin önüne geçmek için çok şey yaptınız, öyle ki onları kaybetmenize neden olan koşulları aslında kendiniz yarattınız.
Kaybetmekten korktuğunuz için asla bir şeyleri yapmaktan vazgeçmeyin. Hiçbir şey için, hiç kimse için… Buna siz de dahilsiniz.
En büyük tehlike, kaybetmekten korkup durduğunuz zaman baş gösterir.
Şunu aklımızda tutmamızda yarar var; korku bilmemekten ve bir şeyleri, birilerini veya kendimizi kontrol edemeyeceğimize inanmaktan ileri gelir.
Korku bize kaybettirir, kaybetmek de bizi korkutur. Korku, içimizde bir şeyler yaşandığının işaretidir ama bizi dağıtmamalıdır.
Kaybetme korkusu kayıplarla dolu bir hayatı beraberinde getirir. Yaşadığımız anın içinde kendimizi kaybederiz, gelecek bir sır olarak kalır. Korku içinde yaşamak, yaşamak değildir. Kendinizi buradan ve şu andan soyutlamak demektir.
Hadi öyleyse, gidin ve yaşayın!
Size hayatınız boyunca hiçbir kayıp yaşamayacağınızın sözünü veremem, bu imkansız; ancak kayıplara rağmen yaşamayı, istedikleriniz için mücadele etmeyi ve her şeyden önemlisi de kendinize ihanet etmemeyi öğreneceksiniz.
Aksi halde, daha neleri kaybetmeye hazırsınız?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.