Kelimeler Sizi Boğuyorsa, Onları Serbest Bırakmak Zamanı Gelmiştir
Dünyanın en sessiz insanı bile tüm duygularını sessizce taşıyamaz, zira zaman zaman bizi içimizden boğan düşünceleri söze dökmemiz gerekir. Esasen, kelimelerin sizi boğduğunu, canınızı yaktığını hissettiğiniz zamanlar olacaktır fakat bu hissettiklerinizi nasıl ifade edeceğinizi bilemiyorsunuzdur. Sanki nefesiniz kesilmiştir ve kalbiniz, nefes almanıza izin vermemektedir.
Hatta yaşadıklarınızı tam anlamıyla ifade edebilecek kelimelerin olmadığını bile düşünebilirsiniz. Bu tamamen normaldir. Tek ihtiyacımız olan şey derin bir nefes almayı denemektir. Hepimiz böyle zamanlar yaşadık ama bunun sürekli olmayacağını söyleyebilirim size: ister inanın ister inanmayın, acı balonunuz patlayacak ve acıyı hafifletip kendinizi daha iyi hissetmenin yolunu bulacaksınız.
Duygularınızı ifade etmemek sizi hasta edebilir
İçimizde duyduğumuz ve pozitif ya da negatif olmasına bakmaksızın ifade etmemiz gereken bir sürü duygu vardır. aksi hâlde bu duygular bir can sıkıntısı hâline gelerek enerjinizi çalabilir.
“Sessizlikleri içinizde biriktirmeyin, zaman zaman bağırın.”
– Anonim
Bedenlerimiz ve zihnimiz, yaşadığımız tecrübeden topladıkları bilgiyi ifade etmemize ihtiyaç duyar ve bunu yapmazsak, hastalanabilirler: mesela, aleksitimi, duygularımızı ifade edememe durumunun sınırını aştığımızda yaşadığımız bir durumdur.
Çok bunaldığınızı ve nasıl ilerleyeceğinizi bilmiyorsanız belki de kelimelerin sizin için konuşmasına izin vermenin veya yardım istemenin zamanı gelmiş demektir. Size ne yapıp yapmamanız gerektiğini söylemeyecek, daha ziyade hepimizin ihtiyaç duyduğu o anlayış arayışında yardımcı olacak bir yardım eli aramalısınız.
Kaçmak isteyen sözleri kovalayın
İlginçtir ki tam da bir şey söyleme ihtiyacı duyduğunuzda kelimeler elinizden kaçıp size izin vermez! Ne var ki onları kovalama cesaretini gösterirseniz, yakalayabilirsiniz.
“Her iç çekiş kendinizden söktüğünüz bir yudum hayat gibidir.”
– Juan Rulfo
Tam konuşmak üzereyken kekeler durursunuz, cümleleriniz parçalanır ve ağzınız kurur. Ya da konuşmak yerine düşüncelerinizi yazmaya çalışırsınız ama bir türlü bir araya getiremez ve kağıt üzerinde gördüklerinize şaşırırsınız.
Ne var ki sizi boğan kelimeler bir şekilde dışarı çıkmalıdır çünkü onları dinleyip kabul etmeniz faydalıdır. O duyguları ifade edene dek onları kucaklayamaz ve hayatınız nasıl uygulayacağınızı bilemezsiniz.
Rahatlamak için birkaç yol
Rahatlamak insanlar olarak yüzleşmemiz gereken en karmaşık süreçlerden biridir çünkü bizi nelerin etkilediğini görebilmek için kendimizi her şeye maruz bırakmamız gerekir.
Ne var ki duygusal rahatlama için kullanabileceğiniz ve iç huzurunuzu bulmanıza yardımcı olacak bazı teknikler var:
- Kendi danışmanınız olun: Kendinizi analiz için gerekli tarafsızlık kapasitesine sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, yaşadıklarınızın artı ve eksiklerini ele almak sizin için dinlendirici bir egzersiz olacaktır.
- Ağlayın: Her zaman, ağlamanın faydalı olduğunu söylerim ama bizi sakinleştirdiğini hissettiğimizde faydalıdır. olduğunun farkında olmalıyız.
- Huzur ve sakinlik bulun: sorunlara yaklaşmanın en güzel yolu, huzur ve sakinlik dolu bir atmosfer oluşturmaktır. Kötü bir zaman geçiriyorsanız, sizi rahatlatan bir şeyler yapın. Mesela, müzik dinleyin ve söylemek istediğiniz kelimeleri arayın.
- Sizi sevenlerle etrafınızı çevirin: Başarılarınıza sevindiği gibi başarısızlık, korku ve kararsızlıklarınız karşısında empati gösteren kişilerle olmanız çok önemlidir. Eminim ki sizi yargılamak istemeyen, özgürce konuşabileceğiniz ve sizi sonuna kadar dinleyecek biri var yanınızda.
“Kulakları, gözleri ve kalbiyle, dinlemeyi bilenlerden biri olduğunu düşünüyorum.”
– Kate Morton
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.