Karar Verme Korkusu Sizi Nasıl Etkiliyor?
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Bunun kadar yaygın bir korku da yok: Bir karar vermekten korkmak. Her gün seçimler yaptığımızdan, neredeyse her dakika, gerçekten uzman olmalıyız. Ancak bazen takılırsınız ve hangi seçeneği seçeceğinizi bilmezsiniz.
Farklı kültürlerden, mesleklerden, eğitim ve sosyoekonomik düzeylerden insanlar bununla sorun yaşıyorlar. Bilgi dolu bir toplumda yaşıyoruz ve hemen hemen her şey için seçim yapabileceğimiz birçok seçenek arsında kalıyoruz.
İlk başta, farklı bilgi ve seçenek kaynaklarının karar vermenizi kolaylaştıracağını düşünebilirsiniz. Ama çok fazla seçeneğe sahip olmak çok zaman aldığı gibi işimizi daha da zorlaştırıyor.
Bu karar verme zorluğunun en yaygın nedenlerinden biri bir duygudur: korku. Bir karar vermekten korkuyor olabilirsiniz, örneğin ilişkinize devam etmeniz ya da ayrılmanız hakkında, meslekler ya da meslekler arasında geçiş yapmanız hakkında, çocuklarınız hakkında…
Büyük kararlara gelince ya da kaçışı olmayan kararlara gelince işler daha da karışıyor. Bu korku daha da güçleniyor. Ne yapacağımı bilmiyorsam ve karar veremiyorsam o halde karar verme işini ertelerim diye düşünüyoruz.
Bunun bir nedeni de yeni bir şey öğrenirsem belki karar vermem kolaylaşır diye düşünmenizdir. Belki de acele etmek yerine zamana bırakmak istiyorsunuz. Gördüğünüz gibi karar vermeye korkmak hayatınızı gerçekten büyük ölçüde etkiliyor.
Karar vermeye korkmak: yanlış karar
Bu muhtemelen en yaygın durumdur. Karar ne kadar önemli olursa, yanlış seçim yapmaktan daha çok korkuyorsunuz. Aslında bunun nedeni çok basit: kendimizi ve başkalarını korumak. Bir uçurum görüyoruz ve bir seçim yapıyoruz.
Yanlış olanı seçmekten korkmak, seçimin sorumluluğunda olan bir çeşit korkudur. Seçim yapmadan önce potansiyel seçenekleri düşünmenizi sağlar. Bu korku, çok büyük sonuçları olan, geri almak zor veya imkansız bir değişiklik olduğunda çok yaygındır.
Hatta bazı insanlar neredeyse geri alınabilecek veya önemsiz bir karar vermekten bile korkabilir. Daha fazla endişe duyarlar. Bunlar sadece içgüdülerini çok nadiren dinleyen çok rasyonel insanlar olma eğilimindedirler.
Karar vermekten korkmak: hayatınızdaki sonuçları
Doğru seçeneği seçmemiş olma fikri hayatınızı zehir eder. Yanlışı seçmemek için karar vermeyi uzun süre erteleyip daha ağırdan alabilirsiniz. Bu da sizi sonsuz bir bekleme ve araştırma evresine sokar.
Bu nedenle karar verebilmek için her zaman daha fazla bilgi edinmeye uğraşırsınız. Bu nedenle fazlaca düşünmenin. Sizi güvende tutacağına inanır ve sonuca götüreceğini düşünürsünüz.
Yanlışı seçmekle ilgili çok büyük korku duymak “patolojik kaygı” dediğimiz psikolojik sonuçlara yol açabilir. Bunu kesin bilgiye ulaşmak için obsesif olmak olarak da adlandırabiliriz. Bu araştırma ise yine büyük kaygıya neden olur.
Yetersiz olma korkusu
Burada kişi karar verebilir ama sonucunda nasıl etkiler olacağı konusunda endişe duyar. Örneğin birine bir toplantıda sunum yapmasını söylerseniz sırf korktuğu için reddetme ihtimali yüksektir. Çünkü bu insan dinleyicilerin, sunum yapan diğer insanların ve beklentiler nasıl olacağını bilemediği için korku duyar.
Yetersizlik korkusu karar almanıza engel olur, sorumluluk almanıza engel olur ve önemsiz şeylere yoğunlaştırır. Bu da doğal olarak özgüvenin azalmasına yol açar.
Sırf bu korku yüzünden elinize geçen fırsatları da kaçırabilirsiniz. Hazır olmadığınızı düşünerek pek çok fırsatı elinizin tersiyle itebilirsiniz. Bu korku rahat bölgede kalmanıza neden olur. Beklentileri karşılayamama ve yetersiz olmayla ilgili korkunuzu da ancak özgüveninizi geliştirerek aşabilirsiniz.
Kontrol edememe veya kontrolü kaybetme korkusu
Bu korku, kontrol ihtiyacı yüksek olan insanlarda yaygındır. Yüksek düzeyde kontrol ihtiyacı olan bir kişi kararla ilgili her şeyin kendi kontrolü altında olmadığını görüyorsa, karar verme sürecini durduracaklardır. Örneğin, birçok insan bu korkudan dolayı grup projelerini içeren bir işi geri çeviriyor.
Her şeyi kontrol etme ya da kontrol manyağıyla uğraşma ihtiyacının işlenmesi gerçekten stresli bir zorluk olabilir. Sonuçta, çok güçlü bir ihtiyaç. Aşırı bir durum Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu.
Kontrolü kaybetmekten korktuğunuzu nasıl anlayabilirsiniz?
Hem karar verme sürecinde hem de kararın sonuçları ortaya çıktığında görebiliriz. Aşağıdakiler genellikle karar verme sürecinde bu korkunun etkileridir:
- Seçim yapmadan önce tüm olası sonuçlarla ilgili bilgi sahibi olmak ister,
- Seçim yapmak için istediği zaman belirsizdir,
- Tekrar tekrar defalarca avantaj ve dezavantajları gözden geçirir.
Kişinin kontrolünü kaybettirecek bir sonuca yol açacaksa kişi yine seçim yapmaktan çekinir. Bu, seçim yapmakta kontrolünüz olması ama sonuçta kontrolü kaybetmek anlamına gelir.
Bu yüzden her gün kendinize tüm sonuçları kontrol edemeyeceğinizi söylemelisiniz.
Toplumsal ret korkusu
Sevilmek, kabul görmeyi istemek ve saygı beklemek en temel insani özelliklerdendir. Toplum tarafından reddedilmeyi kimse istemez. Bu nedenle insanlar reddedilmekten korkarak karar verme sürecinde başarısız olabilirler.
Verdiğiniz kararın sizin ya da başkalarının ihtiyaçlarını yok saydığı durumlardan bahsediyoruz. Bir tartışmada karar vererek ara bulucu olmanız gereken zamanları düşünün.
Toplumsal retten korkmanın neden olduğu sorunlar
Toplum tarafından reddedilme korkusu kendi istediğiniz kararları almanıza engel olur çünkü reddedilmek yerine başkalarına sevimli görünecek ve başkalarının beğendiği kararları alırsınız.
Bu durumla baş etmeye istekli olan kişiler kabullenme ve gönüllü olma terapilerinden faydalanabilir. Bu teknikler hayatta müdahil olamadığınız bazı sonuçları kabul etmenizi saplar ve olumlu yönde etkiler. Kendi değer ve ihtiyaçlarınızı da göz önünde tutarak karar vermenize yardımcı olur.
Seçimlerinizin reddedemeyeceğiniz unsurlar olduğunu unutmayın. Seçimleriniz sizi bir yere götürür. Seçimleriniz kaderinizi ve geleceğinizi belirler. Eğer bu durumun sizi engellediğini düşünüyorsanız profesyonel yardım almalısınız.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.