Diğerlerine Zarar Vermeden En Baştan Başlamak Mümkün Mü?
Her yıl binlerce insan hayatlarını değiştirmeyi tercih ediyor, evlerini terk etmeyi veya ailelerinden uzaklaşmayı seçiyorlar. Diğerleri de sahip oldukları sorumlulukları nedeniyle veya bilinmeyenden korktukları için yahut varoluşsal boşluk duygusu yüzünden bunu yapıp yapmama konusunda kendilerini sorguluyorlar.
Ortadan kaybolmanın motivasyonu ne olabilir? Bu insanlar geçmişlerini bırakıp hayatlarını nasıl yeniden kurabiliyorlar? Etrafındakileri ihmal etmenin sonuçları neler?
“Her şeyi bırakma” ve “en baştan başlama” fikri birçok insana en başta çok çekici geliyor olsa da, gerçek şu ki tüm bir hayatı yeniden kurmak ve tamamen yeni şartlar oluşturmak oldukça zordur.
“Dışarıdaki hayatınızı değiştirmek için önce kendinizi içeriden değiştirmelisiniz. Değişime hazır olduğunuzda, evrenin size yardım etmeye ve size ihtiyacınız olan şeyi getirmeye başladığını görmek harikadır.”
Bir dayanağı olmaksızın böyle radikal bir değişikliğe karar vermek, yalnızca akıntıya kapılmış hissiyatımızı derinleştirecek ve geçmişte bizi mutsuzluğa götürmüş olan aynı tarz davranışları tekrar etmemize neden olacaktır.
İnsanların geçmişleriyle olan tüm bağlarını koparmalarına kararı vermelerine neden olabilecek en yaygın başlıklar şunlardır:
- Bağlanma korkusu.
- Çok büyük sorumluluklar (edinilmiş veya dayatılmış olan).
- Anlamsız bir hayat yaşama hissi.
- Kendisiyle ilgili olarak içi rahat olmama durumu.
- Travmatik olaylar.
- Ailevi problemler.
- Ekonomik kriz.
- Kendisiyle tekrar bağ kurmak.
- İşlevsiz ilişkileri geride bırakma.
- Heyecan arayışı.
- Kariyer yapma arzusu.
- Hayatının kontrolünü ele geçirmek.
- Anonim olma arayışı ve kendisini etiketlerden kurtarma.
Her şeyi bırakmadan bir değişiklik yapmak
“Benim jenerasyonumun en büyük keşfi insanoğlunun haleti ruhiyesini değiştirerek hayatını değiştirebilmesidir.”
– William James
Daha hafif bir etki ama aynı zamanda daha büyük bir kararlılık güvencesi içeren diğer bir seçenek ise her şeyle ilişkiyi bitirmeden önemli bir hayat değişikliği yapmaktır.
Çok sayıda birey her şeyi bırakıp gitme konusunda aynı isteği paylaşır, ama sonunda kendileri ve çevreleri için daha yüzeysel olan daha az köklü bir değişiklikte karar kılarlar.
Radikal bir değişiklik yapma konusunda da aynı motivasyonlara bağlıdırlar, ama dikkatinizi çekerim bu işinizi bırakmak veya aile çevrenizi terk etmek olmamalı.
Bu kişiler yeni motivasyon kaynakları ve çevrelerinde yeni bir inovasyon keşfetmeye başlıyorlar. Çok farklı aktiviteleri denemek, yeni insanlarla tanışmak, hep aynı mekanların müdavimi olmamak gibi.
İşlerindeyse terfi, sektör değişikliği veya daha fazla yer değiştirme arayışına girerler. Eğer tüm bunlar mümkün değilse işlerini veya işverenlerini değiştirebilir ve aynı sahada kalmaya devam edebilirler.
Duygusal açıdan zorluklar karşısında, kişisel olarak profesyonel bir yardım veya aile terapisi arayışında da karar kılabilirsiniz.
Hayatınızdaki değişikliklerin büyüklüğü yakın çevrenizi etkiler
Tatminsiz olan herkesin kendi hayatında değişiklikler yapma hakkı vardır. Fakat aile içinde, sosyal veya profesyonel çevremizde yer alan kişilerin hislerini dikkate almamız da önemlidir.
Açıklama dahi yapılmaksızın birden bire terk edilen insanlar için, sevdiği kişinin ayrılması travmatik durumlara yol açabilir. Kimse ayrılığın kendisini sorgulamaz, onun yerine kendilerini sorgulamaya başlarlar ve bunu yaparken de çok güçlü bir suçluluk duygusu ve acı hissederler. Suçlu hissettikleri için de bu ayrılığı mantıklı bir şekilde değerlendiremezler.
Dolayısıyla, sevdiklerinizi nedensiz bir şekilde veya zaman tanımaksızın terk etmeyi içeren bir değişikliğe gitmek çifte cezayı doğurur: hem terk etme eylemini gerçekleştiren kişi tarafında hem de terk edilen kişi tarafında.
Bu nedenle, ayrılışımızın ve uzaklaşmamızın haklı olduğuna inansak bile diğerlerine en az zararı vermeye çalışmalıyız.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.