Logo image
Logo image

Güçlü Bir Benlik Algısı Üzerine Freud

4 dakika
Sigmund Freud, güçlü bir benlik (veya ego) algısına sahip olmak için, id ve süperego'nun uyum içinde olması gerektiğine inanıyordu. Başka bir deyişle, arzularınız ve sosyal yükümlülükleriniz birbiriyle örtüşmelidir.
Güçlü Bir Benlik Algısı Üzerine Freud
Sergio De Dios González

Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Sigmund Freud, kişide güçlü bir benlik algısı (ego) varsa, kendi gereksinimlerinizi anlama ve aynı zamanda toplumun size getirdiği sınırları sezme yeteneğine sahip olduğunuza inanıyordu. Güçlü bir benlik algısı var ise, yaşam boyunca özgürce hareket edebilirsiniz. İçsel baskınızı tanımada hiçbir sorun yaşamayacaksınız ve günlük yaşamınızda tatmin olmuş ve kendinizi gerçekleştirmiş olacaksınız.

Temel psikanalitik fikirlerin çoğunun artık geçerli olmadığını söyleyerek başlamalıyız. Penis kıskançlığı veya dişil histeri gibi kavramların modası geçmiş durumda. Bununla birlikte, psikanaliz yeni fikirleri benimseyerek ve modern zamanlara uyum sağlayarak güncel kalmayı başardı.

Viyana Şarlatanı

Freud’un fikirleri yeni ve riskliydi. Takma isimlerinden biri “Viyana Şarlatanı” idi çünkü insanlar tekniklerinin çok çılgınca olduğunu düşünüyorlardı. Yine de, yıllar önce yaktığı ateş, ısısını biraz kaybetmiş olmasına rağmen, hala yanıyor. İsveç’teki Linköping Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, bugünlerde psikanalizin asıl sorununun tedavinin süresi olduğunu gösteriyor.

Bu terapi tipi, hastanın ihtiyaç duyduğu aylar veya yıllar boyunca haftada dört seans gerektirir. Bugünlerde insanlar bu tür bir zaman ayırmakta zorlanıyorlar. Modern yaşam zordur ve biz anında tatmin olmaya alışkınız. Böyle uzun bir tedavi planına uyum her zaman mümkün değildir. Bu nedenle modern terapistler daha hızlı terapilere daha çok güveniyorlar.

Sigmund Freud buna tamamen karşı olacaktı. Herhangi bir psikanalistin temel hedeflerinden birinin, hastanın benlik algısı (ego) üzerinde çalışmak olması gerektiğine inanıyordu. Psikanalist, bu zihinsel kuvveti sağlıklı bir bireye dönüştürmeli ve özgürlükleri ve iyilikleriyle çelişen her türlü sorunu çözmelidir.

Bunu yapmak için Freud, bağlılık, zaman ve derinleşmek isteyen bir hastanın gerekli olduğuna inanıyordu.

“Kendine karşı tamamen dürüst olmak iyi bir egzersizdir.”

– Sigmund Freud

Some figure

Sınırlı zihinsel güçlerin ortasında güçlü bir benlik algısı

Freud’un en ilginç çalışmalarından biri kesinlikle bir Psikanalizin Ana Hatları kitabıdır. İlginç bir şekilde, bu aslında bitmemiş bir kitaptır. Kitabı yazdığında, Freud II. Dünya Savaşı nedeniyle sürgündeydi. Zaten oldukça yaşlıydı ve sağlığı, ölümcül ve açıklayıcı bir kitap haline gelecek bu kitabı bitmesine izin vermedi.

Kitap, zaten hakkında yazdığı şeyin bir senteziydi. Ancak, aynı zamanda en alakalı teorilerine daha derinlemesine dalmak için kullandı. Bunlardan bazıları, zihinsel aygıt, rüyaların yorumlanması ve psikanalitik tekniktir. Bu kitabın en önemli kısmı, “id, ego ve superego” kavramlarının daha da tanımlanmasıdır.

İlk defa, ünlü Viyana psikanalisti güçlü bir benlik algısı fikrini ve bu benlik duygusunu zihinsel mimaride sağlamlaştırmak için insan ihtiyacını ortaya koydu. Freud ayrıca sağlıklı bir benlik duygusu geliştirmenin karmaşık olduğunu söyledi. Freud, bu yüzden çoğumuzun kendini gerçekleştirmediğine, mutlu ya da özgür olmadığına inanıyordu.

Güçlü bir benlik algısı geliştirmemenizin sebebi

İçinizde birbirinden zıt iki güç birlikte barınır. Bir yandan, basit ve temel ihtiyaçları olan bir kimlik olan id var. Öte yandan, toplumun katı kurallarının içselleştirilmesini yansıtan süperegoya sahipsiniz. Superego arzularınızı, özlemlerinizi ve hayallerinizi sınırlar.

  • Freud’a göre, idin her zaman bir şeye ihtiyacı var ve her zaman bir şekilde tatminsiz hissediyor. İd endişelidir, huzursuzdur ve geçmişi veya geleceği anlamıyor.
  • Öte yandan, süperego, bizi bir şeyleri geride tutmak zorunda bırakan karmaşık bir varlıktır. Özgürlüğümüzü kısıtlar, davranışlarımızı kontrol eder ve hayallerimizi ezer. Superego, bizi şekillendiren ve idi bastıran sosyal ve kültürel bir varlıktır.
  • Ego, benlik algısı, tüm bunların ortasındadır. İhtiyaçlarınızı her zaman toplumun kalıbına uyan yükümlülükler, hayaller ve arzularla yerine getiremezsiniz. Bu, genellikle güçlü bir benlik algısı geliştirmek istemememizin bir nedeni olabilir. Dahası, bazen bunun yüzünden parçalanmış ve kaybolmuş hissederiz.
Some figure

Güçlü, sağlıklı ve mutlu bir benlik algısı nasıl geliştirebilirim?

Freud, Psikanalizin Ana Hatları kitabında, güçlü bir benlik algısı geliştirip geliştiremeyeceğinizi belirleyen bir dizi faktör olduğunu açıkladı. Aşağıdaki sebepleri öne sürdü:

  • Ailenize aşırı bağımlılık: Freud, çocukların olgunlaşmaları ve bağımsız insanlar olmalarnın gittikçe daha da fazla zaman aldığına inanıyordu. Hayatta çözüm ve inisiyatif geliştirmeyi daha geç dönemlerde yapıyorlar.
  • Kurallarla, cezalarla ve sıkı bir yetiştirmeyle dolu bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirmek.
  • En uygun gelişimi kolaylaştıran yakın ve şefkatli rol modelleri olmadan büyürler.

Gördüğünüz gibi Freud, çocukluğun bir insanın hayatında çok önemli bir dönem olduğuna inanıyordu. Bununla birlikte, ölümünden sonra yayınlanan çalışmalarının gerçekten değerli kısmı, güçlü bir benlik algısı geliştirmesine yardımcı olmak için verdiği tavsiyedir:

Some figure

Güçlü bir benlik algısı nasıl elde edilir?

  • Güçlü bir benlik (ego) algısına sahip olmak için, id veya süper egonuza karşı savaşmayın.
  • Mesele bu kuvvetler arasında dengeyi korumaktır. İhtiyaçlarınız ve sorumluluklarınız arasında bir uyum sağlamaya çalışmalısınız.
  • Bu iki enerjinin üstesinden gelmek için, bastırdığınız veya içinizde sakladığınız her şeye ışık tutmalısınız. Kendinizin bu yönü üzerinde çalışırken, gizli ihtiyaçlarınız, motivasyonlarınız ve endişeleriniz ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda çocukluk korkuları, travması ve henüz işlemediğiniz anılarla da ilgilenmelisiniz.
  • Freud ayrıca bağımsızlığınız üzerinde çalışmanın ne kadar önemli olduğu hakkında da konuşuyor. Tüm farklı boyutlarınız ortada olduklarında, onlarla olgun bir şekilde başa çıkmalısınız.
  • Hak ettiğinizi asla almadığına inanıyor olabilirsiniz. Bu çözülmemiş endişe nereye giderseniz gidin sizi takip edecektir. Güçlü bir benlik algısına sahip olmanın bir yolu, kendinizi bu ihtiyaçtan kurtarmaktır. Ne de olsa, zorunluluk teslimiyete ve hastalığa yol açar.

Sonuç olarak, Freud’un fikirlerinin birçoğu bugün hala geçerlidir ve bizi bazı önemli kavramları düşünmeye davet etmektedir. Benlik algınızı güçlendirmek, neredeyse tüm yaşamınız için her gün üzerinde çalışmak zorunda olduğunuz bir şeydir. Bu nedenle, sadece kendiniz üzerinde çalışmaya devam edin. Buna tamamen değer!


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Freud, Sigmund (1998) Esquema del psicoanálisis. Madrid: Debate

 


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.