İş Etiği: İşyerinde Adalet ve Eşitlik

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Bağlılık, dürüstlük ve adalet duygusu. İş etiği, tüm çalışanların şirketlerinde aradığı ve aynı zamanda kendileri de üstlenmeye çalıştıkları özellikleri içerir. Bunlar, çalışma ortamlarını zenginleştiren ve onları başkalarıyla birlikte çalışabileceğiniz ve bir profesyonel olarak gelişebileceğiniz saygılı alanlar haline getiren bir dizi değerdir.

Geçen yüzyılın sonunda, André Gorz gibi filozoflar, çalışma etiğinin giderek daha az mevcut hale geldiğine dikkat çekti. Aslında, post-endüstriyel toplumda, daha fazla çalışmanın daha fazla üretmekle eş anlamlı olmadığı ve daha fazla üretmenin insanları mutlu etmediğinin keşfedildiğini iddia etti. Dahası, mikroçip devrimi, onun dediği gibi, işleri insanlıktan çıkarıyordu.

Bugün daha besleyici ve saygılı çalışma senaryoları yaratmamız gerekiyor. Çünkü, işyerinde neyin kabul edilebilir ve neyin kabul edilemez olduğuna dair bir dizi temel davranış ve normlar belirlendiğinde ve bunlara uyulduğunda, bir şirketteki tüm ekibin ruh sağlığı ve motivasyonu gelişir.

İş etiğine daha yakından bakalım.

Taciz, dedikodu ve söylentilerin yayılması, iş etiği eksikliğinin açık örnekleridir.

İş ahlakının temel direkleri

2002 yılında Virginia’daki (ABD) George Mason Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma çalışmasında, iş etiğinin herhangi bir ekonominin ilerlemesini iyileştirebileceği iddia edildi. Aslında, bu temel sütunlar bir çalışma senaryosunda uygulanır uygulanmaz, refah ve ekonomik verimlilik optimize edilir.

Sosyolog ve ekonomist Max Weber’in işaret ettiği gibi, içgüdüsel olarak para kazanma arzusu insanın doğasında yoktur. Gerçekten de insanlar yaşamak için para kazanmak isterler, sadece çalışmak için yaşamak istemezler. Ancak Weber, modern kapitalizmin bizi tam olarak ikincisine yönlendirdiğine dikkat çekti. Başka bir deyişle, yalnızca işin egemen olduğu bir varoluşa sahip olmak.

Buna, günümüzde çalışma senaryolarının giderek daha stresli, adaletsiz ve güvencesiz hale geldiği gerçeğini ekleyin ve mükemmel bir saatli bombaya sahibiz. Ayrıca iş etiği olmadan çalışan organizasyonlar, yeteneklerin yönetilemediği verimsiz, toksik senaryolardır.

İş etiği ilkelerini uygulamayan hiçbir şirket veya kuruluş başarılı olamaz. Onlara bir göz atalım.

Önem Vermek

İş etiğinin ilk ayağı, bir organizasyonun tüm bileşenlerinin çıkarlarına ve bütünlüğüne saygı duymakla ilgilidir. Bu, hem şirketin kendisinin hem de çalışanların bu bağlamda herkesin ihtiyaç ve beklentilerini göz önünde bulundurması gerektiği anlamına gelir.

İkincisine saygı duymak veya onu güçlendirmek ve birincisini optimize etmek için diğerlerinin potansiyelini ve zayıflıklarını bilmek de önemlidir.

Güvenilirlik

İş arkadaşlarınıza ve patronlarınıza güvenebilir misiniz? Konumlarının işlevlerini yerine getiriyorlar mı? İş etiği, tüm üyelerin görevlerini, hedeflerini ve son teslim tarihlerini karşılamasını gerektirir. Ayrıca çalışmaları sayesinde her sürece kalite katan, gruba uyum sağlayan ve her zorluk karşısında destek olan kişiler olmalıdır.

Göreve bağlılık ve başkalarına saygı

Birey kendini işine adadığı ve başkalarına saygı duyduğu sürece, işini en iyi şekilde yerine getirebilecektir. Bu, bir şirketin en üst seviyesinden en alt seviyesine kadar tüm işgücü ile ilgilidir.

Bu nedenle işyeri tacizi ve sorumsuzluk gibi etkenler, iş etiği olarak anladığımız şeyi tamamen yok eder.

Bir şirketin her üyesi için uyum ve saygı olduğunda ve her biri işi için tam sorumluluk aldığında, başarı gelecektir.

Adalet ve dürüstlük

Adalet, çalışma ortamı ile ilişkisi olan her bir kişiye verilen muameleyi ifade eder. İşçilerin, müşterilerin, tedarikçilerin, yatırımcıların ve hatta temizlik personelinin haklarına saygı duymak demektir. Her insan onurlu bir şekilde muamele görmeyi ve haklarına saygı duyulmasını hak eder. Aslında bu o kadar temel bir gereklilik ki, asla göz ardı edilmemelidir.

Dürüstlükle ilgili olarak, her zaman şeffaflık, saygı ve dürüstlük olması çok önemlidir. Hepimizin ebeveynlerimizden öğrendiği, bize okulda öğrettikleri ve işimizde uyguladığımız bir değerdir. Dürüstlük, her koşulda doğru olanı yapmak, aynı zamanda sadık, dürüst ve disiplinli olmak demektir.

Azim ve bağlılık

Azim sadece bir kişilik özelliğinden daha fazlasıdır. Hayatta başarılı olmak istiyorsak, hepimizin geliştirmesi gereken psikolojik bir boyuttur. Bu nedenle, bir iş ortamında, çalışanların tutarlı bir tutum sergilemeleri ve hedeflerine ulaşmada herhangi bir hayal kırıklığıyla nasıl başa çıkacaklarını bilmeleri çok önemlidir.

Azmin zıttı pasifliktir. Bu özellik uyum yaratmaz. Örneğin, pasif bir meslektaşınız veya lideriniz varsa, kendinizi adamanız veya kendi işinizi yürütmeniz son derece zordur. Aynı şey taahhütte de olur.

Yalnızca ekibine, çalışanlarına, iş arkadaşlarına ve iş projelerine bağlı kişiler, kuruluşun ilerlemesine ve refahına katkıda bulunur.

Profesyonel davranış

Profesyonellik, yukarıda belirtilen boyutların tümünü bütünleştiren bir tutumdur. İşlerini ciddiyetle, verimlilikle, saygıyla ve beceriyle yapan kişileri tanımlar.

İşbirliği: nasıl takım olunacağını bilme sanatı

İşbirliği, bir takım oluşturma, paylaşma, anlaşmalara varma, nasıl anlaşamayacağınızı bilme, başkalarını anlama, farklılıklara saygı gösterme, yardım etme ve empati kurma becerilerine sahip olmak anlamına gelir. Aslında tüm bu alanlar en güçlü organizasyonları inşa eden tartışılmaz değerlerden oluşan güzel bir mozaiği oluşturuyor. Bu nedenle, teşvik edilmelidirler.

İş ancak bu şekilde daha onurlu, tatmin edici ve optimize edilebilir. Bu sadece hedeflere ulaşmak için değil, aynı zamanda insanın potansiyeline katkıda bulunmak içindir.