Duygusal Yetersizlik: Beynin Kalbi Olmadığı Zaman
Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas
Birçok insanda duygusal yetersizlik görülür. Bu insanların her türlü becerisi ve çok başarılı oldukları işleri olabilir ya da çok iyi okullardan mezun olabilirler fakat 3 yaşındaki bir çocuğun duygusallığına sahip olamazlar. Duygusallık ders kitaplarından öğrenilebilecek bir şey değildir. Ve maalesef, bu sorunu ihmal ediyoruz.
Çoğumuzun fiziksel olarak sağlıklı olabilmek için yapılması gereken temel şeyler hakkında bilgisi vardır. Örneğin, mümkün olduğu kadar doğal gıdalarla beslenmek, spor yapmak, her gece 7 ila 9 saat arası uyumak, düzenli olarak sağlık kontrolü yaptırmak vb.
“Başka bir kişiyi empati kurarak dinlerseniz, o kişinin psikolojik olarak rahatlamasını sağlarsınız.”
– Stephen R. Covey
Eğer çok fazla ihmal ettiğimiz bir şey varsa, o iki kulağımız arasındaki şeydir: beynimiz. Fakat gibi sinir hücreleri ve loblar gibi beynin fiziksel bölümlerinden bahsetmiyoruz.
Burada belirtmek istediğimiz şey ruhsal sağlığımız: hayatı ve ilişkileri hissetme becerimiz. Anlama, kontrol etme, kendimizin ve de başkalarının ruh halini değiştirme gibi konularda nasıl olduğumuza daha fazla odaklanmaya ihtiyacımız var.
İnsanoğlu, matematik, dil bilgisi ya da teknik becerilerden çok daha fazlasıdır. Her şeyden önce, bizler sosyal ve duygusal canlılarız. Fakat bu gerçeği çoğu zaman unutuyoruz ve çoğu eğitim kurumu da bunu önemsemiyor.
Fakat şunu itiraf edelim ki, bir problemin ikinci dereceden denklemle nasıl çözüleceğini bilmek, etrafınızdaki insanlarla etkili bir şekilde iletişim kurmak veya empati kurmak kadar işinize yaramaz.
Duygusal yetersizlik nedir?
“Yetersizlik” kelimesinin negatif bir çağrışım yaptığı aşikardır. Fakat son derece açık olan bu psikososyal gerçeklik için kullanacağımız başka kelime yok. Bir örnek verelim. Son zamanlarda insanlar radikal değişimler getiren liderler hakkında çok fazla konuşuyor.
Bu gibi insanlar, yüksek duygusal zekaları, motivasyonları, insanlarda iz bırakmaları ve insanları yaratıcı olabilecekleri alanlara teşvik etmelerinden dolayı bir kuruluşu daha dinamik bir hale getirebilir.
Bir fikir, uzun zamandır aranılan bir şey olursa çok popüler olabilir. Hiç bir işe yaramayan liderler çok yaygındır, bunun sebebi insanlara ilham verememeleri değil, duygularını kontrol etme becerilerinin olmamasıdır. Bu liderler, istediğini elde edemediği için öfke nöbeti geçiren küçük çocuklar gibidir. Ve Piaget’in bencil düşünce tanımı için mükemmel örneklerdir.
Duygusal yetersizliğin özellikleri
Şimdi duygusal yetersizlik sorununu tanımlayan bazı belirtilere göz atalım:
- Kişinin kendi duygularını anlama ve yönetme becerisinin olmaması.
- Başkalarının duygularını anlamakta zorluk çekmek.
- Duygusal öz farkındalık eksikliği genellikle onları çok hassas yapar. Herhangi bir soruna aşırı tepki gösterirler ve büyük ya da küçük olması fark etmeksizin her türlü zorluk karşında her zaman yorgun veya bunalmış hissederler.
- Empati kurmazlar. Kendilerini başkalarının yerine koyma gibi bir ruhsal becerileri yoktur.
- Sosyal ilişkilerde oldukça dik kafalıdırlar. Anlamlı ve bencil olmayan bir ilişki için gerekli olan samimiyet, hassaslık ve girişkenlik duygularına sahip değillerdir.
- Tüm bunlara ek olarak, duygusal yetersizlik yanlış düşünce tarzlarının benimsenmesine neden olabilir: ayrımcılık, ırkçılık veya cinsiyetçilik, narsisizm, insanlar üzerinde psikolojik baskı kurmak, ve takıntılı bir şekilde her zaman doğru olma isteği…
Bu nedenle, duygusal becerileri az olan ya da hiç olmayan kişilerde depresyon ve kronik anksiyete gibi sorunlar çok yaygındır.
Duygusal zekayı öğretmenin önemi
Daha önce muhtemelen duygusal zeka hakkında kitaplar okumuş veya dersler almışsınızdır. Ve büyük ihtimalle birisi duygusal zekanın ne kadar önemli olduğundan bahsettiğinizde onaylamak için kafanızı sallamışsınızdır.
Maalesef hala duygusal zekanın önemi yeterince bilinmiyor. Bu nedenle bazı okullarda bu konu hakkında dersler veriliyor. Fakat duygusal zekanın okullarda öğretilmesi kadar önemli ya da daha önemli bir konu var. O da öğretmenlerin öğrencilere duygular ve düşünceler üzerine ders vermeden önce kendilerinin duygusal zeka becerilerini geliştirmesi gerektiğidir.
“Aklınız karışabilir, fakat duygularınız size asla yalan söylemez.”
– Roger Ebert
Bir çoğumuz yetişkinlik çağına girerken bir çok güvensizliği de beraberinde getiririz. Her güne, duygularımızla ve sıkıntılarımızla başa çıkmak için gereken şeylerden yoksun olduğumuzu bilerek başlarız. Bu nedenle, duygusal yetersizlik sorununuzu çözmeye çalışmazsanız, büyük ihtimalle ilerde çocuklarınızı motive etme şansınız olmayacaktır. Eğer çocuklarınıza yaşamak için ihtiyaç duyacakları empati, girişkenlik ve sosyal becerileri öğretmek istiyorsanız, duygusal yetersizlik sorununuzla başa çıkmaya çalışmalısınız.
Duygusal yeterliliğin faydaları
İyi bir seviyede “duygusal yeterlilik” sahibi olmanın birçok faydası vardır. İlk faydası, her duygunun bir amacı ve yerinin olduğununu öğrenmektir. “Negatif” duyguları ve “pozitif” duyguları birbirinden ayırmanın her zaman doğru olmadığını öğrenirsiniz.
Aslında, üzüntü ya da hayal kırıklığı gibi kaçınmaya çalıştığımız duygular, uygun bir yer, amaç ve anlama sahiptir. Bu yüzden duygularınızdan kaçmayın. Bunun yerine, onların anlatmaya çalıştığı şeyleri anlamak için onlarla yüzleşin. Bu, size yaşamda güç ve daha geniş, esnek bir bakış açısı kazandıracak harika bir öz-farkındalık türüdür.
Bundan sonra duygularla ilgili ödevleri yapmayı ertelemek yok!
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.